Sermaye piyasası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sermaye piyasası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Mayıs 2025 Çarşamba

TÜRKİYE 'BORSA ENDEKSLİ YATIRIM FONLARI' İLE 1993 YILINDA TANIŞTI

A TİPİ YATIRIM FONLARINA İLGİ ARTIYOR: 23 A TİPİ FON YAKINDA PİYASADA

Bankalar ve aracı kurumlar, yüzde 25'i hisse senetlerinden oluşan ve kurumlar vergisinden istisna tutulan A tipi yatırım fonu kurmak için kuyruğa girdi. Halen faaliyet gösteren 10 A tipi yatırım fonuna yenileri eklendiği zaman sayıları 33'e yükselecek.

Cahit UYANIK 

İş Bankası'nın 500 milyar liralık A tipi yatırım fonuna gösterilen talep, diğer bankaları ve aracı kurumları da harekete geçirdi. Şimdi A tipi fon kurmak için birçok kurum kolları sıvadı. Şu anda yatırım fonları piyasasında toplam 10 tane A tipi fon işlem görüyor. Bu fonların toplam başlangıç tutarları 2 trilyon 755 milyar liraya ulaştı. Sıralamada İş Bankası-VII tek başına 1,5 trilyonluk büyüklüğu ile ilk iken, onu 500 milyarla Koçbank-I, 250 milyarla Akbank-III ve 200 milyar ile Garanti Bankası-I izliyor. Geri kalan miktar ise Ata-I, Global-I, Fon-I, Kentbank-I ve TYT Bank-I tarafından paylaşılıyor. 

A tipi fonlara gösterilen ilgi gün geçtikçe artıyor. Şu anda gerekli iç tüzük değişikliklerini yapan veya kuruluş prosedürünü tamamlayan 6 tane A tipi fon Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) incelemesinde bulunuyor. SPK'nın kısa bir sürede faaliyet izni vermesi beklenen bu fonların toplam büyüklüğü ise 490 milyar lira, Bunlar içinde Adabank-I 200 milyar lira ile başı çekerken, AOG Turkinvest-I 100 milyarla ikinci sırada bulunuyor. Demirbank-III 70 milyar, Altay-I ve Yatırım Finansman-I 50'şer milyar, Yatırımbank-I de 20 milyar lirayla önümüzdeki haftalarda yatırımcıya sunulacak öteki A tipi yatırım fonlarını oluşturuyor. İnceleme aşamasındakilerin de büyüklüğü katıldığında A tipi fonların toplam büyüklüğü 3 trilyon 245 milyar liraya ulaşacak. 

26 Mart 2025 Çarşamba

BORSADA MÜŞTERİ BAZINDA MERKEZİ TAKAS SAKLAMA VE KAYDİ SİSTEME NASIL GEÇİLDİ?

SPK BAŞKANI KARACAN: EKİM'DE BAZI ARACI KURUMLAR ZORA DÜŞEBİLİR

SPK Başkanına göre takas saklamaya geçilmesiyle kötü niyetliler engellenecek.

Cahit UYANIK 

İMKB, önümüzdeki Ekim ve 1996-Ocak ayında iki önemli yeniliğe hazırlanıyor. Artık tüm kazanç-kayıp hesapları, bu iki oluşuma göre yapılmak zorunda. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali İhsan Karacan, Ekim başında müşteri bazında saklamaya geçildiğinde endeks ve işlem hacminin düşebileceği uyarısını yaptıktan sonra ekliyor: "Bazı aracı kurumlar da zora girebilir..." Karacan 1996 başında hisselerde fiziki dolaşımdan kaydi dolaşıma geçildiğinde insider trading ve manipülasyon olaylarının asgariye ineceğini de belirtiyor: 

- Son günlerde ardı ardına aracı kurum ve acente kapatma, faaliyetine ara verme olaylarıyla karşılaşıyoruz. Neden?

Karacan: Teorik olarak düşünüldüğünde aracı kurum veya acente yatırımcının malı üzerinde kişisel tasarrufta bulunmuyorsa, mevduat kabulü benzeri işler yapmıyorsa zor duruma düşmemesi gerekir. Ama bu konuda bazı aracı kurumların yeterince titiz davrandığını söyleyemem. Müşterinin malını alıp kullanmak, açığa işlem yapmak, mevduat kabulü benzeri faaliyetler nedeniyle zor duruma düşebiliyorlar. Piyasada işlem hacmi küçüldüğü, endeks düşüşe geçtiği zaman sorunlar varsa hemen ortaya çıkıyor. Nasıl ki enflasyon birçok kişi ve kurumdaki temel hastalıkları gizliyorsa endeks de bu tip sorunları gizliyor.

- Müşteri bazında saklama bunu azaltabilecek mi?

Karacan: Ekim başında müşteri bazında saklamaya geçeceğiz. Zaman zaman bu sürenin uzatılabileceğini bekleyenler var. Açıkça söylüyorum bu süre uzatılmayacak. Eğer biz müşteri bazına geçmezsek ne olur? Bizim aracı kuruma müşteri bazına geçme talimatımız var. Piyasada denetim mekanizmaları tek yönlü değil, çok yönlü. Aracı kurumları ve acenteleri denetliyoruz. Aracı kurumlar kendi acentelerini denetliyor ve gözetliyor. Bir de müşteri, aracı kurum ve acentesini gözetliyor. Bunlar birbirini tamamlayan şeyler. Hepsi iyi çalıştığı sürece riskleri azaltmış oluruz. Sistemden biri çalışmadığında yine sorunlar olabilir. Ekim'de her halükarda aracı kurumlarımızı müşteri bazında saklamaya geçiriyoruz. Müşterinin de aracı kurum ve acentesini bu açıdan gözetlemesi gerekli. Kendisinin hesaplarının müşteri bazında saklanıp saklanmadığını kontrol etmesi lazım.

15 Mart 2025 Cumartesi

KAPAK HABERİ / BORSAYA ÇİLLER DOPİNGİ

Yeni Tebliğler Geliyor 

SPK, birkaç haftaya kadar hayati önem taşıyan kredili işlem, açığa satış ve ödünç işlemlerini düzenleyen tebliği yayınlayacak. İşte tebliğin tüm ayrıntıları.

Cahit UYANIK 

Borsa şimdilerde yine toparlanma günleri yaşıyor. Yılbaşında 29 bin puana kadar yükselen bileşik endeks, para piyasalarındaki krizin ardından 12 bin puana kadar düşmesine rağmen tekrar yükseliş trendine girdi. Borsa bu aşamada yükselişine destek olabilecek yeni gelişmeleri dört gözle izliyor. 

Uzun zamandır konuşulan ve Sermaye Piyasası Kurulunda (SPK) hazırlıkları süren bazı tebliğler önümüzdeki bir-iki hafta içinde yayınlanarak yürürlüğe girecek. Bunlardan en önemlisi açığa satış, kredili işlem ve menkul kıymetlerin ödünç alma ve verme işlemlerini kapsıyor. Aslında piyasa açığa satış ve kredili işlemlerde kendine göre bazı uygulamalar geliştirmiş durumda. Ancak tebliğ bu işlemlere bir çeki düzen verilmesi ve standartlaşmayı sağlamayı amaçlıyor. 

Tebliğ şu anda SPK'daki tüm işlemler tamamlanarak görüşleri alınmak üzere Hazine ile Merkez Bankasına gönderildi. Başbakan Tansu Çiller'in Amerika gezisi dönüşü bu düzenlemeyi imzalayarak yürürlüğe koyması bekleniyor. Geçen hafta boyunca SPK Başkan Yardımcısı Caner Ertuna ile İMKB'nin yeni başkanı Tuncay Artun aracı kurumlarla seri toplantılar düzenleyerek söz konusu düzenlemeleri anlattılar. Aracı kurumların ve bankaların görüşlerini aldılar. 

Tebliğ herşeyden önce kredili işlem, açığa satış ve menkul kıymet alım satımı yapabilecek aracı kuruluşların asgari 10 milyar liralık ödenmiş sermaye şartını yerine getirmesini istiyor. Ayrıca aracı kurumlar ile bankalar kredili işlem ve açığa satış işlemlerinde bulunacak her müşteri için ayrı bir 'Kredi Hesabı' açmak zorunda olacak. Kredili işlemler, normal hesaplarda izlenemeyecek. Müşteri hem açığa satış hem kredili işlem yapıyorsa bu ayrı ayrı hesaplar açılarak izlenecek. Ayrıca her menkul kıymet kredili işlem ve açığa satışa konu olamayacak. Tebliğ İMKB'nin 'Kredili Menkul Kıymet İşlemleri ve Açığa Satış İşlemlerine Konu Menkul Kıymetler Listesi' hazırlamasını ve bunu her üç ayda bir yenileyerek duyurmasını öngörüyor.

28 Şubat 2025 Cuma

REPOYA SIKI TAKİP

Toplam hacmi 100 trilyonu aştığı tahmin edilen repoya sıkı takip geliyor. Merkez Bankası, repo karşılıkları için İMKB Takas ve Saklama Şirketinde hesap açtı.

Cahit UYANIK 

Repo, tasarrufçuların en çok sevdiği yatırım araçlarının başında geliyor. Repo basit bir tanımla, geri almak üzere kısa bir süre için verilen paraya karşılık olarak, devlet kağıtlarının teminat gösterilmesi anlamına geliyor. Piyasalarda 'reverse repo' olarak tanımlanan işlem ise bunun tam tersi. Ocak ayında başlayan ekonomik krizin ortaya çıkardığı gerçeklerden birisi de Türkiye'de bol miktarda 'açığa repo' yapıldığı... Açığa reponun 70-100 trilyon lira arasında değiştiği tahmin ediliyor. 

5 Nisan'da alınan ekonomik tedbirlerin içinde 'Açığa reponun önlenmesi' önemli bir yer tutuyor. SPK'nın yayınladığı tebliğe göre repoya konu menkul değerlerin Merkez Bankasındaki bir depo hesabında izlenmesi gerekiyor. Yayınlandığı tarihten 2 ay sonra yani 5 Haziran'da yürürlüğe girmesi öngörülen tebliğin hazırlık çalışmaları sürüyor.

Repo için Takas Şirketi'nde depo hesabı açıldı

Bu çerçevede Merkez Bankası, yeni repo kurallarının pratikte nasıl uygulanacağına ilişkin olarak bir genelge yayınladı. Buna göre Merkez Bankası açığa repo işlemlerinin önüne geçmek için İMKB Takas ve Saklama Şirketinde bir depo hesabı açtırdı.

26 Şubat 2025 Çarşamba

BAŞKENT NOTLARI / MENDERES VE RP'DE SU YÜZÜNE ÇIKAN ANLAŞMAZLIKLAR

Cahit UYANIK 

Bir söz vardır: 'İnsanın fikri neyse zikri de odur' diye... Aydın Menderes'in geçirdiği trafik kazası sonrasında Refah Partisi (RP) kanadından verilen demeçlerden birisi bu açıdan çok ilginçti. RP Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan'a korkunç kazanın Belek'teki o meşhur seminer programını etkileyip etkilemeyeceği soruluyor. El cevap: "Arkadaşlarımıza her zaman 'Bize birşey olursa dahi çalışmalarınızı aksatmayın ve üzerimize basıp geçin' diyoruz. Şu anda böyle bir durumu yaşıyoruz." Şimdi bu söze ne demeli? İnsanların üstüne basıp geçmek o kadar kolay değilmiş ki Belek semineri ertesi gün iptal edildi. 

Bu elim kazanın ortaya çıkardığı seminer iptaliyle ilgili küçük anlaşmazlığın geri planında aslında neler var? RP, modern bir siyasi parti olarak 'müslüman demokrat' kimliğe mi kavuşacak? Yoksa çağ dışı düşüncelerin sığınak aradığı bir dergah, ocak, tarikat, siyasi parti karışımı bir organizasyon mu olacak? RP, seçimlerden birinci parti olarak çıktı. Ama hala muhalefette... Refah, örgütünü modernize etti ama fikirleri hala 50 yıl geriden geliyor. Böyle olduğu içindir ki tüm çağdaş sağ ve sol partiler RP ile işbirliği yapmıyor. İşte Kazan gibi politikacılar o eski misyonun, marjinal RP'nin temsilcileri...

Peki Menderes'in RP'de işi neydi? Menderes aslında seçimlerden önce merkez sağ partilerden teklif bekledi. Ama gelmedi. Çünkü her iki sağ partinin liderleri Çiller ve Yılmaz'ın koltuğu hala tartışılır konumda... Ancak aynı zamanda hem ANAP hem DYP'de mevcut genel başkanların alternatifi de bulunamıyor. İşte Menderes'e yapılacak bir davet aynı zamanda 'alternatif lider adayı'na yapılacak bir davet olacaktı. Hal böyle olunca Menderes, kendisine RP içinde yer bulabildi. Menderes gibi merkez sağ bir siyasetçinin bu partiye girmesi RP'nin modern bir parti haline gelmesi için bir umuttu. Menderes'e merkez sağdan gitmeyen davet ve Kazan'ın işte o 'Üzerimize basarak ilerleyin' demesinin gerisinde bütün bu liderlik çekişmeleri yatıyor. Bu tespiti önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler daha açık şekilde ortaya çıkaracak.

SÖYLEMEZ ATTI, SARACOĞLU KAPTI

Hükümet değişti ya... Bürokrasinin üst kademelerinde de dalgalanma yaşanması sürpriz değil. Bu değişikliklerin çoğu geçmiş hesaplaşmaların ve ekipçiliğin yansıması...

İşte size bir örnek: Ergin Nural Özelleştirme İdaresi Başkanlığında İdari İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak çalışıyordu. Nural, çalıştığı kurumu o kadar seviyordu ki, bir defasında yarım saatliğine 'hülle başkan' bile olmayı kabul etmişti. 

25 Şubat 2025 Salı

BİST'İN ANLIK VERİLERİNE ÜCRET ÖDENEREK ULAŞİLABİLİR. BİST'TEKİ VERİ PAKETLERİ NELERDİR?

1 Eylül 2014 itibarıyla Borsa İstanbul’un bilgi dağıtım yapısı ve veri içerikleri değişmiştir. Borsa İstanbul, ücretsiz anlık veri uygulaması yerine 15 dakika gecikmeli yayına geçmiştir. Uygulama çerçevesinde Borsa İstanbul verileri aşağıdaki veri yayın paketleri satın alınarak kullanıcılara ulaştırılacaktır.


Karma (Pay ve VIOP)

Karma Düzey 1 Veri Yayın Paketi: Borsa İstanbul’da işlem gören Pay piyasası ve VIOP’a ilişkin son işlem fiyatı/oranı, en iyi alış/satış fiyatları ve AOF gibi diğer bazı istatistiki fiyat/oran bilgileri içerir.

Pay (Hisse Senedi)

1. Pay Düzey 1+ Veri Yayın Paketi: Düzey 1 verilerine ilave olarak Borsa İstanbul’da işlem gören her bir sermaye piyasası aracına ilişkin olarak en iyi fiyat seviyesinde bekleyen alış ve satış emirlerinin miktar bilgileri ve gerçekleşen işlemlere ait miktar bilgilerini içerir.

2. Pay Düzey 2 Veri Yayın Paketi: Düzey 1+ verilerine ilave olarak en iyi 10 fiyat kademesinde bekleyen alış ve satış emirlerinin fiyat ve miktar bilgileri, iptal edilen emirlere ilişkin hacim bilgileri ile iptal edilen emirlere ve bekleyen emirlere ilişkin bazı diğer istatistiki bilgileri içerir.

3. Pay Düzey 2+ Veri Yayın Paketi: Bu veri yayın paketi ile birlikte emir defteri modülü geliştirilmiştir. Emir defterinde en iyi 10 alış ve satış emri gösterilir. Emirler fiyata göre sıralanır. Fiyatı aynı olan emirler kendi aralarında sıralanırken ilk girilen emir üstte görünür.

8 Kasım 2024 Cuma

GRİ ALANDAKİ SERMAYE VE TÜRKİYE

Cahit UYANIK 

Ak Partinin tek başına iktidara gelmesiyle faizler ve döviz kurları düştü. Buna karşılık borsada ciddi bir canlanma havası hakim oldu. Seçim öncesinde Ak Partinin tek başına iktidara geleceğini kestiren ve öngören yatırımcılar ciddi karlar elde etti. Hem yüksek fiyattan dövizlerini sattılar hem de yüksek faiz getirisi sağlayan Hazine kağıtlarına girdiler. 

