Referans etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Referans etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Mart 2024 Pazartesi

MANŞET HABERİ/ 21 GÜNDE 21 YASA ÇIKACAK

Cahit UYANIK-Ankara 

TBMM, 2001 ilkbaharında krizi aşmak için Kemal Derviş tarafından hedef olarak konulan "15 günde 15 yasa" maratonuna benzer sürece giriyor. Hükümet, tatile girene kadarki 21 günde AB, IMF ve Dünya Bankasının istediği 21 yasayı Meclis'ten geçirecek.

TBMM, 15 Temmuzda tatile girene kadar 21 günde toplam 21 kanun çıkarmaya hazırlanıyor. Bu süreç 2001 Ekonomik Krizinde Kemal Derviş'in IMF'yi ikna için "15 günde 15 yasa" maratonuna benzetiliyor. Listesi dün itibarıyla belli olan 21 yasa, hükümetin ilan ettiği Acil Eylem Planı (AEP), Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası (DB) ve Avrupa Birliğinin (AB) istediği hukuki düzenlemeleri kapsayacak.

AKP Grup Başkan Vekili Salih Kapusuz ile CHP Grup Başkan Vekili Kemal Anadol ile Ali Topuz önceki gün biraraya gelerek Meclis gündemi ve tatil tarihini görüştü. Toplantıda 18 kanun tasarı veya tasarı taslağının öncelikle görüşülmesi ve bunun ardından tatile girilmesi konusunda anlaşma sağlandı. Ancak yetkililer bu listeye IMF ile çıkarılması konusunda anlaşmaya varılan Gelir İdaresinin Yeniden Yapılandırılması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı, Pamukbank-Halkbank birleşmesini ilişkin kanun tasarısı taslağı ve 9'uncu Uyum Paketi eklendiğinde sayısının 21'e çıkacağını bildirdiler. 

9 Mart 2024 Cumartesi

ERDAL İNÖNÜ, TÜRKİYE'NİN NEDEN BİR TÜRLÜ GELİŞEMEDİĞİNİ AÇIKLAMIŞTI

Cahit UYANIK 

Önceki gün yaşama veda eden Eski Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Erdal İnönü'nün vasiyet niteliğindeki sözlerinden birisi "Gözlerimi yummadan Türk bilim adamlarının bir Nobel ödülü kazandığını görmek istiyorum" olmuştu. Ama İnönü'nün vasiyeti yerine gelemedi. Türk bilim adamları Nobel almayı bırakın, henüz bu ödüle aday bile gösterilemediler. Bunun sebebi hakkında çok şey yazılıp söylenebilir. Ama madem yazı konumuz İnönü; yaşamının yaklaşık 50 yılını bilime adamış bir insanın düşünceleri daha fazla ilgiyi hak ediyor. 

300 yıllık gecikme

İnönü uzun yıllarını bilime verdiği için dünyadaki gelişmişlik yarışında Türkiye'nin neden geri kaldığını "Üç Yüz Yıllık Gecikme" adlı bir  kitapta kendi penceresinden analiz etmeye çalışmıştı. İnönü, onlinefizik.com adlı sitenin muhabirleriyle yaptığı söyleşide de bu kitapta neler anlatmaya çalıştığını açıklamıştı.

(Tıklayınız) ERDAL İNÖNÜ: SOLUN EN BAŞARILI BİRLEŞME PROJESİNİ YÜRÜTÜP BİLİM ADAMI OLARAK VEDA ETTİ

8 Mart 2024 Cuma

YIL 2007. MERKEZ BANKASI TBMM'YE, CARİ AÇIĞIN FİNANSE EDİLMESİNDE SICAK PARANIN BİR ROLÜNÜN KALMADIĞINI BİLDİRMİŞTİ

CARİ AÇIĞIN FİNANSMANINDA SICAK PARANIN ETKİSİ YOK

Cahit UYANIK-Ankara

Merkez Bankası'na göre sıcak paranın cari açığın finansmanındaki rolü giderek azalıyor. 2003'te sıcak paranın cari açığa oranı yüzde 127,6 iken, bu oran 2007 yılının ilk 10 ayında yüzde eksi 0,6'ya geriledi.

Merkez Bankası sıcak para akımlarının cari açığın finansmanındaki payının azaldığını bildirdi. Buna göre sıcak paranın cari açığa oranı 2003'te yüzde 127,6 ve 2004 yılında yüzde 95,1 iken, bu oran 2006'da yüzde 22,1'e düştü. 2007'nin ilk 10 ayında ise sıcak paranın cari açığa oranı negatife inerek yüzde -0,6 oldu.

Merkez Bankası TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna geçen hafta yaptığı sunumda sıcak para akımlarını analiz etti. Merkez, burada belirleyici temel unsurun reel faizlerin yüksekliği değil, beklentilerdeki gelişmeler olduğunu bildirdi. Beklentilerin iyileşmesi durumunda reel faizler düşük olsa bile fon akımlarının hızlandığına dikkat çeken banka, beklentilerin kötüleşmesi durumunda ise yüksek reel faizin fon çıkışına engel olduğunu belirtti.

7 Mart 2024 Perşembe

ELEKTRİK ÜRETİMİ YEDEKSİZ GİDİYOR, AĞUSTOSTA KESİNTİ KAÇINILMAZ

ELEKTRİK YEDEKSİZ GİDİYOR, AĞUSTOSTA KESİNTİ KAÇINILMAZ

Cahit UYANIK-Ankara 

Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD) Başkanı Önder Karaduman, yedek elektrik kapasitesi olmadan üretim yapıldığını söyleyerek, yedeğin ani tüketim artışı ve arızalarda önemli olduğunu vurguladı. Karaduman, 1 ay sonra yine kesinti yaşanabileceğine dikkat çekti.

Türkiye'nin Cumartesi günü yaşadığı büyük kesinti sonrasında elektrikte arz güvenliği ve elektrik üretimi sırasında tutması gereken yedek kapasite oranı yeniden tartışılmaya başlandı. Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD) Başkanı ve Akenerji Genel Müdürü Önder Karaduman, Türkiye'nin hemen hemen hiç yedek kapasitesi olmadan üretimini sürdürdüğünü belirterek, yedek kapasitenin yüzde 25 olması gerektiğini söyledi. 

Karaduman yedek kapasitenin arızalar ve ani talep artışlarının karşılanmasında önemli rolü olduğunu belirterek, enerji yatırımlarının düzensiz yapıldığı ülkelerde yedek kapasitenin daha önemli hale geldiğini bildirdi. Karaduman, Türkiye'de termik ve hidroelektrik santrallerin ortalama yaşlarının 16-18'e yükseldiğini ve yaşlanmaya başladığını ifade ederek, bunun arıza ihtimali ve yedek ihtiyacını artırdığını vurguladı. 

Türkiye'nin halen kurulu gücünün 38-39 bin MW olduğunu anlatan ve yüzde 25'lik yedek kapasiteye uyulması halinde bunun 50 bin MW'ye çıkarılması gerektiğini vurgulayan Karaduman "Ama bakıyorsunuz ki Türkiye'de otoprodüktörler bile verimsizlik, yüksek maliyet sebebiyle devreden çıkmış. Bu ortamda özel sektörden büyük enerji yatırımları yapmasını beklemek doğru olmaz" diye konuştu.

6 Mart 2024 Çarşamba

YIL 2006. BÜYÜK KENTLERDE YAŞANAN DEV ELEKTRİK KESİNTİSİNİN GERİ PLANINDA 5 SEBEP VARDI

UYARILAR KAR ETMEDİ, ELEKTRİKTEKİ KRİZ GÖSTERE GÖSTERE GELDİ 

Cahit UYANIK-Ankara

Özel sektör, sivil toplum örgütleri ve bazı kamu kurumlarının ısrarlı uyarılarına rağmen Enerji Bakanlığı önlem almaya yanaşmadı ve sonuçta geçen hafta sonu meydana gelen kesintiler yaşandı.

Cumartesi gecesi Türkiye'nin en büyük kentlerini karanlığa boğan elektrik kesintisi adeta göstere göstere geldi. Özel sektör elektrik üreticileri, sivil toplum kuruluşları ile kamu kuruluşlarınca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına aylardır yapılan sözlü ve yazılı uyarıların hiç biri işe yaramadı.

Kış aylarında, yıllardır savsaklanan doğal gaz deposu yatırımının faturasını üşüyerek ödemiştik. Şimdi de kısa vadede alınabilecekken görmezden gelinen önlemlerin faturasını yaz aylarında karanlıkta kalarak ödüyoruz. Türkiye, uluslararası standartı yüzde 5 olarak öngörülen yedek kapasitesi olmadan bıçak sırtı dengede elektrik üretme ve tüketmenin ilk sonuçlarını Cumartesi gecesinden itibaren ödemeye başladı. Oysa Enerji Bakanlığına bağlı olarak çalışan Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) tarafından geçen Mart'ta hazırlanan bir raporda "Bu yılın 2. yarısında bir elektrik arz krizi yaşayabiliriz" uyarısında bulunulmuştu.

10-11 Haziran tarihli Referans'ta haberleştirilen bu raporda sıkıntı yaratabilecek 5 başlık "Mobil santrallerin kapatılması, doğal gaz arzının artırılmaması, otoprodüktörlerin yüksek maliyetler nedeniyle kapanma tehlikesi, üretim yatırımlarının zamanında yapılmayışı ve elektrik ithalat kapasitesinin darlığı" olarak belirlenmişti. Daha o günlerden Haziran-Temmuz döneminde yaşanabilecekleri öngören raporda "Bir an önce önlem alınması gerekli. Özellikle 2006'nın ortasından itibaren elektrik üretim kapasitesinde düşüş başlayacak. Bu düşüş 5 milyar kwh'ye kadar ulaşabilecek" uyarısı yapılmıştı. 

5 Mart 2024 Salı

İŞYERİ RUHSATI İÇİN ARTIK 37 DEĞİL 7 EVRAK YETERLİ

Cahit UYANIK 

Bürokrasi işyeri açmak isteyenlerin kabusu olmaktan çıkıyor. Başbakanlık, işyeri açanların karşılaştıkları sıkıntıları göz önüne alarak yeni yönetmelik hazırladı. Artık bürokratik 37 evrak yerine 7 evrak yeterli olacak.

Bürokrasi herkesin ortak sıkıntısı. Ancak işyeri açmak için ruhsat almaya çalışanlar ya da yenilemek isteyenler evrakların çokluğu, hem de işlemlerin günler sürmesi yüzünden bürokrasiden en çok şikayet edenler arasında. Belediyeler, Emniyet Müdürlüğü ve Tarım İl Müdürlükleri bu işlemleri gerçekleştirmek isteyenlerin gereksiz ayrıntılarla en çok zorlandıkları birimlerin başında geliyor. 

Başbakanlığın hazırladığı ve 10 Ağustosta yürürlüğe giren İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatları Yönetmeliği ise "bürokrasi işkencesi"ni ortadan kaldırıyor. Yeni yönetmeliğe göre sıhhi bir işyeri açmak isteyenler 37 evrak yerine sadece 7 evrak hazırlayacak. 

Başbakanlık, yeni yönetmeliği hazırlamadan önce yaşanan sıkıntıları saptamak ve yeni yönetmelikte gidermek için Ankara'da ruhsat almış veya bu süreci yeni tamamlamış 357 kişiyle anket yaptı. Vatandaşlar ruhsat alırken en çok belediyeler, Emniyet Müdürlüğü ve Tarım İl Müdürlüğünde zorlandıklarını belirtti. Ruhsat sürecinin gereksiz ayrıntılar yüzünden zor ve yavaş yürüdüğü için sıkıntı yaşanması anketin bir başka sonucu. Katılanların yüzde 49,3'ü 5-9, yüzde 29,7'si de 15-19 adet belge hazırladıklarını söyledi. Belgeleri en hızlı bir haftada hazırlayabildiklerini belirten katılımcıların dörtte biri (yüzde 26,1), ruhsat işlemleri sırasında en az 3-4 görevli ile görüştüğünü söyledi.

4 Mart 2024 Pazartesi

MEMUR 'HEDİYE ALMAMA' SÖZLEŞMESİ İMZALAYACAK

Cahit UYANIK-Ankara 

Devlet büyüklerine verilen hediyeler ve bunların iyi korunup korunmadığı  tartışılırken; devlet memurları önümüzdeki dönemde 'Kamu Görevlileri Etik Sözleşmesi' imzalayacak. 7 maddelik Etik Sözleşmesinde memur, görevle ilişkisi bulunan hiç bir gerçek veya tüzel kişiden hediye almadan, maddi ve manevi fayda veya bu nitelikte herhangi bir çıkar sağlamadan çalışacağını taahhüt edecek.

Yönetmelik yayınlanacak

Geçen yıl Mayıs ayında yasa ile kurulan Kamu Görevlileri Etik Kurulu, kamuda etik ilkelerin yerleşmesi için bir dizi karar aldı. Bu amaçla bir yönetmelik taslağı hazırlayarak tartışmaya açan Kurul, ikinci olarak da yeni göreve başlayacak devlet memurlarının 1 ay içinde imzalamaları zorunlu tutulan ve eski çalışanların da kabul etmiş sayılacağı 'Kamu Görevlileri Etik Sözleşmesi' hazırladı. Sözleşmenin imza işlemi, ilgili yönetmelik yayınlandıktan sonra başlayacak. 

Hazırlanan sözleşme ile kamu görevlileri artık Anayasaya, kanunlara ve diğer mevzuat hükümlerine uygun davranmak zorunda oldukları gibi, görevlerini yürütürken bu etik davranış ilkelerine de uymakla yükümlü olacaklar. İlkeler, kamu görevlilerinin istihdamını düzenleyen mevzuat hükümlerinin bir parçasını oluşturacak. 

3 Mart 2024 Pazar

NÜFUS, ADRESE DAYALI BELİRLENDİ; FAZLADAN YAZILAN 3,3 MİLYON KİŞİ SİLİNDİ. BELEDİYELER TÜİK'E DAVA YAĞDIRDI

NÜFUS SAYIMI İÇİN KİŞİ BAŞINA 1 YTL HARCANDI

Cahit UYANIK 

Haftanın ilk gününe 2007 yılı nüfusumuzun 70 milyon 586 bin 256 kişi olduğunu öğrenerek başladık. Eve son olarak kapandığımız 2000 yılı sayımı rakamlarına dayanılarak yapılan projeksiyona göre 3,3 milyon kişi daha az çıkan nüfus, kişi başına düşen milli geliri ise 308 dolar civarında arttırmıştı.

Peki Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bu sayım için kaç lira harcamıştı? Sayım sonuçlarının açıklandığının ertesi günü görüştüğümüz TÜİK Başkanı Ömer Demir, net 70 milyon 859 bin YTL harcadıklarını bildirdi. Bu durumda kişi başına yapılan sayım harcaması ise 1 YTL olarak belirlendi. Demir'in verdiği bilgiye göre Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) çalışmaları sırasında tam veya part-time 87 bin 684 kişi çalışırken, bunu tam çalışmaya çevirdiğimizde 56 bin 649 kişi/ay mesai harcanmıştı.

Belediyeler 40'a yakın dava açtı 

Yapılan çalışmaların gün açısından dökümüne göre ise 1 milyon 699 bin 475 kişi/günlük bir çalışma ortaya konulmuştu. Demir, yapılan çalışmanın bir başka açıdan da önemli olduğunu, çünkü 2000 yılı sayımı sonrasında 'fazladan yazıldığı' belirlenen 3,5 milyon kişiyi silmek zorunda kaldıklarını ama sonradan belediyelerin kendilerine 40 civarında dava açtığını ve yarısının sürdüğünü anlattı. 

Nasreddin Hoca gibi mi yapalım?

Demir, istatistiklerde zaman zaman yaptıkları yenilikler konusundaki eleştirilere ise bir Nasreddin Hoca fıkrası ile cevap verdi.

Nasrettin Hocaya "Kaç yaşındasın?" diye sormuşlar, "40" cevabını vermiş. Aradan 10 yıl geçmiş ve arkadaşları yine aynı soruyu yöneltmişler. Hoca hiç duraksamadan yine "40" demiş. Arkadaşları bu cevaba şaşırınca da "Ben sözümün eriyim. Sözümden dönemem" diye lafını tamamlamış. 

TÜİK Başkanı Demir de eleştiri yöneltenlere "Biz de Nasreddin Hoca gibi mi yapalım?" diye soruyor. Bizden bu soruyu iletmesi, sizden doğruyu bulması...

(Bu kulis haberi, günlük ekonomi gazetesi Referans'ın Başkent Kulisi köşesinde 25 Ocak 2008 tarihinde yayınlanmıştır.) 

2 Mart 2024 Cumartesi

KULİS / SÜREYYA SERDENGEÇTİ, KENDİ EL YAZISINI OKUYAMADI

Cahit UYANIK

Merkez Bankası'nın (MB) geçen hafta açıkladığı Finansal İstikrar Raporu, kamuoyuna Başkan Süreyya Serdengeçti tarafından tanıtıldı. Serdengeçti, raporla ilgili uzun ve teknik bir konuşma yaptı. Öyle ki bu konuşma metni, ertesi gün gazetelere doğru dürüst girmedi. Serdengeçti daha sonra ise gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. 

Toplantı sırasında hayli neşeli olduğu gözlenen Serdengeçti, soruları unutmamak için not etti. Sırası gelen soruyu cevaplandıran Serdengeçti, bir ara duraksadı ve "Kendi el yazımı okuyamıyorum. Soruyu bir daha alayım" demekten kendini alamadı. 

1 Mart 2024 Cuma

MANŞET HABERİ / MERKEZ BANKASINDAN ŞİRKETLERE UYARI: CARİ AÇIĞI BIRAKIN, KUR RİSKİNE BAKIN

Merkez Bankası'ndan Şirketlere Uyarı 

CARİ AÇIĞI BIRAKIN, KUR RİSKİNE BAKIN

Cari açıktan endişe edilmemesi için dört neden sıralayan Merkez Bankası, dış borçları artan firmaları kur riskine karşı uyardı. Firmalar ise riske karşı kendilerine has yöntemlerle çare arıyor.

Merkez Bankası son günlerin önemli tartışma konusu cari açıktan endişe edilmemesi için dört önemli neden sıraladı ve firmaların asıl kur riskine dikkat etmeleri gerektiğini açıkladı. Son dönemdeki yukarı hareketine rağmen dolar hala 3 yıl önceki fiyatının da altında işlem görüyor. Firmaların kur riskini etkin yönetmesi gerektiğine dikkat çeken Merkez Bankası, raporunda "Özel kesimin artan yurt dışı borçlanmaları dikkate alındığında kur riskinin firmalarca etkin yönetiminin önem kazandığı gözden kaçırılmamalıdır" dedi.

Artışın firmaların kur hareketlerine karşı duyarlılıklarını artırdığını belirten MB, bu riskin yönetimi için de öncelikle "farkındalığın artırılması" ve "korunma amaçlı finansal araçların geliştirilmesi"nin önem arzettiğine dikkat çekti. Merkez Bankası bu uyarıyı yaparken ihracatçı, ithalatçı, üretici tüm firmalar zaten uzun zamandır kurdaki gelişmelere ilişkin stratejiler geliştiriyor. Özellikle alış ve satışta sepet yerine aynı kuru kullanarak kur riski sorununu aşmaya çalışanların sayısı hayli fazla. Limak Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ise önemli bir ayrıntının altını çiziyor: Firmalar kur riskini vadeli işlemlerle de çok rahat aşabilir.

Cahit UYANIK - ANKARA 

Merkez Bankası'nın Finansal İstikrar Raporunda cari açığın finansmanı açısından önemli olan yabancıların portföy yatırımlarının ikiye katlanarak 30,8 milyar dolara ulaştığı belirtilerek firmaların kur riskini iyi yönetmeleri gerektiği vurgulandı.

Merkez Bankası (MB), son günlerin önemli tartışma konusu cari açıkla ilgili iyimser bir yorum yaptı. Finansal İstikrar Raporundaki değerlendirmeye göre MB, cari açıktan endişe edilmemesi için dört neden saydı. Bunları dalgalı kur rejimi uygulaması, süregelen makro ekonomik istikrar, artış eğilimini devam ettiren sermaye girişleri ve bunların giderek uzun vadeli yapıya kayması ile doğrudan yabancı yatırımların artış göstermesi olarak sıralayan banka, tek rezervini ise özel kesimin artan yurt dışı borçlanmalarıyla ilgili koydu. MB, firmaların kur riskini etkin yönetmesi gerektiğini bildirdi.

29 Şubat 2024 Perşembe

REKABET KURULUNDAN SABANCI, SANKO VE LİMAK'A ÇİMENTO VETOSU

Cahit UYANIK

ANKARA - Rekabet Kurulu (RK), Ekim ayında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından ihaleleri yapılan 9 çimento fabrikasına ilişkin kararını dün açıkladı. RK, 6 fabrikanın en yüksek teklifi veren şirketlere devrini olumlu karşılarken; Gaziantep Çimento Fabrikasının satışına onay vermedi. Kurul, Van ve Ladik çimento fabrikalarının ise en yüksek ikinci teklifi veren şirketlere satılmasını uygun buldu. Böylece TMSF'nin 1 milyar 73 milyon dolara ihale ettiği 9 çimento fabrikasından elde edebileceği hasılat, RK'nın kararları sonucu 944,5 milyon dolara indi. RK'nın 3 fabrikaya dair kararında çimentoda bölgesel pazarın tek şirket tarafından kontrol edilmemesi yönündeki ilkenin etkili olduğu öğrenildi.

Sanko ihaleye giremeyecek

RK, Gaziantep Çimento ihalesine onay verilmemesine gerekçe olarak, ilk iki sırada teklif veren Sanko Grubu şirketlerinin (Sanko Pazarlama ve Çimko) tek bir teşebbüs niteliğinde olmasını gösterdi. Çimko Çimento ve Beton Sanayii Ticaret A.Ş., Sanko Grubuna ait Adıyaman Çimento Fabrikasını işletiyor. RK'nın çimento pazarında bölgesel rekabeti birbirine 250-300 kilometre coğrafi yakınlığa göre değerlendirdiği ve bu hinterland içinde bulunan fabrikaların aynı kişilere ait olmasını istemediği için bu kararı verdiği belirtildi. 

28 Şubat 2024 Çarşamba

BUĞDAYDA REKOLTE KAYBI, BÜYÜMEYİ TEHDİT EDİYOR

Cahit UYANIK 

Dünya ve Türkiye piyasalarında yükselişe geçen buğday fiyatları gözleri rekolte tahminine çevirdi. 27 Martta açıklanacak 2007 yılı rekolte kesin sonuçları Türkiye'nin büyüme rakamlarını da etkileyecek. 

ANKARA - Buğday fiyatlarının dünyada ve Türkiye'deki yükselişi, gözleri rekolte tahminlerine çevirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2007 buğday rekoltesi kesin sonuçlarını 27 Martta açıklayacak. TÜİK, Aralık'taki ikinci tahminde buğday rekoltesini 17,3 milyon ton olarak belirlemişti. Uluslararası Hububat Konseyi (IGC) raporunda bu rakam 16 milyon ton olarak yer aldı.

