22 Aralık 2014 Pazartesi

HUZUR ÜLKESİ TUNUS'TA TÜRK OLMAK KOLAY (1)



Tunus, yaklaşık 300 yıl Osmanlı egemenliği altında kalmış bir ülke. Tunus'ta insanlar, Türk soyundan gelmekle gurur duyuyorlar ve bunu her fırsatta söylüyorlar.


Cahit UYANIK

Tunus, çoğumuzun kafasında "Bayrağı bizim bayrağa çok benzeyen ülke" olarak yer etmiştir. Orta yaşı geçkinler ise Tunus'a Fransızlar'dan bağımsızlığını kazandıran ilk cumhurbaşkanı karizmatik lider Habib Burgiba'yı da anımsarlar. Bundan aylar önce tanıdığım Tunuslu bir muhabir ise ülkesini "Bizim ülke çok huzurludur" diye övdüğünde içime tereddüt düşmüştü. İlk bakışta, Tunus'un yanı başındaki Libya'nın malum durumu ve Cezayir'de sık sık yaşanan terör insanın kafasını karıştırmaya yetiyordu çünkü... Tunus'a İstanbul'dan 2 saat 40 dakikalık uçak yolculuğu ile kolayca ulaşılıp, vizesiz ve bir turizm ülkesine giriş yaparken yaşanan standart ve yorucu olmayan prosedürleri geçince 'huzur ülkesi'nin ilk emareleri ortaya çıkmaya başlamıştı.

5 dinar kazık yedim!

Ancak Tunus'ta alışveriş yapmak bir alem. Özellikle şehrin Medine Çarşısı ve Sid-i Busaid bölgesinde Kapalıçarşı'daki gibi yan yana dizilmiş küçük dükkanlarda Tunus'ta turistler için üretilmiş her türlü hediyelik ve hatıra eşyasını bulmak mümkün. Ama dikkat edin, pazarlığın bu kadar çok işlediği, satıcıların bu kadar ısrarcı olduğu bir başka ülke var mıdır bilinmez. 50 dinar fiyat söylenen bir malı 2-3 dinara satın alabilmek mümkün. Benden size taktik: Önce fiyatları sorup araştırın, kafanızdaki düşüğün en düşüğü fiyatı söyleyin, satıcı vermemekte ısrar ediyorsa arkanızı dönüp gidin. Sizi kesinlikle geri çağırıp önerdiğiniz fiyatı kabul edecektir. Ben bunu başlangıçta yapmadım ve 3 dinarlık bir malı 8 dinara aldım vallahi...

Kapitalist fiyatı

Tunuslu satıcıların son satış taktiği ise oldukça global ve tepkisel. Fiyatın yüksek olduğunu söylediğinizde "Sana söylediğim Türk fiyatı. 'Kapitalist fiyatı'nı bir söylesem şaşarsın. Ben bu malı kapitalistlere şu kadar yüksek fiyata satıyorum" diyorlar. Takdir edersiniz ki kapitalistten anlaşılması gereken millet ise Amerikalılar! Satıcıların Türkler'i hemen tanımaları da çok ilginç. Bunu nasıl yaptıklarını sorduğumuzda ise cevapları "Simanızdan..." oluyor. Demek ki Türkler, Tunuslular için Batılılardan veya diğer Akdenizlilerden çok farklı. Tunus'ta Türkiye denilince akla gelen ilk 3 şey ise Mustafa Sandal, Mustafa Kemal Atatürk ve Galatasaray. Fenerliler hemen bozulmasın; bir satıcı Fenerbahçe'nin Sparta Prag'ı 1-0 yendiğini de büyük bir iştahla anlattı. Yani Tunus'ta da GS-FB çekişmesi pek yakındır...

Haznedar olmuş mu Khaxnader...

Tunus, yaklaşık 300 yıl Osmanlı egemenliği altında kalmış bir ülke. Tunus'ta insanlar, Türk soyundan gelmekle gurur duyuyorlar ve bunu her fırsatta söylüyorlar. Buna kabinedeki bakanlar bile dahil... Nitekim Tunus Sanayi Bakanı'nın sülalesinin tamamen Türkler'den oluştuğunu öğrendik. Tunus'un Osmanlı'dan özerklik aldığı yıllardaki ilk Başbakanı da Türk. 1860-1873 arasında Tunus başbakanlığı yapan Mustapha Khaxnader'in soyadının Haznedar anlamına geldiğini anlamak hiç de güç olmadı. Tunus'un ikinci başbakanı  Kheireddine (yani Hayrettin efendim!) ise o kadar iyi bir yönetici imiş ki, İstanbul'a gidip 2'inci Abdülhamit'in sadrazamlığını bile yapmış. Tunuslular Hayrettin'i hiç unutmamışlar nitekim. Tunuslular'ın Türkler'i çok sevmesinin geri planında ise İspanyol Krallığı'nın Orta Çağ'da; Endülüs'teki müslümanları önlerine katıp kovalar ve büyük bir yok olma tehlikesi geçirmek üzere iken, Osmanlılar'ın İspanyollar'a 'durun ha' demesi yatıyormuş.

