9 Haziran 2024 Pazar

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / ÇELEBİ YÖNETİCİLER DÖNEMİ

Cahit UYANIK 

Türkiye geçen haftayı ibret manzaraları içinde ve soluk soluğa geçirdi. Yıllarını adalete adamış dürüst bir yargıç, Cumhurbaşkanlığı Köşküne çıktı. O yargıç ki mal varlığında '1 ev, 1 Uno model otomobil' yazıyordu ve "Çok benzin harcıyor. Devletin parasına yazık" diye zırhlı makam otomobiline binmeye kıyamıyordu. 

Bir başka hukuk adamı ise Çankaya Köşküne 8-10 km. ötedeki otoyolun kenarında, bir trafik kazası sonrası mafya şefinin lüks otomobilinden çıktı. Hemen geçmiş defterler karıştırıldı. 80'li yılların sonuna kadar giden karmaşık ve pis kokulu ilişkiler ortaya saçılıp döküldü. Bu manzaraya karışan hukuk adamının ilk savunması ise "Devletin benzin parası boşa gitmesin diye o arabadaydım" şeklinde oldu. Odağında 'benzin parası' bulunan bu iki sözü ve bunları sarf eden iki yargı adamına ilişkin yargıyı size bırakıyorum. 

10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, daha ilk açıklamasıyla Korutürk tipi bir cumhurbaşkanı olmayacağının sinyallerini verdi. Sezer'in enflasyonla mücadele ve kamu harcamalarında tasarrufa dikkat edilmesi yönündeki sözleri, filanca ilçenin mal müdüründen devletin en güçlü müsteşarına kadar herkesin kulaklarında yankılandı. Cumhurbaşkanlığına Sezer'in seçilmesiyle devletin tepesinde 'çelebi yöneticiler'in ağırlığı arttı. 

Başbakan Bülent Ecevit ile Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli bu ekolün ilk örnekleriydi. Ecevit'in bazı ziyaretlerine minibüsle gidip gelmesi, Bahçeli'nin parti işlerini kendi özel arabasıyla takip edip makam aracı kullanmaması henüz hafızalarda taze. Sezer'in seçilmesi ve verdiği ilk mesajlar, 1980 sonrasında kutsanan ve legalleştirilen 'Devletin malı deniz', 'Devletimiz güçlüdür, benim harcamalarından dolayı yıkılmaz' tipi düşüncelerin artık sona ereceğini de gösterdi.

Sezer'le birlikte 1980 sonrasında 'liberalleşme' adı altında devletin neyi var neyi yoksa bazı grupların önüne konulması furyası da artık sona erdi. Liberalleşmenin ilk 20 yılındaki iç ve dış kaynaklı vurgun dönemi bitti. Devlet kendini ve dolayısıyla toplumu korumak için  mevzilerini güçlendirmeye başladı. 

Sezer'in seçilmesi yıllardır devletin kucağında büyüyüp de devlete küfür edilmesine ses çıkarmayanların döneminin sona erdiğinin de göstergesidir. Ayın 16'sinda mührü teslim alacak olan Cumhurbaşkanı Sezer'in enflasyonla mücadele konusundaki sözleri, suya atılan bir taş gibi büyüyecek bir halkanın merkez noktasıdır. Vahşi kapitalizmin yeni yüzü 'hukuksuz ekonomi' sayesinde gelişip serpilen bazı odakların, bundan sonra rüşvete değil avukatlara daha çok para harcamaları gerekecektir.

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 08 Mayıs 2000 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder