Leonard Nimoy bugün hayatını kaybetti. Nimoy'un canlandırdığı Mr. Spock karakteri ile çok sevilen 'Uzay Yolu'nda (Star Trek) ; hayali Vulkan Gezegeninden gelen bu adamın ve diğer Atılgan mürettebatının elinde 40-45 yıl önce gördüğümüz bir çok süper teknolojik aleti neredeyse hepimiz kullanıyoruz günümüzde... Neler mi?
27 Şubat 2015 Cuma
22 Şubat 2015 Pazar
TÜRKİYE DALGALI KUR SİSTEMİNE NASIL GEÇTİ?
Türkiye, 21 Şubat 2015 ve 22 Şubat 2015 tarihini Süleyman Şah Saygı Karakolu için yapılan Şah Fırat Operasyonunu konuşarak geçirdi. Türkiye bundan tam 14 yıl önce de, 21 Şubat 2001'de başlayıp 22 Şubat 2001 sabaha karşı 03.00'e kadar süren tarihi bir toplantı ve etkileri halen süregelen 'ekonomi operasyonu'na tanıklık etmişti.
19 Şubat 2001'deki ünlü MGK toplantısında Ecevit Hükümeti ile Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer arasında yaşanan anayasa kitapçığı fırlatma krizinden sonra dolar alıp başını gitmiş, izlenen ekonomik programın ortağı durumundaki IMF Birinci Başkan Yardımcısı Stanley Fischer apar topar Ankara'ya çağrılmıştı. Öğleden sonraki, başlangıcına Fischer'in de katıldığı Eski Başbakanlık Binasındaki saatler süren toplantının ardından 22 Şubat'ın ilk saatlerinde ünlü dalgalı kura geçiş kararı açıklanmıştı. Daha toplantı sürerken dalgalı kura geçileceği yönündeki bilgiler gazetecilere el altından servis edilmişti.
Aşağıdaki haber Cahit UYANIK ve Orsoy GİRGİÇ tarafından kaleme alınarak, 22 Şubat 2001 tarihli Finansal Forum Gazetesinin sürmanşetinde "ANKARA-FF" imzasıyla yayınlanmıştır.
Aşağıdaki haber Cahit UYANIK ve Orsoy GİRGİÇ tarafından kaleme alınarak, 22 Şubat 2001 tarihli Finansal Forum Gazetesinin sürmanşetinde "ANKARA-FF" imzasıyla yayınlanmıştır.
---------------
KUR, ARTIK DALGANACAK
ANKARA-FF
Fischer, toplantıdan çıkarken merdivenlerde bir an tökezlemişti |
Son dönemde ortaya çıkan ekonomik koşullar nedeniyle döviz kurunun dalgalanmaya bırakılacağı vurgulanan
açıklamada, bu yeni düzenlemenin dış satım ve turizmden daha büyük gelir elde edilmesini sağlayacağı bildirildi.
1999 Aralık ayından itibaren uygulanmaya başlanan ve 2002 yıl sonunda tek haneli enflasyonu hedefleyen Ekonomik Program duvara çarptı. Dövize talebin frenlenmesi için de yüksek faizli kamu iç borç ihaleleri açılması gerekecek. Yaşanacak fiili devalüasyonun ekonomideki tüm fiyatları etkileyerek şubat ve mart aylık enflasyon rakamlarını yüzde 20'lerin üzerine taşıma ihtimali bulunduğu ifade ediliyor. 5 Nisan Kararlarının alındığı 1994 yılında Nisan enflasyonu devalüasyonun etkisiyle yüzde 30 olmuştu.
Dalgalı kur sistemine geçiş aynı zamanda stand-by programının kökten değiştirilmesi, tüm hedeflerin revize edilmesi ve program sürecinin genişletilmesini de beraberinde getirecek, Uzmanlar, dalgalı kur sistemi sonrasında tek haneli enflasyon hedefinin en az 12-24 ay ileri alınarak 2004 veya 2005'e ertelenmesi gerektiğini ifade ettiler. Öte yandan MB, dün gece saat 22.57'de İnterbank bankalar arası para piyasasında gecelik vadeli yüzde 4.000'den (dört bin) 531 milyon lira verdi.
EKONOMİ TARİHİ ARAŞTIRMALARININ EKSİKLİĞİ VE IMF İLE AZ BİLİNEN GEÇMİŞİMİZ
'ESKİ DOST' FISCHER, 2001'DE DOLARIN KAÇ LİRAYA ÇIKTIĞINI UNUTTU
YENİ YAPISAL REFORM PROGRAMI, TÜRKİYE’Yİ YÜZDE 5’LİK BÜYÜME BANDINA YÜKSELTEBİLECEK Mİ?
EKONOMİ TARİHİ ARAŞTIRMALARININ EKSİKLİĞİ VE IMF İLE AZ BİLİNEN GEÇMİŞİMİZ
'ESKİ DOST' FISCHER, 2001'DE DOLARIN KAÇ LİRAYA ÇIKTIĞINI UNUTTU
YENİ YAPISAL REFORM PROGRAMI, TÜRKİYE’Yİ YÜZDE 5’LİK BÜYÜME BANDINA YÜKSELTEBİLECEK Mİ?
18 Şubat 2015 Çarşamba
2008 KRİZİNDEN SONRA 'DAHA YERLİ' BİR BANKACILIK BİZİ BEKLİYOR
Türkiye, son 4-5 yılda
bankacılık sektöründe hızlı bir 'yabancı sermaye pratiği' yaşadı. Bu süreçte
yabancı bankaların Türk iş dünyası ile aralarının pek sıcak olmadığı biliniyor.
Başta müteahhitler olmak üzere işadamları, yabancı bankaları 'toleransı az'
buluyor. Belki bunu, Bankacılık Kanunu'nun hayli sıkı düzenlemeleri içermesi
ile açıklamak mümkün. Ama aynı kanuna dayalı olarak çalışan yerli bankalar için
benzeri şikayetler duyulmuyor. O
zaman diyebiliriz ki; yabancı bankalar, Türkiye'ye yatırdıkları sermayeden
hızlı bir biçimde geri dönüş sağlamak için, zaman zaman büyük kredi
müşterilerine tavizsiz bir tutum takınabiliyorlar. Yerli bankalar ise
müşterisini daha iyi tanıyor ve kredi geri dönüşlerinde -yasal limitleri
zorlamadan- daha sabırlı davranıyor. Bankacılık yapma süreçleri yerli
bankalarda, müşterisinin psikolojisini daha iyi kavrıyor.
16 Şubat 2015 Pazartesi
DÜNYADA 'EKONOMİK İSTİHBARAT' VE TÜRKİYE-2
Cahit UYANIK
Konu istihbarat ve bilgi toplamak olunca boyutlarını oldukça genişletmek mümkün. Hele hele globalleşmenin iyice yayıldığı ve oturmaya başladığı günümüzde, istihbarat herkes için çok daha fazla, tüm kurumlarıyla önem kazandı. Söz gelimi bunlardan herkese lazım olacak tür ise "ticari istihbarat." Yani iş yapacağınız şirketlerin gerçek durumu nedir, ortaklarının durumu nicedir, şirketin ortakları sahiden kağıt üzerinde yazılı olanlar mıdır, bankalarla ilişkileri nasıldır? Bunun gibi onlarca soru ister yurt içinde ister yurt dışında bağlantı kurulsun, her ticari ilişki için geçerlidir.
15 Şubat 2015 Pazar
DÜNYADA 'EKONOMİK İSTİHBARAT' VE TÜRKİYE-1
Artık herkesin kabul ettiği bir gerçek var: Soğuk Savaş bittikten sonra dünyadaki istihbarat örgütleri, siyasi ve askeri bağlamdaki çalışmalarını azaltıp ekonomi temelli çalışmalarını artırdılar. Çünkü ülkeler arasındaki güç savaşında ekonomi daha ön plana çıktı. Ayrıca küreselleşme sonrasında yaşanmaya başlanan büyük rekabet, şirketlerin istihbarat ve güvenlik birimlerinin güçlendirilmesi sonucunu doğurdu. Daha çok devlet yönetimiyle bağlantılı siyasi bir içeriği bulunan istihbarat ve istihbarata karşı koyma çalışmaları şirketler bazına kadar indi.
14 Şubat 2015 Cumartesi
BAĞIMSIZ MERKEZ BANKASININ 3 YILI VE SONUÇLARI
Cahit UYANIK
Türkiye 2001 yılı sonundan bu yana bağımsız bir Merkez Bankasına (MB) sahip. Yani MB, diğer modern örneklerinde olduğu gibi sadece fiyat istikrarını sağlamak ve korumayı kendisine görev bilmiş durumda. Eskiden MB, ülkenin kalkınması ve hükümet harcamalarının finansmanıyla ilgili görevler de üstleniyordu. Elbette bu bağımsızlık konusu durup dururken çıkmadı. Görev MB'ye, kuruluş kanunu değiştirilerek bizzat Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından verildi.
13 Şubat 2015 Cuma
DÜNYADAKİ KRİZ TÜRKİYE İÇİN 'HENÜZ' FIRSAT YARATMAZ
Cahit UYANIK
Bugünlerde herkesin kafasındaki soru şu:
ABD ve İngiltere'deki finans sektöründe yaşanan finansal krizin sonuçları ne
olur? Türkiyeyi nasıl etkiler? Her şeyden önce şunu kabul edelim ki, finansal
sektörde yaşanan krizler, ileride reel sektöre bulaşacak bir krizin ön
habercisi. Bu bulaşmanın olumsuz etkisi ve yaygınlığı ise ekonomi
yönetimlerinin becerikliliği veya beceriksizliğine bağlı. Eğer bu iki ülkedeki
ekonomi yönetimleri basiretli biçimde davranıp sistemin sağlığına kavuşması
için gerekli önlemleri almazlarsa, belki birkaç aylığına biraz yatışacak olan
kriz, bir daha geldiğinde çok daha ağır faturalar ortaya koyacaktır. Bunu
nereden mi biliyorum?
12 Şubat 2015 Perşembe
ELEKTRİK DAĞITIM ÖZELLEŞTİRMELERİ VE YÜKSEK FİYATLAR
Cahit UYANIK
Bütün Türkiye geçtiğimiz günlerde
elektrik dağıtımı konusundaki özelleştirme ihalelerine kilitlendi. Her birine
8-10 yatırımcının girdiği açık artırma ihalelerinde 3 bölge için 6 milyar
dolara yakın bir fiyat oluştu. Sadece İstanbul-Avrupa Yakası için 3 milyar
dolarlık fiyat teklif edildi. Bu ihaleler, satış ihalesi değildi. Sadece
firmalara 2037 yılına kadar bu bölgelerin işletme hakkı devirleri için ihaleler
yapıldı. Türkiye'de hayli uzun bir geçmişe sahip olan elektrik sektörü
özelleştirmeleri, bu tip tesislerin 'varlık satışı' yöntemi ile tamamen özel
sektöre devrine izin vermiyor. Danıştay'ın bu konuda aldığı oldukça ayrıntılı
kararlar bulunuyor. Bu nedenle ihaleler işletme hakkı devri yöntemi ile
yapılıyor. Önümüzdeki kış aylarında da 3 bölgede daha yapılacak ihaleler ile
Türkiye'de elektrik dağıtım işi tamamen özel sektöre verilmiş olacak. Peki bu
ihalelerde oluşan yüksek fiyatların sebebi neydi? Bunun belki de en önemli
açıklaması şu: 'Sektörün gelecekte, yatırılan paradan daha çok kar sağlama
potansiyeline sahip olması'. Bu değerlendirmenin doğru olup olmadığını ise
hepimize zaman gösterecek.
11 Şubat 2015 Çarşamba
EKONOMİDEKİ YAVAŞLAMA VE KRİZ KORKUSU HAD SAFHADA; FATURAYI TOPLUM ÜSTLENECEK
Cahit UYANIK
Bir ekonominin içinde bulunduğu durum
veya ekonominin nereye gittiğini görebileceğimiz birçok gösterge var. Bunlardan birisi de açılan-kapanan şirket
istatistikleri. Nitekim ekonomideki yavaşlama, dünyada yaşanan kriz ve geleceğe
yönelik belirsizlikler Türkiye'deki işyeri kapatma istatistiklerine yansımış
görünüyor. Az sonra ayrıntılarını okuyacağınız istatistikler, girişimcilerin
kurulmuş şirketlerini 'büyük kitleler' halinde kapattıklarını, yeni şirketlerin
ise çok az sayıda kurulduğu veya hiç kurulmadığını gösteriyor. Bu tablonun
ortaya koyduğu sonuç ise şu: Türkiye'deki istihdamın önemli bir bölümünü
oluşturan küçük şirketler artık yaşam alanı bulamıyor. Hem sahipleri hem de
buralarda çalışanlar işsiz statüsüne geçiyor. Bu durum işsizlik rakamlarını da
yavaş yavaş artırmaya başlıyor. Türkiye'de geleneksel olarak yaz aylarında
ekonomideki mevsimsel canlanma nedeniyle ateşi düşen işsizlik sorunu, artık bu
yıldan itibaren davranış değiştirdi. Yaz aylarında da işsizlik oranında artış
görülüyor.
10 Şubat 2015 Salı
DOLAR YÜKSELDİ, HAZİNE SEVİNDİ...
Cahit
UYANIK
Dolar kuru yükseldi, Türkiye'nin bu para cinsine çevrilen brüt dış borç stoku 38 milyar dolara yakın azaldı. Kur artışı, Hazine'nin iç borçlarını ise dolar cinsinden hesaplandığında 2 ayda 35 milyar dolar birden eritti.
9 Şubat 2015 Pazartesi
EVLENEN KADIN, KAYIT DIŞI ÇALIŞMAYA RAZI OLUYOR
Türkiye’de kayıt dışı çalışmayı özendiren şartların neler olduğu konusundaki tespitlere bir yenisi daha eklendi. Yeni yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre; evlenen kadın, kayıt dışı çalışmaya kolay razı oluyor. Bunun geri planındaki en önemli sebep ise “dolaylı kayıtlılık”. Yani evlendiğinde eşinden dolayı kamu sağlık hizmetlerinden yararlanabilen kadın, kayıt dışı çalışmaya daha kolay gönüllü oluyor. Kadınlar bekâr iken kayıt dışılık oranı, erkeklerle neredeyse aynı düzeyde. Ancak evli kadınlarda kayıt dışı çalışma oranı, ciddi miktarda yükseliyor.
7 Şubat 2015 Cumartesi
MÜSLÜMAN SOSYAL DEMOKRAT...
Cahit UYANIK
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın merkezi CHP'ye çekme tartışması, yerel seçimler yaklaştıkça iyice dallanıp budaklanacak gibi görünüyor. Ama Baykal, Kemal Derviş ve Bülent Tanla'nın başlattığı tartışmanın Türk solunu nerelere götürebileceğini, tv haber bültenlerinde görüp duyduğum birkaç cümle ile iyice anladığım için (dolayısıyla endişeye düştüğümden) bu yazıyı yazıyorum.
6 Şubat 2015 Cuma
ALİ BABACAN'IN İLK HATASI MI?
Tüm dünya gözlerini savaşa çevirmişken Ankara'daki ekonomi yönetiminde ilginç gelişmeler yaşandı. Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, hem siyasetçi hem de bir ekonomi teknokratı olarak önemli bir hatanın altına imza attı. Uçuş izni tezkeresini Meclis'ten geçirmek için 6 milyar dolarlık paketi varmış gibi gösterdi. Babacan, ağzından bu lafların dökülmesinin üzerinden 3-5 saat geçmeden ne yazık ki okyanus ötesinden yani ABD'den yalanlandı. Oysa Babacan'ın bunları söylemesine hiç gerek yoktu. Çünkü tezkerede bulunan Kuzey Irak'a girileceği yönündeki cümleler tüm AKP'lileri ikna etmeye yeterdi.
5 Şubat 2015 Perşembe
ELEKTRİĞİN CEBİMİZE YANSIYAN GERÇEK BİRİM FİYATI SÜREKLİ DEĞİŞİYOR
Cahit
UYANIK
Dağıtım şirketlerinin isteği üzerine Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun (EPDK) yüzde 21 zamla kabul ettiği 17.944 Ykr'lik (yaklaşık 18 YKr) yeni fiyat, tüketiciye daha fazla yansıyacak. Elektrik faturalarında; Enerji Fonu, TRT payı ve belediye tüketim vergisinin yanı sıra Katma Değer Vergisi (KDV) de EPDK'nın kabul ettiği fiyatın üzerine, tüketim miktarıyla orantılı olacak biçimde (nispi olarak) yansıtılıyor. Bu durumda, söz gelimi 27 günde 189 kwh elektrik tüketen bir abonenin ödeyeceği ortalama birim fiyat, yeni zamla birlikte 18.9 YKr'den 22.9 YKr'ye çıkacak. Yani abone, 189 kwh'lık aynı tüketimini yeni ortalama fiyattan yapsaydı 35.71 YTL yerine 43.23 YTL ödeyecekti. Bu, tüketicinin cebinden 7.52 YTL daha fazla çıkması anlamına gelecekti.
4 Şubat 2015 Çarşamba
2.50'YE DAYANAN DOLAR İÇİN: DOLAR, TELEVOLE YILDIZI MI?
Cahit UYANIK
Önceki gece bir rüya gördüm. Dolar, yeni şeftali rengi elbisesi ile çılgınca dans ediyordu. Milyonlarca çift gözün göz bebekleri de onunla birlikte hoplayıp zıplıyordu. Vallahi bana sorarsanız Dolar'ın cinsiyeti belli değildi. İsteyen erkek, isteyen kadın, isteyen bir başka şey niyetine izliyordu. Bir aşağı, bir yukarı... Ha babam, de babam, zebaha kader danz, depinin lo... Siyasete avdet eden Erbakan Hoca'mın gözleri gibi fıldır fıldırdık hepimiz. Bulunduğumuz barın adı ise Dalgalı Kur'du. Anlayacağınız Dolar, televole yıldızı olmuştu. Bir uyandım ki sabah...
DURMUŞ YILMAZ, 2008'DE NEDEN "YILIN BÜROKRATI" SEÇİLDİ?
2006 yılı nisan ayında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanlığı görevine atanan Durmuş Yılmaz, 1980 yılından bu yana TCMB bünyesinde çalışıyor. Kariyerinde Merkez Bankası'ndaki çeşitli pozisyonlar dışında başka bir görev almayan Yılmaz, banka meclisi üyesi iken, bu göreve dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in onayı ile 5 yıllığına atandı. 62 yaşında olan Yılmaz, lisans eğitimini İngiltere’de The City University London’da tamamladı. Yılmaz, 1980 yılında TCMB Dış Borç Erteleme Servisi’nde göreve başladı; 1995 yılında Müdür, 1996’da Genel Müdür Yardımcısı oldu. 2002 yılında İşçi Dövizleri Genel Müdürü olan Yılmaz, 1 Mayıs 2003 tarihinden itibaren Banka Meclisi Üyesi olarak görev yapıyordu.
