Kur politikası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kur politikası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Eylül 2023 Perşembe

TÜRKİYE'NİN UYGULADIĞI 'KOMŞULARLA İHRACAT STRATEJİSİ' İŞE YARADI MI? İHRACATTA SAĞLIKLI ARTIŞ İÇİN NE YAPILMALI?

İHRACAT MALİYETLERİNDE YAPI DEĞİŞİKLİĞİ ZAMANI

Cahit UYANIK

Türkiye, artık 1980 öncesinde olduğu gibi, ihracatının petrol ithalat faturasını bile karşılamaktan aciz olduğu günlerin çok uzağında bulunuyor. Dış ticaret, ithalat ve ihracat boyutu ile öğrenildi. Türkiye, dünya ticareti içinde yavaş yavaş kendisine önemli bir yer edinmeye başladı. Önümüzdeki yıl 220 milyar doları geçecek olan dış ticaret hacmi, 2008'de 250 milyar doları bulacak. İhracatın ise 2008'de 105-110 milyar dolar aralığına oturması bekleniyor. 2008'de dış ticaret hacminin gayri safi yurt içi hasılaya oranının ise yüzde 60'a çıkması bekleniyor. Bu oran, Türkiye'nin gerek iç pazarda ürettiği, gerekse dışarıdan mal ithal edip katma değer ekleyerek yeniden dışarıya satabilme becerisinin hayli geliştiğini gösteriyor. Yani Türkiye'nin sanayi yapılanması da ihracat odaklı oldu denilebilir.

Türkiye, 2001 yılına kadar ihracatındaki artışlarını daha çok parasal teşvikler vererek veya kur ayarlamaları yoluyla yani mini devalüasyonlarla rekabet gücü sağlayarak artırmıştı. Ancak bu politika ile sağlanan geçici rahatlamalar zaman zaman ciddi tıkanmalara yol açtı. Soruna kalıcı çözüm bulmak için çeşitli çıkış yolları arandı. Bu konudaki ilk girişim komşu ülkelerle ticareti artırma stratejisinin uygulanmaya başlanmasıydı. Türkiye'nin henüz dalgalı kura geçmediği yılda yani 2000'de uygulamaya soktuğu bu stratejsi, amacına ulaşarak ihracat ve ithalat rakamlarını artırdı.

17 Kasım 2022 Perşembe

DOLAR KURUNDA SEÇİME KADAR SINIRLI HAREKET BEKLENİYOR. KKM'DEN ÇÖZÜLEN PARA NERELERE GİDEBİLİR?

Cahit UYANIK

Ekim ayında turizm istatistiklerinde geriye doğru 10 senelik büyük bir revizyon yapılmıştı. Daha önce kayda alınamayan turizm gelirleri kayda alınmıştı. Bu kayıtlar döviz cinsinden olduğu için ödemeler dengemizi, cari açık ile net hata ve noksanı (NHN) yakından ilgilendirdi. TCMB'nin geçen hafta açıkladığı Ocak-Eylül '22 ödemeler dengesinde, yılın ilk 8 ayına ilişkin revize edilmiş rakamları da görebildik. Bu neden önemli? Çünkü TÜİK'in açıkladığı revizyon bilgi notunda yılın ilk 6 ayının rakamları verilmişti. 7 ve 8. aylarda ne olduğu ancak bir trend analizi yapılarak tahmin edilebilmişti. Şimdi bu rakamlar TCMB tarafından resmi olarak ilan edildi.

Ocak-Ağustos döneminde NHN 28,3 milyar $ iken, turizm revizyonunun etkisiyle 22,3 milyar $'a düştü yani 6 milyar $ azaldı. Cari açığımız da 39,7 milyar $'ken, turizm gelirleri revizyonuyla 35 milyar $'a geriledi yani 4,7 milyar $ azaldı. NHN'de %25, cari açıkta da %15'e yakın bir iyileşme oldu.

TCMB Ocak-Eylül '22'de NHN'yi 24 milyar 939 milyon $ olarak açıkladı. Böylece revize edilmiş rakamlarla NHN, 1 ayda 2,6 milyar $'dan fazla artarak 22,3 milyar $'dan 24,9 milyar $'a çıkmış oldu. Eğer bir güncelleme olmasaydı 28,3 milyar $ olan eski rakamlarla NHN'nin, Ocak-Eylül '22'de 30-31 milyar $'a çıkacağını tahmin ediyorum. Bu durumda ilk 9 ayda 31 milyar $'dan 25 milyar $ civarına değiştirilmiş yani azaltılmış bir NHN söz konusudur.

21 Ekim 2022 Cuma

MB'NİN 1,5 PUANLIK SÜRPRİZ FAİZ İNDİRİMİ, YÜZDE 10-12 FAİZLE VERİLECEK KGF KREDİSİNE HAZIRLIĞI AMAÇLIYOR

Cahit UYANIK

TCMB, 20 Ekim 2022 tarihli Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizi 150 bp indirip (100 bp beklenirken) yüzde 10,5 olarak belirledi. TCMB yayınladığı karar metninde, yine son aylardaki kararlarının hepsine benzer, çelişkili bir tavır sergiledi. Önce dünya ekonomisindeki olumsuzlukları ardı ardına sıralayan ve bu haliyle ilk bakışta faiz artırımı yapacakmış hissiyatı veren (veya en azından faizi sabit bırakacakmış hissi) TCMB, kararın son paragrafında aniden yön değiştirerek 150 bp indirim yaptığını bildirdi.

TCMB bu kararının gerekçesini ise "Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde, sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdam artışı trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 150 bp düşürülmesine karar vermiştir" diyerek izah etmeye çalıştı.

24 Kasım 2022 tarihli PPK'da 1,5 puan
daha indirim yapılacağı kesinleşti

TCMB kararında ilginç bir cümle daha kurularak, PPK'nın bundan sonraki toplantısında (24 Kasım 2022) benzer bir adım atılarak faiz indirim döngüsünün sona erdirilmesini gündeme aldığı bildirildi. Böylece TCMB'nin gelecek toplantıda da en az 150 bp'lık bir indirime giderek faizi yüzde 9'a düşüreceği anlaşılmış oldu. TCMB Eylül-2021/Kasım-2022 arasındaki 14 aylık süreçte, iki ana dilim halinde faizleri toplam 10 puan (1.000 bp) indirmiş olacak. TCMB'nin faiz indiriminde elini neden çabuk tuttuğu ve süreci neden 1 ay öne çektiği merak konusu oldu. Artık fiyat istikrarı yerine kalkınmacı hedefleri önceleyen TCMB, bence önümüzdeki aylarda açıklanacak yeni Kredi Garanti Fonu (KGF) paketine uygun zemin sağlamak için bu adımını hızlandırdı. Yeni KGF paketinin 50 milyar TL büyüklüğe sahip ve yüzde 10-12 arasında bir faizle kullandırılması bekleniyor. Bu durumda KGF paketinin TCMB faizinin yüzde 9'a indikten sonra yani 2022-Aralık ayı içinde uygulamaya girmesini bekleyebiliriz.

11 Ekim 2022 Salı

KRİTİK PERŞEMBE. ABD'DE ÇEKİRDEK ENFLASYON ARTIŞI EYLÜLDE DE SÜRERSE, FED DAHA FAZLA FAİZ ARTIRIR

Cahit UYANIK

ABD'de Eylül-2022 TÜFE rakamları 13 Ekim 2022-perşembe günü açıklanacak. Beklenti, manşet enflasyonda bir gerileme yaşanması (yüzde 8,3'ten yüzde 8,1'e), ancak gıda+enerji fiyatlarının dışlandığı çekirdek enflasyonun yüzde 6,3'ten yüzde 6,5'e çıkması yönünde yoğunlaşıyor.

Bu tablo manşet enflasyondaki düşüşün geçici olabileceğini; çekirdek enflasyondaki artış sebebiyle, manşet enflasyonun önümüzdeki aylarda yükselişe geçebileceğini veya düşmeyeceğini gösteriyor. 'Kritik perşembe'de bu tablo resmen oluşursa, enflasyonu kontrol altına alabilmek adına FED'in Kasım ayı başındaki toplantısında 0,75 puanlık faiz artışı yapacağına kesin gözüyle bakılıyor.

ABD'de faiz artışlarının sürdürülerek Aralık ayında yüzde 4,5 düzeyine çıkılacağı, Türkiye'de de faiz indirimlerine devam edilerek aynı ay yüzde 9'a inileceği varsayımıyla, iki ülke politika faizleri 3 ay sonra tek hanede buluşmuş olacak. Bu sebeple Aralık ayında Türkiye'de özellikle kur cephesinde yaşanabilecek gelişmeler hayli önemli olacak. Gözler, Aralık ayında da döviz kurlarına çevrilecek. Hükümet, enflasyonu kontrol altında tutabilmek için; 'dalgalı kur' yerine, 'yönetilen dalgalı kur' politikasında ısrar ederek döviz fiyatlarını enflasyonun gerisinde tutuyor. Böylece enflasyonda nisbi bir kontrol sağlarken, KKM'lerin bütçeye ve Merkez Bankasına parasal yükünü azaltıyor. Ancak düşük kur politikası; ithalatı cazip hale getirerek cari açık ve dış ticaret açığını kontrolden çıkılma noktasına getirmek üzere...

27 Eylül 2022 Salı

DÜNYA BANKERLERİNİN KURDUĞU VE TÜRKİYE'YE ILIMLI YAKLAŞAN ULUSLARARASI FİNANS ENSTİTÜSÜ (IIF) BİLE DOLAR KURU TAHMİNİNİ ARTIRDI

Cahit UYANIK

Önemli yabancı finans kurum ve kuruluşları, dolar kurunun yıl sonunda ulaşabileceği düzey hakkındaki tahminlerini yükseltmeye devam ediyor. Bunlardan en sonuncusu Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) oldu. IIF Baş Ekonomisti Robin Brooks, bugün attığı bir tivitle cari açıktaki artış eğilimi sebebiyle, halen 16,5 TL düzeyindeki yıl sonu dolar kuru tahminini 21 TL'ye çıkardıklarını duyurdu. IIF bu yıl mart ayında da, 9,5 TL düzeyinde bulunan yıl sonu dolar kuru tahminini 16,5 TL'ye yükseltmişti. Böylece Türkiye ekonomisine yönelik ılımlı ve muhafazakar tahminleri ile bilinen IIF bile, son 6 ayda dolar kuru tahminini 9,5 TL'den 21 TL'ye çıkararak yüzde 133 artırmış oldu.

IIF nedir ve Türkiye'yi neden yakından izliyor?

IIF nedir ve neden Türkiye ekonomisine yönelik tahminleri daha ılımlı? "Dünya bankerlerinin kurduğu birlik" olarak da tanınan IIF, küresel çapta finans ve ticaret şirketleriyle, bazı kurum ve kuruluşları bünyesinde barındıran bir tür meslek kuruluşu. 1983 yılında, ülkelerin borçlarını ödeyemeyerek temerrüte düştüğünü ilan ettiği 'Latin Amerika Borç Krizi' sırasında 38 önemli uluslararası banka tarafından kurulan IIF, gelişmekte olan ülkelerdeki finans sektörlerini ve dolayısıyla ekonomilerini yakından izliyor.

Zaman içinde 70'den fazla ülkeden 450'ye yakın üyeye oluşan IIF, Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalardan çeşitli kurumları da üyeliğe kabul etti. Halen Türkiye'den aralarında bankalar, Türkiye Varlık Fonu ve bazı holdinglerin bulunduğu 17 üyesi olan IIF, yaptığı ekonomik ve finansal tahminlerde ılımlı bir havaya sahip. IIF bu ılımlı davranışıyla; 17 Türk kuruluşundan topladığı aidatların yanı sıra, Türkiye'ye borç veren finansal kurumların faiz ve ana paralarını sorunsuz şekilde tahsil etmek için takınmak zorunda oldukları daha olumlu bakış açısını da temsil ediyor.

7 Eylül 2022 Çarşamba

SONBAHAR ENFLASYONU VE AB'NİN RESESYONA GİRMESİ BİZİ ZORLAR. RUSYA'NIN AKIBETİ İRAN'A BENZER Mİ?

