Cahit UYANIK
Düzce-Gölyaka'da 23 Kasım 2022 tarihindeki 5,9 şiddetindeki deprem, muhtemel İstanbul Depremini ve ülke ekonomisine yükleyebileceği büyük maliyeti akıllara getirdi. Çünkü 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi ve 12 Kasım 1999 Düzce Depremi; yaşadığımız 19 bin kişiye yakın can kaybının yanı sıra, ekonomimizi de hayli sarsmıştı. Bu depremlerin ekonomiye maliyeti konusunda Hazine Müsteşarlığı ile 2 yabancı kurum tarafından yapılan çalışmalarda ortalama maliyetin 15 milyar $ olarak tespit edildiğini söyleyebiliriz.
Bu iki yıkıcı depremin 20. yılında yani 2019'da yeni bir maliyet çalışması yapılarak ilan edilmişti. TR’deki işletmeleri deprem, yangın, sel ve mülteci krizi başta olmak üzere doğal afetler ile karmaşık acil durumlara karşı hazırlamak üzere TÜRKONFED ve UNDP tarafından kurulan 'CBi Türkiye Platformu'; "KOBİ'lerde Dayanıklılık: Yeni Riskler, Yeni Öncelikler Raporu"nu açıklamıştı. Raporda, 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminde 30 binden fazla işletmenin zarar gördüğü ve ekonomik kaybın bugünün parasıyla 200 Milyar TL düzeyinde olduğu vurgulanırken, geçtiğimiz 20 yılda Türkiye ekonomisindeki büyümeye paralel, olası bir depremin ekonomi üzerindeki vurucu etkisinin de büyüdüğüne dikkat çekilmişti. 2019 yılında ortalama dolar kurunun 5,68 TL olduğu düşünüldüğünde; depremin 200 milyar TL'lik maliyetinin 35,2 milyar $ olduğunu söyleyebiliriz. Bu, 1999 depremi sonrası hesaplanan ortalama maliyetin ikiye katlanması anlamına da geliyor. 1999 yılında Türkiye'nin GSYİH'sı 248 milyar $'dı. Biz bu 35,2 milyar $'lık maliyeti ulusal gelirimize oranladığımızda depremin ekonomiye maliyeti GSYİH'nın yüzde 14'üne yükseldi. Şu anda Türkiye'nin GSYİH'sı 850 milyar $. Beklenen İstanbul Depremi bu yıl içinde gerçekleşse yüzde 14'lük oranı kullandığımızda, demek ki depremin ekonomiye faturası 120-130 milyar $ olabilir.