Cahit UYANIK
Yıllardır çeki-düzen verilmeyi bekleyen bankacılık sektöründe 'milat' yaklaşıyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK), 31 Ağustos 2000 tarihinde sistemin kontrolünü teslim alacak.
BDDK yaklaşık 10 gün önce İş Bankasının eski genel müdürlük binasındaki tefrişat ve yerleşim işlerini bitirerek buraya taşındı. İki önemli yönetmelik yayınlandı. Üyelerini ve çalışanlarını bağlayacak etik ilkelerin ilk yayınlanan yönetmeliğin konusu olması, BDDK'nın geleceği açısından ümit veren bir gelişmeydi. BDDK, daha faaliyete geçmeden başkanının şahsi kredisinden yararlanmaya da başladı. Dünya Bankası, Başkan Zekeriya Temizel'e destek olmak için FSAL Kredisine 20 milyon dolarlık bir ilave yaptı.
BDDK kaynaklarından edindiğimiz izlenime göre Kurum'da yaklaşık 350 kişi çalışacak. Bu kadronun önemli bir kısmını denetçiler oluştururken, araştırmacılara da büyük önem verilecek. Kurul, personel konusunda hiç vakit kaybetmek istemiyor. 'Milat'la birlikte Hazine'den gelerek BDDK bünyesinde faaliyet göstermeye başlayacak Bankalar Yeminli Murakıpları Kurulu, yeni uzman yardımcıları alacak. Bu amaçla Temmuz ayı sonunda ÖSYM'nin hazırladığı bir sınav yapılacak.
Sınavda daha önce nitelikli işgücünü kendisine çekmekte başarılı olan nadir kamu kuruluşlarından Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ile aynı model uygulanacak. ÖSYM, hazırladığı sınav sorularını ve değerlendirme modelini SPK uzman yardımcılığı sınavı ile aynı şekilde uygulayacak.
Kurul bankacılık sektörünün gözetim ve denetimi kadar, geliştirilip uluslararası rekabete hazırlanması açısından üstlendiği misyonun bilincinde... Kurul kaynakları, "Ciddi bir liberal ekonomide bankalar ne iş yapıyorsa, Türkiye'de de öyle olacak. Buna denetimleri, faaliyetleri, gözetimleri, iç yapılanmaları vb. dahil. Bizim görevimiz onlara bu ortamı yaratmaktır" diyorlar.
Elbette Kurul'un göreve bir ayağının aksayarak başlamaması için, siyasi iktidar tarafından yapılması gerekenler de var. Kamu bankalarının özelleştirilmesine ilişkin yasa tasarısı ve Vakıfbank Yasası bu çerçevede oldukça önemli. Bu yasaların Meclis'ten apar topar geçirilen KHK kapsamında çıkarılıp çıkarılamayacağı ise tartışmalı. Bence sektörün yapısını kökten değiştirecek bu yasaların Meclis 1-1,5 ay tatil yaptıktan sonra olağanüstü toplantıya çağrılarak çıkarılması daha şık olur. KHK, sektörün dönüm noktasındaki düzenlemeler için pek sağlam bir yol gibi görünmüyor. Fazilet Partisi bu KHK'nin iptali için Anayasa Mahkemesine gideceğini daha şimdiden açıkladı.
'Bankacılık miladı'na ne kadar güçlü bir giriş yapılabilirse, sektörün geleceğinin o kadar iyi kurulabileceğini söylemek pek kehanet sayılmamalı.
(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 03 Temmuz 2000 tarihinde yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder