Gazeteye gitmiş.
En ucuzundan standart bir ilan vermek iştemiş.
Önüne konan kağıda istediği ilanı yazmış:
"Raşel'imi kaybettim. Üzgünüm"
İlan görevlisi ilanı görünce uyarmış.
Adamın biri psikoloğa gitmiş
"Geceleri uyuyamıyorum efendim" demiş, "Sürekli yatağın altında biri var gibi geliyor. Yatağın altına girip orada uyumayı deniyorum. Bu sefer de yatağın üstünde biri var gibi geliyor."
Adamı dinleyen psikolog "Bu saplantıdan kurtulabilirsin" demiş. "Bana haftada iki kere geleceksiniz, 6 ayın sonunda iyileşmiş olursunuz."
"Her viziteye ne kadar ödeyeceğim?"
"Her vizite 200 TL, hesaplarsak sizin 6 ayda toplam 9.600 TL ödeme yapmanız gerekiyor."
Adamda gidiş o gidiş...
Diyanet İşleri Başkanlığı fetvayı verdi:
"HİSSE SENEDİ CAİZ, TAHVİL DEĞİL"
Diyanet İşleri Başkanlığı beklenen açıklamayı yaptı. "Dinen yasaklanmayan meşguliyet alanındaki şirketin hissesinin alınmasında sakınca yoktur."
Cahit UYANIK
"Bir yanda faize haram damgası vurup, yatırım kapısı arayan yaklaşık iki trilyon liralık birikim... Diğer yanda durgunluğun sancılarını çekip taze kan arayan borsa. İslami trilyonlar borsaya akarsa çok şey değişecek. Ama önce borsa kapısının fetva anahtarıyla açılması gerekecek"...
Geçen haftaki sayımızda ele aldığımız İslami çevrelerin borsaya bakışına ilişkin haberimiz böyle başlıyordu. İslami kesim borsaya ilgi duyuyordu ama oldukça belirgin kaygıları da taşıyordu. Bu kaygılar, hisse senedine yatırım yapmanın caiz olup olmadığından, borsada işlem gören firmaların İslami esaslara göre çalışıp çalışmadığına kadar uzanıyordu.
İşte tam bu belirsizliklere ve tartışmalara Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu açıklık getirdi. Yazıcıoğlu, Panorama'ya yaptığı açıklamada sermaye piyasalarında ve borsada işlem gören şirketlerin kağıtlarının satın alınmasının o şirkete ortaklık olarak ele alınması gerektiğine dikkat çekti. Yazıcıoğlu'na göre ancak bu ortaklığın ne durumda olursa olsun, sabit veya belli bir oranda kar alınması esasına dayanmaması gerekiyor. Çünkü böyle bir ortaklık ilişkisi İslami hükümler uyarınca "caiz değil".
Bayrak taşıyıcımız THY’nin logosu yaban kazından esinlenerek tasarlanmıştır. Neden yaban kazı? Çünkü yaban kazı, birçok canlının nefes bile alamadığı 9 bin metre irtifada kıtalararası uçabildiği için logoya ilham kaynağı olmuştur. Yaban kazları sürü halinde, V harfi formunda uçarlar. Bu sayede birbirlerinin yarattığı hava akımından yararlanıp daha uzun mesafeleri daha az eforla aşarlar.
Logonun doğuşu ise 1959 yılına dayanıyor.
Bugün 15 Haziran 2022...
Kıymetli ve sevgili eşim Figen ile evliliğimizin 31. Yılı
Bu haber ise evliliğimizi duyuruyor vatana, millete, insanlık alemine...
'Dirsek çürüttüğüm', 'daktilo parçaladığım' bir çok önemli habere imza attığım Ekonomik Panorama dergisinin...
30 Haziran-07 Temmuz 1991 tarih, Yıl: 4, Sayı: 27, Sayfa: 7'de haber yapmış bizi arkadaşlar sağ olsunlar...
İyi günde, kötü günde 31 yıldır kahrımı çeken; iki pırıl pırıl evlat da hediye eden eşim Figen Karataş Uyanık'a yürek dolusu minnet ve teşekkürlerimle, "Sağlık ve afiyetle, ilk hedefimiz 40. Yıl olsun" diyorum...
