8 Haziran 2024 Cumartesi

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / COTTARELLİ NİYE BÖYLE YAPTI?

Cahit UYANIK 

Hasbelkader yıllardır IMF ilişkileri ve IMF ile ortaklaşa basın toplantıları izliyorum. Doğrusu bir IMF Masası Şefinin geçen Cuma günkü kadar sert konuştuğuna şahit olmadım. Cottarelli haftalardır Türk kamuoyunda tartışılan "Bu programın sahibi IMF mi?" sorusuna doğrudan doğruya "Evet sahibi biziz" cevabını verdi ve gitti. 

Cottarelli'nin doğru şeyler söyleyip söylemediğini tartışmıyorum; söyleniş tarzı ve söyleyen kişinin kartvizitinde ne yazdığını önemsiyorum. Bence Cottarelli Türkiye'deki siyasi yapılanmayı hedef aldı. Dolayısıyla Türkiye'yi 3 yıllık Enflasyonla Mücadele Programında destekleyen uluslararası kuruluşlar, Türk siyasi hayatının kötü huylarından çok memnun değiller diyebiliriz. Yani Türk siyasetçileri, IMF ve Dünya Bankasında somutlaşan 'dış dünyanın merceği' altına alındılar. Hiç kimse itiraz etmesin, ne yazık ki öyle...

Cottarelli "ESK'yı bir an önce toplayın" diyor. Ama Hükümet ESK Yasa Tasarısı konusunda kaplumbağa misali hareket ediyor. Çünkü hükümet ESK'yı oluşturacak ekonomik ve toplumsal kesimlerin kimler olacağı konusunda baskı görmekten korkuyor. Ya TÜSİAD girer de TOBB girmezse? Ya Türk-İş üye olur da Hak-İş veya DİSK olmazsa? Milyonlarca insanın ekmek yediği memur kesimi ne olacak? Rekabeti doğru dürüst öğretmeden dünya piyasalarına açılmaya zorladığımız çiftçilerimiz bu işe ne der?

Cottarelli'nin sözleri acı ama hükümetin gösterdiği basiretsizlik ve çekingenlik daha acı. Hala Ankara'ya el altından kirli siyasi pazarlıklar dönemi yaşatma eğilimi bitmiş değil. Mesut Yılmaz'ın Yüce Divan'a gönderilmesi konusunda çıkan koalisyon kararının önümüzdeki dönemin hükümet yapılanmasıyla ilişkisi var mı acaba? Yılmaz'ın güçlü bir şekilde değil de biraz ezilip büzülerek hükümete girmesi mi isteniyor? Yılmaz hükümette görev dağılımının değiştirilmesini istemiş olabilir mi? Yoksa siyasi mahfillerde bilmediğimiz 'dosya pazarlıkları' mı yapılıyor? ESK kimin umurunda?

Yılın ilk 6 ayında zam yapmayarak Enflasyonla Mücadele Programını tek başına sürükleyen KİT'lerin mali durumu kırmızı bakiyeye doğru gidiyor. Cottarelli bunu açık açık söylerken siyasi ayak oyunları ne kadar uygun kaçıyor dersiniz? İş adamları camiasında programı delmek yönünde eğilimler güçlenirken Cottarelli'nin "Memur zamları özel sektör zamları için de sinyal olacak. Yüzde 10'dan fazla zam vermeyin" demesine siyasetçiler ne kadar kulak asacak? Zaten tahminlerin ötesinde faiz dışı fazla veren bütçeyi, daha fazla gelir toplanacak bir yapıya büründürmek için harcama reformunu dikte etmeye çalışan IMF'nin sözleri ne kadar dinlenecek? Bu sorular daha uzatılabilir.

Sözün kısası Türk siyasetçileri zorlu bir dönemece yaklaşıyorlar. "Enflasyonu düşüreceğiz" sözlerinin yaşama geçirileceği zorlu kararlar dönemecine...

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 05 Haziran 2000 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder