Cahit UYANIK
Ben çocukken
Hala bazı yağ tenekelerinin üzerinde
'Nebati yağ' diye yazardı...
'Nebati' sözcüğü, öztürkçesi 'bitkisel'e yenildi sonra, acımasızca terkedilip unutuldu gitti
Ama ve lakin,
İntikamı yarım yüzyıl sonra geldi nebati sözcüğünün...
Nureddin Nebati bey döneminde...
Yüz karamız, 20'yi aşkın yağ tankeri ithalatı kargomuz Azak Denizinde kısılı kalınca...
Kıtlık yaşanacağı ve fiyat artışının süreceği korkusuyla
Litre fiyatı da 25 Tl'den 40 Tl'ye zıplayınca...
Rusya-Ukrayna savaşına bile boş verdik
Bitkisel yağ (Nebati yağ) gündemine dönüverdik.
Erkek-kadın, çocuklu- çocuksuz demedik
Sabi sübyanları eze eze...
Marketlere hücum edip, 5'er litrelik 4'lü paket nebati yağ tenekelerini kucaklayı kucaklayıverdik
Kasalarda kuyruk olduk
Boşuna demedim, 50 yıl sonra 'Nebati' sözcüğünün intikamı diye...
Nureddin Nebati dönemine rastlaması tevafuk mudur, yoksa elim bir tesadüf müdür bilinmez...
Hayatımıza bir bakanın soyadı şeklinde girip cebimizden çıkması, üstelik en ilkel içgüdümüz açlık ve kıtlık korkusu şeklinde tezahür etmesi intikamların kralıdır bence...
Üstelik intikam soğuk yenen (50 yıl sonra) 'nebati yağ'la pişmiş bir yemektir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder