2 Haziran 2015 Salı

DÜNYA PETROL PİYASASI NEDİR VE NASIL İŞLİYOR?


Cahit UYANIK



Gün geçmiyor ki petrol fiyatlarında bir değişiklik yaşanmasın. Kimi zaman bir petrol rafinerisindeki arıza, kimi zaman dünyanın büyük petrol üreticisi bir ülkede patlak veren siyasi kriz ham petrol fiyatlarını birkaç dolar oynatabiliyor. Ama ham petrol fiyatlarının orta vadeli gelecekte, 60 doların altına düşeceğini kimse öngörmüyor. Bunun en önemli sebebi, petrol arzının yetersiz olmasına rağmen talepte görülen artış. Petrol arzının artırılamamasının geri planında ise uzun yıllar düşük seyreden fiyat sebebiyle bu sektöre yapılan yatırımların azalmasının üretim yetersizliği olarak ortaya çıkması, Çin'in büyük bir petrol tüketicisi olarak dünya arenasına "düşmesi", özellikle Orta Asya'daki büyük petrol kaynaklarının büyük tüketici pazarlara iletilmesi için boru hattı yatırımlarının sürüyor olması yatıyor.    
(Yeni Yazı-Tıklayınız) DÜNYA, HAM PETROL FİYATLARINDA İSTİKRARLI BİR DÖNEME GİRMEYE HAZIRLANIYOR
Petrol, ilk defa sondaj edilerek yeryüzüne çıkarıldığı 1853 tarihinden bu yana hep politik bir ürün olageldi. "Petro-politik" denilen kavram, neredeyse  herkesin bildiği bir günlük yaşam terimi oldu. Petro-politik, o kadar geniş bir ilgi alanı ki; bu konuda yazılmış binlerce kitap ve araştırma bulunuyor. Bu konudaki araştırmaların ise önümüzdeki dönem, daha fazla artması bekleniyor. Petro-politik, 1983 yılına kadar birçok sırrın da içinde barındığı, oldukça kapalı bir alandı. Çünkü 1970’li yılların başına kadar petrol piyasası istikrarlı idi. Petrol fiyatları, petrol şirketleri arasındaki uzun vadeli sözleşmeler ve hükümet kararları ile belirleniyordu. 1973 Petrol Krizinden sonra petrol fiyatları aşırı derecede arttı ve çok değişken bir yapıya kavuştu. ABD'de petrol fiyatları üzerindeki kontrolün kaldırılması, spot piyasaların gelişmesi ve OPEC içindeki anlaşmazlıklar söz konusu fiyatlardaki dalgalanmayı artırdı. 1983 yılında New York Emtia Borsası'nda (NYMEX), işlem görmeye başlayan ham petrol bir "borsa malı" haline geldi ve bu ürünle ilgili geleceğe yönelik (future) fiyatlardan alım satım da yapılmaya başlandı. Yani, gündelik haberlerde "Amerikan hafif petrolü" diye bilinen dünyanın en kaliteli ham petrolünün ilk borsa fiyatı bundan 23 yıl önce oluşmuştu.
Günlük fiyatlama,
petrolü şeffaflaştırdı

Ham petrolün piyasalaşması, piyasalaşan tüm mallarda olduğu gibi  bir şeffaflaşma sürecini de beraberinde getirdi. Çünkü bir malın fiyatını belirlerken, en doğru ve şeffaf bilgiye sahip olunması, piyasanın doğru oluşması açısından önem taşıyordu. Günümüzde ülkelerin ham petrol politikaları, neredeyse günlük, haftalık ve aylık bültenler halinde kamuoyuna duyuruluyor. Elde tutulan stoklar, yeni sondajlar, yeni keşifler, petrol boru hatları inşaatında hangi ülkenin kimden yana olduğu gibi; eskinin stratejik bilgileri artık kamuoyunda açıkça tartışılıyor. Biz de, Türkçe dilinde çok az kaynağın bulunduğu petrol konusundaki birçok bilinmeyene açıklık getirmek istiyoruz. Böylece Türkiye'de çoğu zaman 'bilgi sahibi olmamanın arkasına gizlenen hatalı yorumlar'ın önüne de geçmiş olabiliriz.

İşe şu ünlü "ham petrol" tanımını yapmakla başlayalım. Ham petrol koyu renkli, yapışkan ve yanıcı bir sıvı. Metan, etan, propan, bütan gibi çeşitli hidrokarbonların bileşiminden oluşan petrolün yoğunluğu; kimyasal bileşimine ve yapışkanlığına (viskosite) göre değişiyor. Çoğunlukla hafif petroller (yüksek graviteli) açık kahve, sarı veya yeşil renkli; ağır (düşük graviteli) petroller ise koyu kahve veya siyah renkli. Türkiye'de Batman'da çıkan petrol   ağır petrol sınıfına giriyor. Yüksek graviteli petrolün rafinajından çoğunlukla jet yakıtı, benzin, gaz yağı ve motorin gibi hafif ve beyaz ürünler, düşük graviteli petrolün rafinajından ise daha çok fuel-oil, kalorifer yakıtı ve asfalt gibi ağır ve siyah ürünler elde ediliyor.
Ham petrol için 3 ana fiyat

Ham petrol çıkarıldığı ülkeye bağlı olarak, farklı kalite ve fiyattan piyasaya sürülüyor. Her petrol türü farklı ürünlere yönelik olduğundan fiyatları da değişkenlik gösteriyor. Petrol çeşitlerini üç grup olarak ele almak mümkün. 
1) WTI (West Texas Intermediate) petrolü, ABD’nin Texas ve Oklahoma eyaletlerinde çıkarılan petrole verilen isim. 
2) Brent Petrolü, Kuzey Denizi'nden çıkarılan farklı petrollerin karışımına deniliyor.
3) OPEC Petrolü ki; fiyatı 11 OPEC üyesi ülke (Cezayir, Libya, Nijerya, Endonezya, İran, Irak, Kuveyt, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Venezuela) tarafından belirleniyor. 

Brent'in fiyatı Londra’daki Uluslararası Petrol Ticareti (International Petroleum Exchange=IPE) tarafından; WTI petrolünün fiyatı New York Emtia Borsası'nda oluşuyor. Piyasada yer alan petrol çeşitlerinin fiyatları, genelde Brent petrol temel alınarak belirleniyor. Türkiye de petrol alırken, Brent petrolüne göre fiyatlamaları kullanıyor. Ancak Türkiye, ülkeden ülkeye, uzun vadeli sözleşmeler yoluyla ithalatını karşıladığı için, Brent'in günlük dalgalanmalarından kendini koruyor. Genelde 3 aylık ortalama Brent fiyatı dikkate alınarak; toptan alıcı olma avantajından da yararlanarak, genelde 10 dolar daha az fiyata ithalat yapılabiliyor.

WTI petrolünün fiyatı, daha kaliteli olduğu için ortalama Brent fiyatının birkaç dolar üzerinde oluşuyor. OPEC petrolünün fiyatı ise genellikle Brent petrolünün biraz altında kalıyor. 

(Yeni Yazı-Tıklayınız) ULUSLARARASI PİYASADA BRENT PETROL FİYATI, WTI'DAN NEDEN YÜKSEK OLUŞUYOR?
Görüldüğü gibi ham petrol piyasasındaki fiyat oluşumu, ABD ve İngiltere'nin elinde bulunuyor. Son dönemlerde İran, dolar değil euro ile işlem yapılan bir piyasa oluşturarak bu etkinliği kırmaya çalışıyor ama arkasına büyük birkaç petrol tüketicisi ülke ve uluslararası yatırımcıları almadan başarılı olması mümkün görünmüyor.


OPEC, neden Viyana'da kuruldu?

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) resmi logosu...
 "P" harfine tersten baktığınızda savaş baltasını andırıyor...
OPEC hep, petrolü silah olarak kullanmakla suçlanmıştır...
OPEC, gelişmekte olan ülkelerin çoğunlukta olduğu petrol ihracatçılarının örgüt. Genel merkezi Viyana'da bulunuyor. Aslında OPEC kurulurken, genel merkez olarak dünyanın diplomasi merkezlerinden birisi olan İsviçre'den yer talep edilmiş. Ancak İsviçre, bu organizasyonu yeterince ciddi bulmadığı için    izin vermemekte direnmiş. Bunun üzerine, uluslararası diplomasi konusunda İsviçre'nin alternatifi durumundaki Avusturya ve onun başkenti Viyana tercih edilmiş. OPEC'in geçmişi ile ilgili birçok dokümana kolayca ulaşılabilir.  

Ancak OPEC'in sepet fiyatı, bu organizasyona dahil ülkelerin uyguladığı fiyatlandırma mekanizması ile belirlenmiş bir ortalama fiyat. OPEC fiyatı belirlenirken 7 farklı referans petrolün ortalaması kullanılıyor. Referans petrollerden altısı OPEC üyeleri tarafından üretilirken, yedincisi ise (Istmus) OPEC üyesi olmayan Meksika tarafından üretiliyor. Referans petroller şöyle: 

1) Arabian Light (Arap hafif petrolü) Suudi Arabistan 
2) Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri, 
3) Bonny Light, Nijerya,
4) Saharan Blend, Cezayir 
5) Minas, Endonezya 
6) Tia Juana Light, Venezüella 
7) Istmus, Meksika.


Petrol piyasasının Reuters'i Platts

Petrol ve petrolden üretilen ürünlerin, fiziksel piyasalarda gerçekleştirilen işlemleri ise Londra'daki "Platts" adlı şirket tarafından raporlanıyor. Platts, bir anlamda enerji piyasasının Reuters'i... Dünyada bu alanda fiyat oluşturma görevini de Platts üstlenmiş durumda. Platts, her günün sonunda hem bölgesel, hem de ham petroller ve ürünler bazında bir "uzlaşma" fiyatı açıklıyor. Bu, petrol endüstrisinde fiziksel alımlarda "endeks" fiyatı oluşturuyor. Ülkeler ya da kurumlar arasındaki alışverişlerde de fiyatlama "Platts artı (veya eksi)" olarak belirleniyor. Platts; başta Kuzey Batı Avrupa, Akdeniz, Kuzey Amerika, Dubai ve Singapur olmak üzere tüm önemli petrol bölgelerindeki hemen tüm ham petrol ve petrol ürünleri için ayrı ayrı fiyatlarını gün sonunda açıklıyor. Türkiye'de TÜPRAŞ da; Platts'ın ilan ettiği Akdeniz bölgesi fiyatlarını 1 hafta boyunca izleyerek petrol ürünlerini sabit tutuyor, zamlandırıyor veya düşürüyor.


"Varil" kavramı en değişmeyen şey

Ham petrol denilince, akla gelen en orijinal kavram ise "varil fiyatı". Ham petrolde varil kavramı, 1800'lü yılların ikinci yarısında ABD'de kullanılan tahtadan yapılma ilk varillere kadar gidiyor. 1 varil, 0.136 ton ham petrol anlamına geliyor. Yani 1 ton ham petrolün içinde 7.35 varil bulunuyor.

Ham petrol ve petrol ürünü kontrat piyasaları, fiziksel piyasalara göre daha dinamik ve hareketli. Asıl işi petrol olmayan yatırımcılar ve özellikle hedge fonlar (risk) da bu piyasalarda işlem yapabiliyor. Hatta asıl işi petrolden çok yatırım olan hedge fonlarının yapmış olduğu işlemler, fiziksel alım satımların dahi yönünü belirleyebilecek seviyelere gelmiş durumda. Bu yılın başında kontratlarda kısa (short) pozisyon taşıyan bu fonların, Şubat ayı ortalarında bu pozisyonlarını kapatıp uzun (long) pozisyona geçmeleriyle petrol fiyatlarında yükselişin başlaması hemen hemen aynı zamana denk geliyor. Fonların bu tarz hareketleri doğaldır ki temel beklentilerden kaynaklanıyor.


Ancak fiziksel ve kontrat piyasalarındaki etkileşim, önceki yıllarda fizikselden kontrata doğru iken; özellikle son iki yılda bu tersine dönmüş durumda. Bu durum doğal olarak büyük petrol şirketlerinin işine geliyor ve yüksek fiyat ve yüksek kar anlamına gelen bu havayı besliyorlar.

Türkiye'de de, ham petrolü de içeren; dünya türev borsalarında işlem yapılmasına imkan tanıyan bazı aracı kurumlar mevcut. İstendiği ve şartları karşıladığı taktirde, her yatırımcı Türkiye'den de ham petrol üzerinden yatırımlar yapabiliyor. Ham petrol future sözleşmelerinin başlıca kullanıcıları, ileride ham petrol fiyatlarında meydana gelecek beklenmeyen artışlardan kendilerini korumak isteyen rafineri işletmecileri. Bunun karşısında ise ham petrol fiyatlarında meydana gelecek beklenmeyen düşüşlere karşı kendilerini garanti altına almak isteyen ham petrol üreticileri bulunuyor.

Yazının başında, "Yakın gelecekte ham petrol fiyatlarının düşmesi beklenmiyor" demiştik. Yüksek fiyattan satılan ham petrol; petrol şirketlerinin, fiyat düşükken işletmedikleri yatakları yeniden işletmeye almaları sonucu doğurdu. Ayrıca ham petrol sondajı için de yeni yeni yatırımlar yapılıyor. Ancak bu yatırımların kısa vadeli gelecekte, arz fazlalığı olarak piyasalara yansıması pek mümkün değil. Türkiye'nin ham petrol politikalarını, yakın gelecekte bu verilere göre belirlemesinde fayda bulunuyor.  

1 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı olmuş çok net ve anlaşılır bir dilde olmus

    YanıtlaSil