17 Haziran 2024 Pazartesi

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / ÇETE YASASINDAKİ 'BUDAMA' AKILCI MI?

Cahit UYANIK 

Organize Suçlarla Mücadele Yasa Tasarısının Meclis'teki budanma süreci 'ilginç' bir değişiklikle başladı. Eğer tasarı bu şekilde yasalaşırsa organize suç işleyenler DGM'lerde değil ağır ceza mahkemelerinde yargılanacak. Bu değişikliği savunan DSP'li Adalet Komisyonu Başkanı "Avrupa'nın DGM'leri bu kadar sert eleştirdiği bir ortamda, bu mahkemelere yeni yetkiler tanıyamazdık" dedi.

Türkiye'de sapla samanın sık sık birbirine karıştığını bu köşede yineleyip duruyoruz. Yaşamının baharında, kanının fıkır fıkır kaynadığı bir zamanda  "Duvara afiş yapıştırdı" diye DGM'lerde yargılanıp 15-20 yıl hapis cezasına çarptırılan gençlerin dramı bile sayın milletvekillerimize ders olamıyor. Uyuşturucu kaçakçılığı, silah kaçakçılığı. fuhuş, kumar, kalpazanlık gibi işleri organize edip (yani örgütleyip) kazandığı parayla legal ekonominin dibine dinamit koyan adamlar ağır cezalık; zavallı üniversiteliler DGM'lik!

Yasa dışı kazançlarıyla siyasi partilere bağış üstüne bağış yapan, bürokrasinin kilit noktalarında adamlar satın alan, istihbarat örgütlerindeki üst düzey atamalara bile müdahil olanlar ağır cezalık; duvarlara artık anlamı bile kalmamış birkaç slogan karalayan çocuklar DGM'lik! El insaf. Ya DGM'leri lağvedip tüm suçları ağır cezaya gönderin ya da organize suç çetelerine bu kıyağı çekmeyin...

Bu değişiklikte ısrar edilecekse benim naçizane tavsiyem, İtalya'daki mafya mücadelesine bakılmasıdır. O İtalya ki, çekindiğimiz Avrupa Birliğinin sözü en dinlenen üyelerinden birisidir. İtalya'da mafyayla mücadelenin kritik dönüm noktası, özel yetkilerle donatılmış bir savcının görevlendirilmesidir. O savcı ki birkaç eski başbakanın hapsi boylamasına neden olacak iddianameler hazırlamıştır.

Türkiye'de devletin tanımı ve görevleri konusundaki düşüncelerin karışıklığı, devleti tehdit eden faaliyetler ve  bunlarla mücadele için nelerin yapılması gerektiği konusunda da yaşanıyor. Türkiye'de yapılması gereken şey, 12 Eylül'ün etkisiyle siyasi faaliyetleri esas alır bir biçimde hazırlanan DGM Yasasının değiştirilmesidir. 

DGM Yasası, devleti tehdit eden (siyasi olsun veya olmasın) silahlı tüm faaliyetleri kapsamına almalıdır. Açıkçası DGM'lerin kapsamı daraltılmalıdır. Bunun içinde kesinlikle ve kesinlikle mafya tipi organize suç çeteleri bulunmalıdır. 

Avrupa ülkelerinin 'özgürlüklerin mümkün olduğu kadar geniş yaşanması' gerektiği yolundaki düşünceleri ise taktirle karşılanmalidır. Ancak bu ülkelere jeo-politik ve jeo-stratejiden kaynaklanan 'acı gerçekler' de hatırlatılmalıdır. Avrupa'ya giden uyuşturucunun yüzde 60-80'nin geçtiği bir ülkenin mutlaka DGM'ye ihtiyacı vardır. Bu kadar sert bir mücadelenin yürütüldüğü bir mahkemede hangi yargıçların görev yapacağını belirlemek ise yine o ülkenin hakkıdır. Türkiye'de DGM Yasası zamanın gereklerine göre yeniden yazılmalıdır ama mafya organizasyonları kesinlikle bu yasaya dahil edilmelidir.

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 09 Kasım 1998 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder