16 Haziran 2024 Pazar

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / BANA 'ATILIM' DEMEYİN...

Cahit UYANIK 

Bazı sözcükler vardır ki talihsizdir. Kapsadığı içerik ne kadar güzel olursa olsun, insanlarla yıldızı bir türlü barışmaz. DSP-MHP-ANAP Hükümetinin 'uzlaşma ve atılım hükümeti' olarak tanımlandığını duyduğumda özellikle 'atılım' sözcüğüne takılıp kaldım. 

Benim gözümde bu sözcüğün talihsiz serüveni 1992 yılının soğuk bir Ocak sabahında başladı. Dönemin Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Tansu Çiller, Yeni Başbakanlık Binasında lazer uçlu kalemiyle biz gazetecilere 'Ekonomide Dengeleme, Üretim ve Atılım Programı'nı anlatırken, zavallı 'atılım' sözcüğünün kaderiyle oynadığını bilmiyordu. 

En son 1988 yılında eli yüzü düzgün bir ekonomik paket gören biz ekonomi gazetecileri dengeleme ve üretim gibi iki mütevazı sözcüğün arkasına eklenen 'atılım' kelimesini duyunca umutlanmadık değil. Çünkü Tansu Çiller'in 1991 seçim kampanyası boyunca ağzına sakız ettiği 'Ulusal Dinamik Denge Modeli'ni (UDİDEM) pek gözümüz tutmamış, 'aşırı akademik ve ülke gerçeklerinden uzak' bulmuştuk.

'Ekonomide Dengeleme, Üretim ve Atılım Programı'nın ayakları yere basan bir çalışma olmasını diliyor ve istiyorduk. Ama gelin ve görün ki toplantı ilerledikçe dudak büktüğümüz UDİDEM'in bile daha sağlam bir çalışma olduğu kanısı bizde yaygınlaştı. Çiller'in yeni programında 'atılım'ın nasıl sağlanacağı ise hatırlayabildiğim kadarıyla şöyle anlatılıyordu: "Bütün bunlar yapılınca ne olacak? Ülke atılıma girecek." Bu kadar...

Gerçekte Çiller'in atılımından ne anlaşılması gerektiğini 2 yıl sonra gördük. Yapılan devalüasyonlarla milli gelirimiz bir gecede yarı yarıya azaldı. Ülkede 1-1,5 milyon kişi işsiz kaldı. İflaslar, intiharlar, batık bankalar birbirini izledi. 1994 Krizi o kadar büyük dengesizliklere neden oldu ki, bankacılık sektörünün bugün yaşadıklarının geri planında hep o günler var. Anlayacağınız Çiller, koskoca ülkeye 'ters takla' attırarak 'geriye atılım' yaptırdı.

Merak ediyorum Çiller'in şahsi arşivinde bile 'Ekonomide Dengeleme, Üretim ve Atılım Programı' mevcut mudur? Çünkü ben 5 Nisan Kararları sonrası işsiz kaldığımda oradan oraya taşınırken bu tarihi belgeyi kaybettim.

Şu anda da Türk ekonomisinin çok iyi bir durumda olduğu söylenemez. Hükümet daha ilk gününde TOBB Olağan Genel Kurulunda olağanüstü şikayet manzaraları ile karşılaştı. Vergi reformu yapılması için komisyon kurup Maliye Bakanlığına yüzlerce sayfa rapor gönderen TOBB'un ileri gelenleri dahi feryatlar içinde kaldılar. 

Hükümetin yüzde 50'lik enflasyon hüküm sürerken yüzde 100'lük Hazine faizine bir çare bulması gerektiğini söylediler. Vergi reformunun birazcık olsun yumuşatılmasını talep ettiler. Kalp krizi geçirip ölen sanayicilerin yerine yenilerinin gelmediğinden dem vurdular. Başbakan Ecevit de aklıselime dayanan cümleler sarf etti. Anlayacağınız dünkü TOBB toplantısında hep uzlaşma, anlaşma ve canlanma sinyali verildi. Hiç kimse 'atılım'dan bahsetmedi. 

Yedi yıl geçti ve 'atılım' sözcüğü ikinci kez 'talihsiz başlangıç' yaptı. İşte bunun için diyorum ki keşke DSP-MHP-ANAP Hükümeti 'uzlaşma ve atılım hükümeti' olarak tanımlanmasaydı...

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 31 Mayıs 1999 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder