30 Mayıs 2017 Salı

YENİ YAPISAL REFORMLAR VE AB İLE İLİŞKİLERİN ISINMASI BEKLENTİSİ 2018'E KALIYOR


Cahit UYANIK

Türkiye, 16 Nisan 2017 anayasa referandumundan “evet” sonucunun çıkmasıyla beraber
oldukça manidar ve kritik bir sürece girdi. Üretim cephesini oluşturan iş dünyası temsilcileri, daha referandum sonuçları açıklanır açıklanmaz, ekonomide uzun zamandır dört gözle beklenen yapısal reformların gerçekleştirilmesi taleplerini yüksek sesle dillendirdiler. “2014 ilkbaharından bu yana 4 seçim (Yerel seçim, cumhurbaşkanlığı seçimi, iki kez milletvekili seçimi) ile bir referandum yapıldı. Darbe girişimi yaşandı. Halen Olağanüstü Hal altındayız. Yani 3 yıldır kesintisiz seçim ve istikrarsızlık ortamındayız. Siyaset yetti artık... Sıra ekonomiye gelmeli” demeçleri gazete sayfalarını süsledi. 

İş dünyasının bu güçlü ana fikrine rağmen; 2017 yaz aylarına doğru gidilirken siyaset cephesinin önceliği köklü ekonomik reformlar değil. Siyasetin gündeminin AB’nin hiç sıcak bakmadığı idam cezasının geri getirilmesi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni kurmak için uyum yasaları çıkarmak olduğu anlaşılıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın idam cezasının –gerekirse- referandum konusu yapılabileceği yönündeki söylemi, AB-Türkiye ilişkilerinde sert bir fren ve geriye dönüş anlamına geliyor.

İdam cezası tartışması; yıllardır ilerleme sağlanamasa da, yerinde saymasına ses çıkarılmayan Türkiye-AB ilişkilerini gündemin en ön sıralarına taşıyor.  Bu söylem, Fransa ve Almanya’daki genel seçimlerde Türkiye’nin AB tam üyeliğine muhalefet eden kim varsa, onların elini güçlendiriyor. 2017 yılı sonuna kadar AB’nin patron ülkesi Almanya seçim ortamından, Türkiye ise anayasa uyum çalışmaları ortamından kolay kolay çıkacağa benzemiyor.  Öte yandan 2018 yılı AB’nin İngiltere ile Brexit müzakerelerinin hızlanarak kendisine yeni bir perspektif çizeceği  dönem olarak öne çıkıyor. İngiltere’de ise Brexit müzakerelerine yön verebilmek amacıyla Haziran ayında genel seçimler yapılacak. Bu perspektif içinde Türkiye’nin AB’nin geleceğindeki  rolünün ne olacağı da, önümüzdeki senenin konuları arasında bulunuyor.

24 Mayıs 2017 Çarşamba

26 YIL ÖNCE REFAH PARTİSİ LİDERİ ERBAKAN'LA 'ADİL DÜZEN' ÜZERİNE YAPTIĞIM SÖYLEŞİ


Cahit UYANIK

20 Ekim seçimlerine MÇP ve IDP ile ittifak yaparak giren ve sürpriz sayılan bir oy oranı elde eden Refah Partisinin Genel Başkanı Necmettin Erbakan "adil düzen"i Panorama'ya anlattı:

Panorama: 20 Ekim seçimlerinde "adil düzen" kavramını ortaya attınız. Bu kavram neye dayanıyor?

Erbakan: İnsanlık yanlış düzenlerden çok ızdırap çekmiştir. Bunun temelinde kuvveti üstün tutan zihniyet yatıyor. Batılı düzenlerin temeli taa eski Mısır'a ve firavunlara gider. Firavunlar, insanlara zulmü 'bu bizim hakkımızdır' diye yaparlardı. Yani hak anlayışları yanlıştı.

Marx, vahşi kapitalizmin karşısında haklı bir reaksiyon göstermiş, bunu yaparken kapitalist düzenin faizine ve tekelciliğine itiraz etmiştir. Bunlar haklı itirazlardır. Ama Marx bu meyanda ne yapmıştır? Mülkiyet hakkınını, kârı ve serbest piyasa şartlarını inkar etmiştir.

Bütün insanlık adil bir düzen arıyor. Adil ekonomik düzen aslında insanlığın aradığı temel çözümdür. Adil düzende serbest piyasa, kâr ve özel mülkiyet en tabi bir haktır. Ama buna karşılık, adil düzende faiz, tekelcilik yoktur. İnsanlık 19. asırda kapitalizmi, 20. asırda komünizmi denedi, başını taşlara çarptı. Şimdi doğru yolu, adil düzeni arıyor.

17 Mayıs 2017 Çarşamba

34 YILLIK BİR YILAN HİKAYESİ: TUZ GÖLÜ DOĞAL GAZ YERALTI DEPOLAMA TESİSİ PROJESİ



Cahit UYANIK

Bundan 27 yıl önce Ekonomik Panorama Dergisinin Konur Sokak’taki Ankara Bürosunda yazdığım tek sayfalık bir haberin, ilk bakışta başka haberlerden pek farkı yoktu. Çünkü haberin konusunu oluşturan Tuz Gölü Doğal Gaz Yeraltı Depolama Tesisi Projesinin en az 6-7 yıllık fikir geçmişi olduğunu ve inşaatının bitirilip açılışının ancak 27 yıl sonra yapılabileceğini bilemezdim. 

Dergi haberinde; Ankara’ya yaklaşık 2 saatlik araba yolculuğu mesafesindeki Tuz Gölü’nün altına BOTAŞ tarafından bir doğal gaz deposu yapılmasının planlandığı belirtiliyordu. Hafızam beni yanıltıyor olabilir ama BOTAŞ’ın stratejik planlarını içeren bir dokümandan veya Yüksek Denetleme Kurulu (YDK) raporundan çıkardığımı şimdilerde hayal-meyal anımsadığım bir haberdi bu… Haber bizim için o kadar yeniydi ki; İstanbul’daki sayfa editörleri, görselleştirecek bir malzeme bulamayınca derginin karikatüristine haberi okutup bir çizim yapmasını rica etmişlerdi anlaşılan... Karikatürist de, gaz ile tuzu bir arada düşünüp, ‘yemeğine tuz döken adamın burnuna mandal taktığı’ bir çizimle sayfayı kurtarmıştı. Oysa doğal gaz normalde kokusuzdu; ancak tüketiciye ulaştırılma aşamasında, kullanım güvenliği açısından yapay olarak kokulandırılıyordu. 

(Tıklayınız) TUZ GÖLÜ DOĞAL GAZ DEPOSUNU GENİŞLETMEK İÇİN 2,4 MİLYAR DOLAR DIŞ KREDİ

8 Mayıs 2017 Pazartesi

OYSA KOVA YAŞAR'IN ATTIĞI GOLLERLE ŞAMPİYON OLMUŞTU... GAZİANTEPSPOR KÜME DÜŞMÜŞ...


Yaşar DURAN 
CAHİT UYANIK

GAZİANTEPSPOR KÜME DÜŞMÜŞ...

OYSA BEN UFACIK BİR ÇOCUKKEN...
1. LİGE ÇIKMIŞTI İLK KEZ...
YAŞAR DURAN KALECİMİZDİ...
O ZAMAN DAHA İNGİLTERE'DEN......
8 GOL YEYİP "KOVA" LAKABI TAKILMAMIŞTI...

AKSİNE...
RAKİP KALELERE 8-10 GOL ÇAKMIŞTI...
NASIL MI?
GAZİANTEPSPOR'UN PENALTILARI GOLE
ÇEVİREMEME HUYU DEPREŞMİŞTİ...
FORMÜL: PENALTI KAZANILDIĞINDA
KALECİ YAŞAR'IN MEŞİN YUVARLIĞIN BAŞINA GEÇMESİNDE BULUNMUŞTU...
PLASE VURUŞLARLA MESLEKTAŞLARINI
ARDI ARDINA AVLAMIŞTI MÜBAREK TOPÇUMUZ...

GAZİANTEPSPOR'UN 1. LİG'DEKİ İLK YILI 1979-1980 SEZONUNDAKİ KADROSU (TIKLAYINIZ)

GAZİANTEPSPOR'UN O SON ŞAMPİYONLUK MAÇI HALA AKLIMDA....
KAMİL OCAK'IN ALLEBEN'E YAKIN TARAFINDAKİ KALE
ARKASINDAYDIM...
O KADAR KALABALIKTI Kİ MAÇ...
ADIM BİLE ATAMAMIŞTIK...
AÇLIKTAN ÖLMÜŞ; EVE DÖNÜP, ANTEP'TE BİR PAZAR KLASİĞİ OLAN...
EFİLTİLİ DAMIMIZDA TİKE KEBABINA YUMULMUŞTUK...

Gaziantepspor 1978-79 sezonu, Türkiye İkinci Ligi Kırmızı Grup Şampiyonu (Kaynak: Antoloji Gaziantep Twitter hesabına teşekkürler)
























"GAZİANTEPSPOR BİR KEZ 1. LİGDE ŞAMPİYON OLAYDI" DİYE DÜŞÜNÜRKEN...
KÜME DÜŞMEK...
SASIMIŞ KEBAP GİBİ TATSIZ GELDİ BANA...
(BU YAZI, 08.05.2017 TARİHİNDE FACEBOOK SAYFAMDA YAYINLAMIŞTIR)

2 Mayıs 2017 Salı

TÜRKİYE, DÜNYADA GİDEREK YÜKSELEN EKONOMİK KORUMACILIK EĞİLİMLERİNE MUTLAKA KARŞI ÇIKMALI


Cahit UYANIK

İleriki 10 yıllarda dünya ekonomi tarihi yazıldığında 2017, “Değişik etkilerin çarpıştığı, karmakarışık bir yıl” olarak değerlendirilecek gibi görünüyor. İşin ilginç tarafı, aynı şeyler Türkiye için de geçerli… Düşünün; dünyanın en büyük ekonomisi gümrük vergileri desteğinde ekonomik korumacılık arayışlarını uygulama alanına taşımaya çalışıyor. Türk ihracatçıları ise 2017 yılında, hemen hemen her ülkeyle ekonomik ilişkisini ithalat büyüklüğüne göre değerlendirmeye başlayan Amerika Birleşik Devletlerini (ABD), daha çok mal satmak için  “hedef pazar” seçiyor! Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2017 yılı ilk çeyrek beklentilerinde üyelerinin yüzde 17’sinin hedef pazar listesinin başına ABD’yi, ikinci sıraya Rusya’yı (yüzde 16) yazdığını bildirdi. Büyükekşi “Meksika ve Çin, Trump’ın ticaret duvarlarından korkarken ihracatçılarımız rotayı ABD’ye çevirmiş görünüyor” değerlendirmesinde bulundu.