3 Şubat 2015 Salı
TÜRK BANKALARI, 2008 GLOBAL KRİZİNE LİKİT FAZLASIYLA GİRDİ
Cahit
UYANIK
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (BDDK) verileri, Türk bankacılık sektörünün dünyada ağustos ayında başlayan finansal krize normalin 1.6 katı düzeyde likit girdiğini gösterdi. Buna göre sektörün net likidite fazlası ağustos ayında, tüm vadelerin toplamında 241.1 milyar YTL ve likidite yeterlilik oranı ise yüzde 160,4 olarak ölçüldü. Likit varlıkların vade dilimlerine bakıldığında ise 7 güne kadar vadede 124.7, 1 aya kadar vadede 82, 3 aya kadar vadede ise 134 milyar YTL net likidite fazlası olduğu, likidite yeterlilik oranlarının ise vadelere göre sırasıyla yüzde 201,1, yüzde 137,7 ve yüzde 141,7 olduğu belirlendi. BDDK, likidite yeterlilik oranında asgari düzeyin yüzde 100 olmasını istiyor. Likidite yeterlilik oranı, banka bilançolarında vade dilimleri itibariyle Türk parası ve yabancı para cinsinden varlıkların, Türk parası ve yabancı para cinsinden yükümlülüklere oranını gösteriyor.
2 Şubat 2015 Pazartesi
MERKEZ BANKASININ FAİZİ NEDEN ÖNEMLİ VE EKONOMİYİ NASIL ETKİLİYOR?
Cahit UYANIK
Merkez Bankası (MB) ocak ayında yaptığı Para Politikası Kurulu toplantısında kısa vadeli faizleri 2 puan birden düşürdü. Bu indirim herkes tarafından 'sürpriz' olarak ifade edildi. MB, bundan önceki 2 ayda da, yani aralık ve kasımda da beklentilerin üzerinde olacak biçimde faizlerini indirmişti. Peki neden bu faiz kararı, bu kadar önemli? Herkes MB'nin faiz oranı ile neden bu kadar fazla ilgileniyor? Bu faiz kararı ekonomiye nasıl bir etki yapıyor? Bu yazımızda herkesin büyük önem verdiği MB faizinin ne olduğunu, ekonomiyi nasıl etkilediğini ve bu faizin ne olacağına karar veren ve her ayın ortasında toplanan Para Politikası Kurulunun çalışma şekline ilişkin bilgiler vereceğim.
1 Şubat 2015 Pazar
TÜRKİYE, HAM PETROL FİYATLARINDAKİ ‘ILIMLI DÖNEMİ’ İYİ DEĞERLENDİREBİLECEK Mİ?
Yükselen
ham petrol fiyatları ile bağlantılı olarak, Türkiyenin yurt dışına ödediği
enerji ithalatı faturası yıllardır kararlı ve düzenli bir şekilde artıyor. Bu
fatura;
-
2010 yılında 38.5 milyar dolar (cari açık: 45.3 milyar dolar),
-
2011 yılında 54.1 milyar dolar (cari açık: 75.1 milyar dolar),
-
2012 yılında 60.1 milyar dolar (cari açık: 48.5 milyar dolar),
- 2013
yılında 55.9 milyar dolar (cari açık: 65 milyar dolar) ve
- 2014’ün
ilk 10 ayında 45.9 milyar dolar (Ocak-eylül cari açık: 30.9 milyar dolar) oldu.
Bu
tablodan da görülebiliyor ki, ağırlıklı olarak ham petrol ve doğal gazdan
oluşan enerji ithalatı faturası Türkiye ekonomisini zor durumda bırakan cari
açığın en önemli sebeplerinden birisi. Ancak; bir ara varili 120 dolara kadar
yükselen ham petrol fiyatları, 2014 yılı Haziran ayından beri düşüşe geçti. Şu anda
varili 70-75 dolar olan ham petrol fiyatlarının
önümüzdeki 2 yılda yükselişe geçemeyeceği tahminleri ise tüm analistler
tarafından kabul görüyor. Peki ham petrol fiyatları neden düşmeye başladı?
(Yeni Yazı-Tıklayınız) DÜNYA, HAM PETROL FİYATLARINDA İSTİKRARLI BİR DÖNEME GİRMEYE HAZIRLANIYOR
(Yeni Yazı-Tıklayınız) DÜNYA, HAM PETROL FİYATLARINDA İSTİKRARLI BİR DÖNEME GİRMEYE HAZIRLANIYOR
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)