(Bu yazı 15 Haziran 2022 tarihinde Facebook sayfamda yayınlanmıştır.)
Kumsalda yürüyen bir adam, avlanan balıkçıya yaklaştığında kova içerisindeki yakalanmış yengeçleri görür. Kovanın üstü açıktır, kapağı yoktur. Bu durum onu şaşırtır, çünkü yengeçlerin kaçabileceğini düşünür.
Balıkçıya sorduğunda “Evet, tek bir yengeç olsaydı, kesinlikle kaçardı. Ancak, pek çok yengeç varsa, biri kaçmaya çalıştığında diğerleri onu yakalar, kaçamayacağından emin olur, geri kalanlar da aynı kaderi yaşarlar.” yanıtını alır.
Cahit UYANIK
Tansu Çiller
Gafları ile ünlüdür
Bunun birine bizzat şahit olmuştum
Azerbaycan'a gitmiştik beraber
Bakü'deki ünlü Gülistan Sarayında basın toplantısı yapmıştı Haydar Aliyev'le...
Ermenilerle çatışıyordu Azeriler o günlerde...
Ama ortalıkta ateşkes söylentileri vardı
Azeriler baş edemiyordu Ermenilerle o zaman...
Yunan mitolojisine göre, Zeus kendisine en değerli hediyeyi verene kentin koruyuculuğunu verecektir ve bunun için bir yarışma açar. Denizlerin tanrısı Poseidon, Zeus'a uzak diyarlara dahi uçarak gidebilen ve savaşta yenilmeyecek bir at armağan eder. Athena ise zeytin ağacını...
Yarışma çetindir çünkü ikisi de Zeus'a dünyanın en güzel hediyesini vermek isterler. Kuşkusuz dünyanın en uzak diyarlarına gidebilecek ve yenilmez savaşçı bir at mükemmel bir hediyedir ancak zeytin ağacı daha mükemmeldir.
8. PLAN: KRİTİK KAVŞAKTA BEKLİYOR
Cahit UYANIK - Orsoy GİRGİÇ
Plan, herkesin bildiği ve kullandığı bir sözcük. Planlama ise yine herkesin yaptığı veya yapmaya çalıştığı bir uğraş. Küçük bir çocuğa "Büyüyünce ne olacaksın?" diye sormak bile, onu planlı düşünmeye sevk edebilir. Ama planlama kavramını milyonlarca insanın yaşadığı, milyonlarca karar unsurunun bulunduğu, yüz binlerce üretim odağının çalıştığı bir ekonomiye uygulamaya çalıştığınızda işin rengi değişiveriyor. Ekonomik dengeleri etkileyen değişkenlerle, toplumun beklentilerini ortak noktada buluşturma çabası; ekonomik planlamanın ne kadar zor ancak aynı zamanda ne kadar vazgeçilmez olduğuna işaret ediyor. Türkiye, 1963 yılından bu yana planlı bir ekonomi. Bu süreçte planlamanın önemi zaman zaman arttı, zaman zaman azaldı. Ancak hiç bir zaman vazgeçilemedi. Çünkü dünyadaki ciddi devletlerin hepsi bu tür teşkilat veya oluşumlara sahip. Aksi taktirde geleceğe ilişkin tahminler, bir takım ön yargılar ve subjektif değerlendirmelere teslim edilebilir.
Türkiye'de plancılığın tarihi Atatürk Dönemine kadar uzatılabiliyor. Ancak o dönemde hazırlanan planlar, daha çok devletin sanayi alanındaki yatırımlarının bir listesi ve programı niteliğindeymiş. Modern plancılığa geçiş ise "Her mahallede bir milyoner yaratma" sevdasına yönelik olarak dağıtılan bol keseden teşvikler ve krediler, plansız-programsız yatırımlar döneminin hemen ardından geliyor. Türkiye, hep söylenegelen ancak bir türlü rakamlara dökülemeyen ekonomik potansiyelini planlar sayesinde tanımaya başlıyor. Aradan geçen 39 yılda tüm çalışmalara rağmen Türkiye'nin kendi gücü ve ekonomik potansiyelini tanıyıp değerlendirebildiğini söylemek mümkün değil. İşte hazırlıklarına başlanan 8. Plan, Türkiye'ye bu fırsatı sunuyor.