9 Haziran 2024 Pazar

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / WOLFENSOHN NE DEMEK İSTEDİ?

Cahit UYANIK 

Dünya Bankası (DB) Başkanı James Wolfensohn karizmatik kişiliğiyle Türkiye'den adeta rüzgar gibi geçip gitti. Avustralya'da doğan, Amerika'da büyüyen, güzel sanatlar eğitimi almış, çello ustası Wolfensohn; Malatya sarı sıcağında yaşam savaşı veren köylülerle ılımlı diyaloglar kurabildi. Anlayacağınız Wolfensohn tam bir 'dünya vatandaşı' gibi davrandı. Wolfensohn'un sıcak ve dostça tavırları, son 10 yıldır dünyaya pompalanan küreselleşmenin nasıl bir insan tipi yaratması gerektiğine iyi bir örnekti. 

Ancak küreselleşmenin geride bıraktığı deneyim, hiç de Wolfensohn'un şahsında somutlaşan insan tipini ortaya koyamadı. Uzak Doğu'da başlayan, Rusya'da çöreklenen, esintileri bile Türkiye'yi yatağa düşüren global kriz; intiharlar, iflaslar, işsizlik dalgası, rüşvet ve yolsuzluğun kurumsallaşması, yasa dışı göçün hızlanması, insan ticaretinin patlaması, uyuşturucu ticaretinin zirveye çıkması gibi yan etkiler yarattı. Yani insanlık küreselleşmeden yarar değil zarar gördü.

Wolfensohn, İstanbul'daki ilk gününde küreselleşmenin önündeki sorunları bildiğini belirten çok net mesajlar verdi. Dünya nüfusundaki hızlı artışın iş bulmayı giderek zorlaştıracağını, insanların hoşnutsuzluğunun dini düşüncelerle desteklenmiş siyasi akımları iyice güçlendireceğini anlattı. Wolfensohn, verdiği bu iki mesajı Türkiye'ye bağlamayı çok iyi başardı. Çünkü Türkiye önünde 100 milyonluk nüfus projeksiyonu olan bir ülke. Bu, önümüzdeki yıllarda işsizlik sorununun giderek ağırlaşacağının işareti. 

Wolfensohn, Türkiye'nin laik siyasi modelinin yoğun işsizliğin körükleyeceği dine dayalı siyasi akımların önündeki en büyük engel olduğunu idrak etmiş görünüyor. DB'nin adeta Türkiye'nin üzerine titremesinin sebebi, kurulmak istenen model başarılı olduğu takdirde; bunun benzer problemler yaşayan ülkelere ihraç edilebilmesi...

DB bir tarafta cennet manzaraları yaşayan, öbür tarafta cehennemi aratmayacak görüntüler içinde kıvranan dünyanın; önünde sonunda sıcak ve büyük bir çatışmayla karşılaşabileceğini biliyor. İnsanlık, büyük savaşların temelinde büyük çıkar kavgalarının yattığını artık iyice öğrendi. Çatışmayı engellemenin yolu ise paylaşmaktan geçiyor. 

Türkiye büyük sıcak çatışmanın odak noktası olabilecek bir bölgede. Batı'ya dönük yüzüyle herşeye rağmen istikrarlı bir görünüm çiziyor. DB Türkiye'nin bu konumundan yararlanarak yeni bir ekonomik, sosyal ve hukuksal model yaratmak istiyor. Türkiye'yi bu aşamada bekleyen tek tehlike, 'deneme tahtası' olmanın beraberinde getirebileceği olumsuzluklar. Bu nedenle DB'nin Türkiye'ye önerdiği çözümleri çok dikkatli bir şekilde ölçüp biçmemiz gerekiyor.

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 29 Mayıs 2000 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder