1 Nisan 2016 Cuma

TÜRKİYE, JEOPOLİTİK SEBEPLERLE OLUŞAN EKONOMİK FATURANIN BASKISINA GİREBİLİR

Cahit UYANIK

Türkiye ekonomisi, son 3 yılı yoğun biçimde iç ve dış politik gelişmelerin etkisi altında geçirdi. 2007 yılından bu yana bekletilen yapısal reformlar, son 3 yıldaki yıpratıcı iç ve dış politik gelişmeler ile birleşince Türkiye ekonomisinde ciddi bir performans düşüşü gözlenmeye başlandı. Ekonomi politikalarının gidişatını ölçmeye yarayan iki önemli gösterge; “işsizlik” ile “enflasyon” kontrolden çıkarak yüzde 10 düzeyine yükseldi. Oysa Türkiye ekonomisinin iyi durumda olabilmesi için, bu göstergelerin yüzde 5’lerde bulunması gerekiyor.

İşte bu ortamda; 1 Kasım 2015 seçimleri ile tek parti iktidarını sağlayan Türkiye’nin takviminde 2019 yılı ikinci yarısına kadar herhangi bir seçim bulunmaması önemli bir avantaj olarak değerlendiriliyordu. Ancak Türkiye bu sefer de 2016 yılına, jeopolitik ve jeostratejik faktörlerin negatif yöndeki etki ve baskısı altında giriş yaptı. Türkiye bu yılı, kurulu bulunduğu ‘belalı coğrafya’nın beraberinde getirdiği çok yönlü jeopolitik ve jeostratejik koşulları lehine çevirmek veya yumuşatmak için harcayacağa benziyor. Bu yazımızda herkesin sıkça bahsettiği Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik koşullarının (2016 yılı itibarıyla) ekonomisini nasıl ve ne yönde etkileyebileceğini ele alacağız.