Kuraklık şartları altında gerçekleşen 2007 buğday üretiminin kesin miktarı, 2008 rekoltesi hakkında da fikir verecek. Şubata kadarki yağışların iyi gerçekleşmesinin bu yıl Kuraklık tehlikesinin kalktığı anlamına gelmediği belirtiliyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliğinin (TZOB) Buğday Raporunda Mart ve Nisan yağışlarının da buğday rekoltesi açısından kritik önem taşıdığı kaydedildi. 2007 buğday rekoltesinin 16 milyon ton düzeyinde gerçekleşmesi, Türkiye'nin 31 Martta açıklanacak 2007 büyüme rakamlarını da yakından ilgilendiriyor.

11 Ağustos 2023 Cuma

'TBMM SOKAK ÇOCUKLARININ SORUNLARINI ARAŞTIRMA KOMİSYONU'NDAN 'TEK ÇATI' ÖNERİSİ

SOSYAL HİZMETTEKİ KOORDİNASYON

EKSİKLİĞİNİN BEDELİ ÇOCUKLARA ÇIKIYOR


Sokak Çocuklarının Sorunlarını Araştırma Komisyonu, hazırladığı raporda Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Devlet Bakanlığına ağır eleştirilerde bulundu.

Cahit UYANIK

Meclis'te geçen yasama döneminde Sokak Çocuklarının Sorunlarını Araştırma Komisyonunun hazırladığı sonuç raporunda, şu anda başında Nimet Çubukçu'nun bulunduğu Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Devlet Bakanlığına ağır eleştiriler yöneltildi, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumunu (SHÇEK) da bünyesinde bulunduran bakanlığın yapısı gereği, bağlı kurumlar arasında bile işbirliğini yeterince sağlayacak durumda olmadığı belirtilerek "Çünkü bakan ve genel müdürlükler arasında, bakanlık içi işbirliğini sağlayacak, sevk ve idare edecek bir merci yoktur" denildi.

8 Haziran 2023 Perşembe

MEHMET ŞİMŞEK'LE İLGİLİ KÜÇÜK AMA ANLAMI BÜYÜK BİR HATIRA...

Cahit UYANIK

Mehmet Şimşek yeni bakan olmuştu uzun yıllar önce...

Ben de Referans Gazetesinde haber müdürüydüm

Haftada bir yayınladığımız Başkent Kulisi'nin yükünü

Adsız bir kahraman olarak üstlenmiştim.

Muhabir arkadaşlarımın da desteği ile...


Başkent Kulisi'ne yazı malzemesi ararken...

Şimşek'in kişisel internet sitesine girdim

Samimiyetle kendi geçmişine ait anılar içeren yazılar kaleme almıştı; çok beğendim doğrusu...


Bu yazılardan birinde...

Akşamları Cebeci'deki SBF Kampüsünden

Kızılay'a kadar,  Çankaya Belediyesinin üniversite öğrencilerine verdiği ücretsiz yemeği yemek için yürüdüğünü yazıyordu

Üslubunda da, fakirlik içinde geçen öğrencilik yıllarının anısına, CHP'li Çankaya Belediyesine gizli bir minnet duygusu seziliyordu Şimşek'in...

6 Kasım 2021 Cumartesi

MORTGAGE KANUNU ÇIKTIKTAN SONRA YAPILMASI GEREKEN İKİNCİL DÜZENLEMELER NELERDİ?

İşte Mortgage'ın Önündeki Engeller

Cahit UYANIK

Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) yaptığı çalışmalarda mortgage'ı uygulamak için yasa çıkarmanın yeterli olmayacağı, bunun yanı sıra çeşitli kurumların çok sayıda ikinci düzenlemeler de yapması gerektiği belirlendi. 

Bu çerçevede SPK'nın 4 yönetmelik yayınlaması, Bakanlar Kurulu'nun vadesi dolmadan ödeme yapılmak istenmesi durumunda uygulanacak yöntemi belirlemesi, Merkez Bankası'nın değişken faizli konut finansmanı sözleşmelerinde kullanılacak endekslere ilişkin usul ve esasları şekillendirmesi gerekiyor. Ayrıca Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın, Tapu Kadastro ile Hazine'nin yapması gereken bazı düzenlemeler de bulunuyor.

SPK Kurumsal Yatırımcılar Dairesi tarafından hazırlanan bir çalışmada, mortgage taslağıyla gerçekleştirilecek yasa değişikliklerinin yanı sıra, uygulamaya yönelik bir takım ikincil düzenlemelerin yapılması gerektiğine dikkat çekildi. Çalışmada, SPK'nın ipotek finansman kuruluşlarının (İFK) kuruluşu, faaliyet izni esasları, tabi olacakları yükümlülükleri; ipotek ve varlık teminatlı menkul kıymetlere ilişkin usul ve esasları; konut ve varlık finansmanı fonlarına ilişkin usul ve esasları ve konut finansmanı sisteminde değerleme hizmeti verecek kurum ve uzmanlara ilişkin şartları belirlemesi gerektiği anlatıldı.

25 Ağustos 2021 Çarşamba

ÖZELLEŞTİRMELERDE ALAN DA ZAN ALTINDA KALIYOR, SATAN DA...


Cahit UYANIK / Analiz  

Türkiye Galataport satışının iptalini tartışırken ortaya bir de Tüpraş kararı çıktı. Özelleştirmelerin gelecekte de benzeri yol kazalarına uğramaması için Özelleştirme İdaresi, hükümet ve Meclis'in yeni düzenlemeler yapması gerekiyor.

Bir hafta önce yüzde 51'lik hissesi Koç-Shell Konsorsiyumu'na satılan Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş (Tüpraş) özelleştirmesine gölge düştü. Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, Tüpraş'ın satışına ilişkin ihale komisyonu kararının yürütmesini durdurdu. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu dün, Tüpraş'ın yüzde 51'lik hissesinin blok satışına olanak sağlayan 3 ayrı işlemle ilgili Danıştay 13. Dairesi'nin verdiği yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin karara yapılan itirazları görüştü. 29 üyeden oluşan Kurul, Tüpraş'ın yüzde 51 oranındaki kamu hisselerinin blok satış yoluyla özelleştirilmesine ilişkin 6 Nisan 2005 tarihli Özelleştirme Yüksek Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması isteminin reddine yönelik itirazı yerinde görmedi. Yani Kurul, Tüpraş'ın yüzde 51 oranındaki hissesinin özelleştirilebileceğine karar verdi.

Ancak Kurul, Tüpraş'ın yüzde 51 oranındaki kamu hisselerinin blok satış yoluyla özelleştirilmesine ilişkin 29 Nisan 2005 tarihli ihale şartnamesinin yürütmesini ise durdurdu. Kurul ayrıca, kamu hisselerinin blok satış yoluyla özelleştirmesine ilişkin yapılan ihaleyi sonuçlandıran 12 Eylül 2005 tarihli İhale Komisyonu kararının da yürütmesinin durdurulmasını kararlaştırdı. Kurul'un, ihale şartnamesindeki bazı hükümlerin 4046 sayılı Özelleştirme Yasasının hükümlerine aykırı olduğuna, bunun sonucunda yapılan ihalenin de yasaya aykırı olduğuna işaret ettiği öğrenildi.

17 Aralık 2019 Salı

ANALİZ: HER ŞİRKET BİR İŞSİZİ İŞE ALIRSA İŞSİZLİK SORUNU ÇÖZÜLÜR MÜ?



ERDOĞAN'IN TOBB'DAN 1,3 
MİLYON İSTİHDAM TALEBİNE 7 ENGEL

Cahit UYANIK/Analiz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hindistan'a giderken uçakta TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile yaptığı sohbette 1,3 milyon üyesinin her birinin 1 kişiyi işe alması durumunda işsizlik sorununun çözülme yoluna gireceğini söyledi. Peki Erdoğan'ın bu önerisi pratikte uygulanabilir mi? Erdoğan'ın aslında yıllardır sık sık tekrarladığı bu öneri, iş dünyası tarafından neden dikkate alınmıyor? 

Bu talebin gerçekleşmesinin olanaksızlığının başında TOBB'un tüm üyelerinin, yanında işçi çalıştıran işletmeler olmaması geliyor. Ayrıca Türkiye'deki kayıt dışılık sorunu, istihdam maliyetlerinin yüksekliği ve kalifiye eleman sıkıntısı; engeller arasında yer alıyor. Bu önerinin niye hayata geçemeyeceğine ilişkin, gerek TOBB'un gerekse Türkiye'deki işsizliğin yapısı açısından çeşitli etkenler bulunuyor. Bu etkenler şöyle:

1) TOBB'un halen 1 milyon 320 bin üyesi var. Bu üyeler 181 ticaret ve sanayi odası, 113 ticaret odası, 57 ticaret borsası, 12 sanayi odası, 2 deniz ticaret odası olmak üzere 365 ayrı birim halinde Türkiye çapında örgütlü. Söz gelimi Gaziantep ve ilçelerinde TOBB'un 5 ayrı yapılanması bulunuyor. Ancak TOBB'un üyeleri küçük bir şahıs şirketinden, Koç ve Sabancı gibi dev üretim yapılarına kadar çok geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor. TOBB'un tüm üyeleri, yanında işçi çalıştırabilecek işletmeler değil. Özellikle Anadolu'ya gidildikçe ve büyük şehirlerdeki küçük ölçekli şirketlerde; yakın ve uzak aile üyelerinin istihdam edilmesi eğilimi oldukça fazla. Bunun sebebi ise istihdam maliyetlerinden tasarruf etmek. TOBB Yönetiminin üyelerine böyle bir telkinde bulunması halinde bile şirketlerin parasal gerekçelerle bu çağrıya uyması mümkün görünmüyor.

(Tıklayınız) ILO: DÜNYA İŞGÜCÜ PİYASALARININ BİLGESİ VE HAMİSİ 100 YAŞINDA

30 Kasım 2019 Cumartesi

KAÇAK KAT YIKIMIYLA GÜNDEME GELMİŞLERDİ... KEMAL UNAKITAN '2007 YILI AVRUPA'NIN EN İYİ MALİYE BAKANI' SEÇİLMİŞTİ



Unakıtan 'Avrupa'da Yılın En İyi Maliye Bakanı' ödülünü aldı

REFERANS - Ankara

The Banker dergisi tarafından 'Avrupa'da Yılın En İyi Maliye Bakanı' seçilen Maliye Bakanı Kemal Unakıtan dün ödülünü Londra'da aldı. Ödül, Unakıtan'a; yabancı yatırımın Türkiye çekilmesi ile borç miktarının düşürülmesi gibi nedenlerden dolayı verildi. 2002 yılı sonundan beri Maliye Bakanı olarak görev yapan Unakıtan, derginin ocak sayısında duyurulan ödülünü dün derginin editörü Karina Robinson’un elinden aldı.

Ödül töreninde konuşan Unakıtan, "Önce dünyanın en prestijli dergilerden The Banker’e, beni Avrupa’da yılın Maliye Bakanı seçtikleri için çok teşekkür ederim" dedi. Mali disiplinden taviz vermeden yollarına devam edeceklerini söyleyen Unakıtan, daha bu sabah Ocak-Şubat bütçe neticelerini aldığını ve son yılların en iyi performansı olduğunu gördüğünü kaydetti. Halen sosyal güvenlik reformunu görüştüklerini, ardından da Türk Ticaret Kanunu ve Avrupa Birliği uyum yasalarını Meclis'ten geçireceklerini ifade eden Unakıtan, yapısal reformlara durmadan devam edeceklerini söyledi. Unakıtan, 2008 yılının özelleştirme açısından da son derece güçlü bir yıl olacağını ifade etti. 

10 Ekim 2018 Çarşamba

BAŞKANLIĞI "ATEŞTEN KOLTUK" BİR DEVLET KURUMU: TÜİK

Prof. Dr. Ömer DEMİR

TÜİK, bir yıldır vekaletle yönetiliyor

Cahit UYANIK 
Sanayi üretimiyle ilgili verinin açıklanmasında tarihi bir hataya imza atan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yaklaşık 1 yıldır vekaletle yönetiliyor. Üstelik bu vekaletin bitmesi de şu anda mümkün görünmüyor.
TÜİK Başkanı Ömer Demir geçen yıl mart ayında, YÖK Başkan vekilliğine atandı. Ancak Demir YÖK'teki görevini resmen sürdürüyor ama kadrosu TÜİK'te bulunuyor. Ve bu görevlendirme nedeniyle ücretsiz izinli sayılıyor. TÜİK'te başkan vekilliğini ise Ömer Toprak yürütüyor. Bu "garip" durum sebebiyle TÜİK'in başına asaleten atama yapılamıyor. TÜİK'te vekalet döneminin bitmesi için Demir'in TÜİK başkanlığından alınıp bir başka göreve atanması ve oradan da görevlendirme yoluyla yeniden YÖK Başkanvekili yapılması gerekiyor.

26 Eylül 2018 Çarşamba

TÜRKİYE, 2007 YILINDA PETROL İTHALATINA 11,8 MİLYAR DOLAR ÖDEDİ



Türkiye geçen yıl petrole 11,8 milyar dolar ödedi

Cahit UYANIK 
Türkiye'nin geçen yılki ham petrol faturası belli oldu. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) 2 ay gecikmeli olarak açıkladığı verilere göre geçen yıl 23,5 milyon ton yani 172,3 milyon varil ham petrol ithal edilerek 11,8 milyar dolarlık ödeme yapıldı. Böylece ortalama varil başına ödeme 69 dolar olarak belirlendi.

Türkiye'nin aylara göre ithalat dağılımında ise ham petrol fiyatlarındaki yükselişin izleri yakından izlenebildi. Türkiye geçen yıl ocak ayında ham petrole varil başına 52 dolar öderken, yılın son ayında bu tutar varil başına 90 dolara çıktı. Türkiye, geçen yıl ham petrole 2006 yılına göre 1 milyar dolar, 2005 yılına göre ise 3,1 milyar dolar daha fazla ödeme yaptı.