Kullanılmış elbise ithali ve Türkiye

Tunus, ekonomik açıdan bakıldığında bir turizm, tarım ve konfeksiyon ülkesi. 10 milyon nüfuslu Tunus'a yılda 5 milyon turist geliyor. Bunların çoğu da Avrupa Birliği (AB) kaynaklı. Tunus'taki fiyatlar göreli düşük olduğu için, turist çekmekte zorlanmıyor. Ancak Tunus'ta fiyatların düşük olması, kalitesiz hizmete işaret değil. Oteller '5 yıldızlıyım' diyorsa 5 yıldızlı gerçekten...Tunus'la ilgili bir başka ayrıntı ise kullanılmış elbise ile ilgili. Tunus'la Türkiye'nin imzaladığı,  gümrüklerin sıfırlanmasına ilişkin serbest ticaret anlaşmasında kullanılmış elbise kaleminin pazarlık dışı bırakılması oldukça ilginçti. Bu konuda bir türlü ayrıntılı bilgiye ulaşamadık ama Avrupalılar'ın çok az giyerek bıraktıkları giysilerin Tunus'a getirilerek satılabildiğini duyduk.

Türk kumaşı için yeni pazar

Tunus, anlaşılan Türkiye'nin ikinci el elbiselerini kendi ülkesinde görmek istemiyor ama kumaş için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Tunus'la imzalanan anlaşmanın geri planında bu ülkenin konfeksiyon atelyelerinde kullanacağı kumaş ihtiyacı yatıyormuş. Tunus'a önümüzdeki birkaç yıl içinde 50 milyon metre Türk kumaşı girmesi bekleniyormuş. Amaç ucuz ve kaliteli Türk kumaşlarını kullanarak Tunus'un AB konfeksiyon pazarındaki ihraç pazarını kaybetmemekmiş. Çünkü Tunus, son birkaç yıldır bu pazarda 4'üncülüken 6'ıncılığa gerilemiş.


Türk arabaları rahatça satılacak

Tunus'ta otomobiller oldukça eski ve darbeli görünüyor. Bunun sebebi ise Fransa'dan bu tip otomobillerin çok ucuza getirilip satılabilmesi. Ancak Tunus'ta giderek daha lüks otomobil yollarda boy gösteriyor. Zaten Türkiye'nin  imzaladığı anlaşma gereği Tunus'a 1400 cc'nin altındaki otolar bir süre sonra gümrüksüz biçimde rahatça girebilecek. Yani Türk otomobilleri ile Avrupalı otomobiller Tunus'ta sıkı bir rekabete girişecekler.
(Bu yazı, 11 Aralık 2004 tarihli Referans Gazetesinin R-Pozitif hafta sonu ekinde yayınlanmıştır.)
İHRACATTA HEDEF, GÜNEŞ ÜLKESİ MISIR/KAHİRE İZLENİMLERİ
MUHTEŞEM PİRAMİTLERİN YÜKÜ ALTINDA İKİ BÜKLÜM HAYAT: KAHİRE


4 yorum:

  1. Tunusu gerçekten güzel anlatmissiniz. Artık huyem ve suleymani da soruyorlar. Bu iki kisi muhteşem yüzyıldaki oyuncular. Biz bir yıl Tunusta yaşadık ve döküntü arabalara şaşırıyorum açıkçası. Sebebi buymus demek ki. Kendi blogumda nacizane Tunus maceralarimi anlattım beklerim. https://hayatarasicay.wordpress.com

    YanıtlaSil
  2. Tunus ta üç çocukla nasıl yaşanır. Eğitim nasıl

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef Tunus'un son durumu hakkında net bilgim yok. Yalnız halkının eğitim seviyesi oldukça iyiydi. Kadınların da eğitim durumu iyiydi ve devlet dairelerine işe alımlarda yüzde 25 kadın kotası vardı. Fransız etkisi altında bir ülke. Eğitim sistemlerini de oradan almış olabilirler. Halkı oldukça temiz ve titiz insanlar.

      Sil