Cahit UYANIK

05 Eylül 2022 pazartesi günü açıklanan Ağustos-2022 enflasyonu beklentilerim (Yüzde 1,5-2 arası) doğrultusunda geldi. Oysa piyasalarda yüzde 2 üzerinde bir rakam bekleniyordu. Yüzde 1,46 olarak açıklanan Ağustos-2022 enflasyonu ile birlikte yıllık enflasyon da yüzde 80,21 oldu. Bu gelişmede bence iki faktör etkiliydi:

1) Özellikle işlenmemiş tarım ürünlerinde yani çarşı-pazar ürünlerinde hasat dönemiydi. Birçok üründe önemli fiyat düşüşleri görülürken, artışlar da ılıman gerçekleşti.
2) Özellikle ilkbahar-yaz aylarında market ürünlerine yapılan yüklü zamlar hala korunmaya çalışılıyor. (TÜFE Nisan-2022'de yüzde 7,25, Haziran-2022'de ise yüzde 4,95 gibi yüksek düzeylerde açıklanmıştı.) Yeni zamlar zorunlu olmadıkça yapılmıyor. Fiyatların oturması bekleniyor. Dolar kurundaki nisbi istikrar da bunu destekliyor.

Ancak bu eğilimin Eylül-2022'de bozulmasını bekliyorum. 01 Eylül 2022'de yapılan elektrik ve doğal gaz zammı, okulların açılmasıyla artan mal talebi ve azalmaya başlayan tarımsal üretimin etkisiyle fiyatların Eylülde artışa geçerek yeniden yüzde 4 civarına çıkacağını düşünüyorum. Hükümet OVP'de yıl sonu için yüzde 65, gelecek yıl sonu için ise yüzde 24,9 enflasyon tahmininde bulunmuştu. Bu tahminin tutması için bundan sonraki aylarda fiyat artışlarının yüzde 2'ler düzeyinde gerçekleşmesi gerekiyor. Oysa çoğu iktisatçı Türkiye'de artık fiyatların gelecek yaz ayı ortalarına kadar yüzde 4-7 bandında seyredeceğini düşünüyor. Bu, 2022 yılı için yüzde 70-80 arasında, 2023 yılında ise yüzde 50 civarında bir enflasyon yaşanması anlamına geliyor. Avrupa'da kış aylarında için neredeyse kesinleşen doğal gaz krizi Türkiye'de yaşanacak mı? Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünkü açıklamasında Türkiye'nin kış aylarında bir enerji krizi yaşamayacağını bildirdi. Bu tespitte Rusya ile iyi ilişkilerin sürmesinin yanı sıra Türkiye'nin son yıllarda LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) ithalatını artırması, bu konudaki önemli ihracatçı ülkeler Katar ve Cezayir ile sıcak ilişkiler içinde bulunması yatıyor. LNG sayesinde doğal gaz (tıpkı ham petrol gibi) gemilere doldurulup taşınabiliyor. LNG alıcı ülkeye geldiğinde gazlaştırma (FSRU) gemilerinden veya karadaki gazlaştırma tesislerinden geçirilerek yerel boru hattına basılabiliyor. LNG ithalatının artması, 'doğal gaz boru hattı-dış siyaset' bağlantısını zayıflatan ve gelecekte zayıflatacak en önemli unsur olarak görülüyor.

13 Ağustos 2022 Cumartesi

17,5 MİLYAR DOLARLIK KAYNAĞI BELİRSİZ DÖVİZ GİRİŞİNİN (NET HATA VE NOKSAN) 4 NEDENİ...

Cahit UYANIK

Ödemeler bilançosunda; hiç bir tanım altına dahil edilemeyen döviz giriş ve çıkışları 'Net hata ve noksan (NHN)' adı altında kayıt altına alınmaktadır. NHN bu yılın ilk 6 ayına ait ödemeler bilançosu verilerinde 17,5 milyar dolara ulaşarak; 32,4 milyar dolarlık cari açığa oranı yüzde 54 düzeyinde gerçekleşti. Yani cari açığın yarıdan fazlası ve 43 milyar doları geçen ülke olarak döviz finansmanı ihtiyacımızın (cari açık+yurt dışına portföy çıkışları) neredeyse üçte biri, bu kaynağı belirsiz döviz girişi ile karşılandı.

Ödemeler bilançosu, adı üzerinde bir bilançodur; döviz gelir ve giderlerinin (bilançonun her iki tarafı) her raporlama döneminde dengede olması gerekir. Bunun için de ödemeler bilançosu çift taraflı kayıt prensibi ile tutulur. Ancak gerçek hayatta bazı döviz hareketleri tek taraflı olarak kayıt edilebilir; yani dövizin giriş veya çıkışının kaynağı bulunamaz. İşte o zaman boş kalan taraf (giriş veya çıkış) NHN'ye kaydolunur. Kaynağı belirsiz döviz girişi döviz varlığımızı artırdığı için (+); kaynağı belirsiz döviz çıkışı döviz varlığımızı azalttığı için (-) karakterle ödemeler bilançosuna yazılır.

11 Ağustos 2022 Perşembe

FED FAİZİ 75 DEĞİL 50 BAZ PUAN ARTIRACAK AMA TÜRKİYE'DE DOLARA TALEP SÜRÜYOR. 300 ALTI CDS İÇİN NE YAPILMALI?

Cahit UYANIK

ABD'de yıllık yüzde 8,5 olarak açıklanan Temmuz-2022 ayına ilişkin TÜFE verisinin, beklentiden 0,2 puan düşük gelmesiyle borsalarda ve kripto paralarda ani ve hızlı yükselişler görüldü. Piyasalar bu gelişmeyi, FED'in 20-21 Eylül 2022 tarihindeki toplantısında 75 değil 50 baz puan faiz artışı yapacağı şeklinde yorumladı. Oysa bu bence erken bir yorumdu.

FED Başkanı Powell geçen ay düzenlediği basın toplantısında Eylül'e kadar 2'si enflasyon 2'si istihdam olmak üzere 4 veri daha açıklanacağını ve kararlarını buna göre vereceklerini söylemişti. Geçen hafta cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam (TDİ) verisi beklenenden oldukça yüksek geldi ve negatif yorumlandı. Bugün enflasyon verisi ise pozitif geldi. Önümüzde Eylül ayı başında açıklanacak yeni TDİ ve enflasyon verileri var ki bunların ne olacağı bilinmiyor. Yani sevinmek ve 0,50 puan faiz artışı tahmini yapmak için erken.

27 Temmuz 2022 Çarşamba

DOLARDA YIL SONU İÇİN 23, 1 YIL SONRASI İÇİN 30 TL MÜMKÜN MÜ? FED FAİZ, MB ENFLASYON RAPORU HAFTASI

Cahit UYANIK

Bu hafta ekonomide gözler FED'in faiz kararı ve TCMB'nin açıklayacağı yılın üçüncü Enflasyon Raporunda olacak. FED'in 27 Temmuz 2022'de faizleri en az 0,75 puan artıracağına kesin gözüyle bakılırken, 10 Ağustos 2022'de açıklanacak Temmuz ayı enflasyonuna göre FED'in Eylül toplantısında 100 baz puanlık artırımı tekrar gündemine alabileceği dillendiriliyor. Çünkü ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, geçtiğimiz günlerde enflasyoncu eğilimlerin tüm ekonomiye yayıldığını belirtmişti.

TCMB'nin 28 Temmuz 2022'de açıklayacağı 3. Enflasyon Raporunda ise gözler 2. Enflasyon Raporunda yıl sonu için öngörülen yüzde 42'lik enflasyon gerçekleşmesi tahmininin ne kadar artırılacağında olacak. Ben TCMB'nin en az 10 puanlık artışla yıl sonu tahminini yüzde 52 olarak yenileyeceğini düşünüyorum. Anketlere göre piyasaların yıl sonu enflasyon tahmini ise yüzde 70 düzeyinde bulunuyor.

Hükümet, dolar kuru ile enflasyon arasında korelasyon öngören bir kur politikası (kirli dalgalı kur politikası) izliyor. Yılın ilk 6 ayında enflasyon yüzde 42 arttı. Dolar 2022 yılına 13,4 TL ile girmişti. Bu artışı yılbaşı kuruyla düzelttiğimizde kurun 19 TL olması gerekiyordu. Ancak şu anda 17,85' TL'de... Enflasyondan daha az artan kur, topluma "Kurun düzeyi önemli değil, kurdaki dalgalanmayı azalttık" şeklinde başarı olarak sunuluyor.

1 Nisan 2022 Cuma

TÜRKİYE'NİN İDEAL DÖVİZ REZERVİ NE KADAR OLMALI?

Tartışmalarda kriter kullanma alışkanlığımız hiç yok. Erhan Aslanoğlu sabah NTV'de "Türkiye'nin döviz rezervi 200-250 milyar dolar olmalı: Kısa vadeli dış borç+cari açık kadar yani." dedi.  

Boş boş konuşanlara bir cevaptı bence. Bir köşeye yazılmalı bu kriter ve sık sık bakılmalı.

(Bu yazı 01 Nisan 2019 tarihinde Facebook sayfamda yayınlanmıştır.)

10 Mart 2022 Perşembe

DÖVİZ REZERVİ KAYBOLUR MU?

Cahit UYANIK

Döviz rezervi kaybolur mu?

Doğru, kaybolmaz; şekil değiştirir.

6.80'de tutmak için dövizi satıp TL alıp kasana koyarsın

Döviz satıp TL'ye çevirdiğin bu para  işine yaramaz

Ne dış borcunu TL ile ödeyebilirsin

Ne hammadde yarı mamul mal ithal edip, mamul mala çevirenin

işini TL görür

15 Şubat 2022 Salı

ÜLKEMİZDE DOLARI BİR YATIRIM ARACI OLMAKTAN ÇIKARMALIYIZ

Enflasyonun yüzde 30 olduğu ülkede

Dolar paraşütsüz düşerse

İthalat ucuzlar.

İki kere iki dört...

Çok gecmez 6 aya kadar

-1 milyoncu mağazaları vardı 2000'li yılların başında-

5 TL'ci mağazaları 

Pıtırak gibi memlekete yayılır.

Sonuç: Üretimsizlik ve işsizlik...

7 Şubat 2022 Pazartesi

ÜLKE, DÜŞÜK FAİZ SEVDASIYLA SİYATİKLİ GİBİ TİTRERKEN, DOLAR 6 TL OLDU

Dolar 6 TL oldu

Twitter'da da Trend Topic (TT).

Millet ne güzel dalga geçiyor küçük videolarla orada...

Hedefte Berat Albayrak var cesaret edebilene...

TL ile TT arasinda bir bağ oluştu...

Yükselince basıyoruz komik video dugmesine...

Yine basladik ağlanacak halimize gülmeye...

Dolar bir gunde yuzde 0.65 kazandirmis.

Oysa TL'nin aylik kazanci bile o kadar degil.

Nasil bas etsin gariban TL...

Düşük faiz sevdasi düşmüş ekonomi idarecilerinin gönlüne...

22 Aralık 2021 Çarşamba

TÜRKİYE'DE ENDİŞE ARTTIKÇA, VERİLEN HAZİNE GARANTİLERİ DE ARTIYOR

Kur Korumalı TL Vadeli Mevduatı
 basın açıklaması

Güven ve garanti sözcüklerinin ilginç bir korelasyonu var. 

Güven ne kadar çok ise garantiye daha az ihtiyaç duyulur. 

TR'de her şeye ve herkese Hazine (vergi ödeyenler) kesesinden öyle garantiler veriliyor ki, insan güvenin tam tersi demek olan endişenin giderek arttığını anlıyor.

(Bu yazı 20 Aralık 2021 tarihinde Twitter sayfamda yayınlanmıştır.)

KUR GARANTİLİ MEVDUATLARIN VADESİ BİTTİĞİNDE SÜPER BONO ÇIKARMAK GEREKEBİLİR

Bence MB kur farkını para basıp öderse, muhasebesel olarak bunu zarara yazmak isteyecektir. Burada esas mesele zarar değil, kur farkı ödemesi olarak piyasaya sürülecek paranın enflasyonist etki yaratmasıdır.

Kur garantili mevduatın 3 ay vadede yoğunlaşmasını bekliyorum. Bu, büyük bir meblağ olursa kur farkı ödemesini sterilize edebilmek için 3 ay sonra yani Mart-2022  gibi süper bono gibi bir çözüm gerekebilir.

23 Kasım 2021 Salı

EXIMBANK ESKİ GENEL MÜDÜRÜ YILDIRIM: EKONOMİDE İLK YAPILMASI GEREKEN İNANDIRICILIĞI SAĞLAMAK

Bugün yaşadığımız kur atağı krizini Eximbank Eski Genel Müdürü, çok tecrübeli bir Maliyeci olan Sn. Adnan Yıldırım ile @VergiAlgi nin sohbet odasında ele aldık. Sn. Yıldırım yaşanan krizin geçmişten kaynaklanan sorunlar sebebiyle ortaya çıktığı düşüncesinde... Bu sebeple faiz+

Artırılsa bile kalıcı çözüm olamayacağını söyledi. Günde 1 Tl'lik kur artışının kamunun yıllık gelirleriyle bile karşılanamayacak yükler yarattığına dikkat çeken Sn Yıldırım, ekonomi yönetiminde ilk yapılması gerekenin inandırıcılık yani kredibiliteyi sağlamak olduğunu aktardı+

Alınacak doğru kararlarla ekonominin hızla toparlanabileceğini düşündüğünü kaydeden Sn Yıldırım, erken seçim ihtimalinin de iyice yükseldiğini vurguladı.İlan edilen resmi metinlerde cari açığın kapatılarak faizlerin aşağı çekilebileceğine dair değil, cari açıkla ilgili ifadeler+

Bulunduğunu anımsatan Sn. Yıldırım, inandırıcılık için ilk adımların kamunun ilan ettiği metinlere uyması ile atılabileceğini  vurguladı. Sn. Yıldırım, yaşanan kur atağı sebebiyle reel sektörde üretim kesintileri yaşanabileceğini de kaydetti.

Yıldırım, gece saatlerinde ise Twitter hesabından şu mesajı paylaştı:

"Türkiye ekonomisinde 2018’den itibaren bozulmanın gelinen aşamasında

📍Kalkınma planı rafta

📍OVP anlamını yitirdi

📍Hukuk&ekonomi reform paketleri, eylem planları etkisiz

📍Kurumlar etkisiz

📍Üst perdeden yapılan açıklamalar olumsuz

Durumu iyileştirecek enstrümanlar tüketildi❗️"

(Bu yazı 23 Kasım 2021 tarihinde Twitter sayfamda yayınlanmıştır)

18 Kasım 2021 Perşembe

BİR İNAT UĞRUNA... TÜRKİYE 1994 YILINDAKİ EKONOMİK KRİZE NASIL GİRDİ?

ÜNLÜ İKTİSATÇI PROF. DR. FATİH ÖZATAY, TANSU ÇİLLER'İN ÇIKARDIĞI 1994 EKONOMİK KRİZİNİ TWİTTER'DAN BÖYLE ANLATTI:

Marakeş'te  dünyaca tanınmış uzmanların olduğu uluslararası bir toplantıda anlatmıştım. 1994 krizimiz pek ilginç gelmemişti onlara. Zira krizleri inceleyen iktisat yazınında “sakın ola yapmayasınız” denilen hemen her şeyi yapmıştık.

Hazine’nin yüksek borçlanma faizlerini indirmek için mali disipline dayanan bir program uygulamak yerine, faizler suni biçimde düşürülmeye çalışılmıştı. Hazine naçar vaziyette yüksek bütçe açığını finanse etmeye çalışırken, borçlanma ihalelerini faiz yüksek diye iptal etmişti.

Yerine MB kaynakları kullanılmıştı. Hazinenin MB'den borçlanmasına yasal engel yoktu. Kur birkaç haftada 14 bin liradan 40 bin liraya sıçradı. MB döviz rezervlerini kısa sürede eritti. %85 düzeyindeki faizleri yüksek bulup borçlanmazken birkaç ay sonra %400 faizle borçlandı Hazine.

(17 Kasım 2021)

17 Kasım 2021 Çarşamba

DOLARIN BAŞIBOŞ BIRAKILMASI, JAPON YENİ, İTALYAN LİRETİ VE PİRUS ZAFERİ

"Acaba Japonya 114 yen olan dolar kurunu göstererek kendi ekonomisini değerlendiriyor mu? Acaba Japon ekonomisi yahu nasıl başarısız bir ekonomiyiz diyerek 114 lira olan Yen, Dolar kurunu değerlendiriyor mu?"

(AK Parti Grup Başkanvekili  Cahit Özkan)

Arkadaşlar bu lafın neresinden tutsan elinizde kalır. Dünyada düşük kur politikası uygulayarak, -ABD ve AB ekonomilerinin de açık desteği ile- başarılı olan iki örnek vardır. Japonya ve İtalya.

Japonya, İkinci Dünya Savaşı sonrasında bir tür ABD Mandası ile büyük bir sanayileşme çabası gösterip başarılı olmuştur. 1970'lerden itibaren dünyaya en yenilikçi ve en kaliteli Japon mallarını satmıştır. Bu satışlarda en büyük desteği ise düşük kuru olmuştur gerçekten... Yani Japon malları dış ülkeler için ucuz ve kaliteli olagelmiştir. İkinci Dünya Savaşı bittiğinde 1 dolar 350 yendi. Aradan geçen sürede Japon yeni dolara karşı 2/3 oranında değer kazanmıştır. Keşke bizim TL'miz de dolar karşısında aynı oranda değer kazansaydı. Üstelik 2005 yılında paramızdan 6 sıfır attık. Atmasaydık bugün kurumuz 1 dolar= 10 milyon 600 bin Tl olurdu; 10,6 Tl değil. Yani Türkiye ve Tl ile Japonya ve yeni karşılaştırmak abesle iştigaldir. Çünkü Japonlar paralarıyla mutludurlar. Hatta Japon yeni dünya finans piyasalarında altına eşit tutularak güvenli liman olarak bilinmektedir. Bizde ise parasını alan yabancılar son 2 yılda arkalarına bakmadan kaçmaktadır.

SABİT KURA GEÇİLİR Mİ, GEÇİLİRSE NE OLUR?

 "Sabit kura geçilirse;

- Dövize büyük hücum olur

- Kısa sürede döviz karaborsası oluşur

- Dalgalı kura dönmek için daha büyük bir devalüasyon yapmak zorunda kalırız."

"Dalgalı kur döviz talebini ve arzını kur üzerinden düzenler, döviz rezervlerini korur. Sabit kurda ise tıpkı Çin'de olduğu gibi güçlü rezerv gerekir. Belki doğru soru, dalgalı kurdan vazgeçip TL'yi güçlü bir paraya (dolar, euro) bağlamalı mıyız olmalıydı."

(Bu yazı 01 Kasım 2021 tarihinde Twitter sayfamda yayınlanmıştır.)

16 Kasım 2021 Salı

DOLAR 10,25 TL OLDU; EKONOMİDE KAZIK-FREN GÜNLERİ BAŞLADI


EKONOMİDE KAZIK-FREN GÜNLERİ BAŞLADI

5 BİN BAZ PUAN REEL FAİZ VE TÖRÜNER'İN CEKET İÇ CEBİNDEN ÇIKAN YAZININ HİKMETİ

Cahit UYANIK

Çok çok uzun yıllar önce...

Bir demeç okumuştum:

"Ekonomiye kazık-fren basılmalı"

Yani adam demek istiyordu ki

Ekonomi çok ısındı, krize girebiliriz, ne yapıp edip bir an önce soğutmalı

Tabii öyle bir kazık-fren filan basılmadı. 

Kim otobüsü devirmeyi göze alabilir ki?


Ama uzun uzun yıllar sonra bugün

Ekonomiye nasıl kazık-fren basıldığını okudum ve anladım

Dolar 10.25'e çıkınca,

Merkez Bankasının 100-200 baz puan indireceği korkusuyla

En iyimser tahminler 1 ayda doların 12 TL'ye ulaşacağını öngörmeye başlayınca...

Kimse kimseye vadeli mal satmamaya,

Vadeli alınmış mallar iade edilmeye başlayınca

Kazık-fren nedir görmüş oldum.