Bir kısım yatırımcı da borsada 'sudan ucuz' diyebileceğimiz hisse senetlerine yatırım yaparak ciddi karlar sağladı. Bir hesaplamaya göre seçimden 7 gün öncesi ile seçimden 15 gün sonrasını kapsayan 3 haftalık süreçte reel kazanç yüzde 15'i geçti. Bu zaman diliminde enflasyonun yüzde 2-3 olduğunu düşünürsek, kazancın boyutlarını varın siz düşünün. Bu kadar kısa zamanda elde edilen reel kazanç şu anda üreten, ticaret yapan, emeği ile geçinenler için mümkün değil. 

Türkiye'de çoğu işletmenin sermayesi eridi, çalışanların ücretlerinde ise reel gerilemeler yaşandı. Ekonomideki bu yaman çelişkilerin bir şekilde ele alınıp çözülmesi gerekiyor. Bu vesile ile Ak Partinin 'mali milat' ve 'nereden buldun' düzenlemelerine ilişkin vaatlerini ele almakta fayda var. Yeni iktidarın ekonomi kurmaylarına göre Türkiye'de bu iki uygulama tamamen kaldırılacak ve güzel ülkemiz bir sermaye cennetine dönüşecek! Bence tamamen yanlış bir düşünce...

Az önce anlattığım küçük örnek bile Türkiye'de 'sermaye gelsin' kaygısıyla yapılan yanlış uygulamaların en iyi göstergesi. Reel kazancında ciddi gerileme yaşayan iş adamları ve çalışanlar vergilerini tıkır tıkır öderken, birkaç haftaya sığdırılan  tatlı kazancın vergilendirilmemesi toplum vicdanını iyice kanatır hale geldi. Allah'tan hemen hemen tüm iş adamı örgütleri aklının ve vicdanının hakkını vermeye başladı. 'Mali milat' ve 'nereden buldun' uygulamalarının bir süreliğine ertelenerek başta enflasyon muhasebesi olmak üzere diğer köklü vergi düzenlemeleri ile beraber ele alınmasını istemeye başladılar. 

Gerçekten de Türkiye'de son iki yıldaki ekonomik kriz sürecinde toplumun büyük çoğunluğu ciddi kayıplara uğramasına rağmen, bu dalgalanmalardan büyük ve haksız kazanç sağlayanlar da çıktı. Bu kazançların en rahatsız edici yonü ise vergisinin ödenmemiş olması... Oysa bunların vergilendirilmesi Ak Parti iktidarının 'Sosyal politikalara ağırlık vereceğiz' yönündeki vaatlerine ciddi bir kaynak sağlayabilir. Bu, kamuoyu vicdanını rahatlattığı gibi, çoğu ithal ürünlere bağlı  abartılmış tüketim harcamalarını da frenleyebilir.

11 Ekim 2024 Cuma

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / BORSAYA VERGİ GELECEK Mİ?

Cahit UYANIK 

Yılan hikayesine dönüşen Vergi Reform Yasa Taslağındaki önemli itiraz noktalarından 'borsaya vergi getirilmesi' konusundaki tartışmalar henüz bitmiş değil. Geçen hafta boyunca Maliye Bakanlığı ile Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) arasında bu konudaki görüşmeler devam etti. SPK ve İMKB borsaya vergi konulmasının yaratacağı sakıncaları uzun uzun Maliye yetkililerine anlattılar.  Bu konuda bir uzlaşma sağlanıp sağlanamadığı henüz bilinmiyor. Sorun büyük ihtimalle siyasi otorite tarafından çözülecek gibi duruyor. 

Aslında bu toplantılar tasarı daha kamuoyuna açıklanmadan yani yaklaşık 1,5 ay önce yapılabilirdi. SPK'nın uzun vadeli, sağlam ve güvenilir bir piyasa oluşturma hedefi ile Maliye Bakanlığının borsada yoğunlaştığı artık herkesçe kabul edilen olağanüstü kazançları vergilendirme amacı; bu iki kurumu ortak bir noktada buluşturabilirdi. Ketumluk bazen fayda,  bazen zarar verir. Maliye Bakanlığı aşırı ketumluğunun kurbanı oldu. Maliye, borsa kazançlarını da sadece bir gelir kalemi gibi görmek isteyince herkes ayağa kalktı. Maliye'nin dünya borsalarında nasıl bir vergilendirme sistemi uygulandığı konusundaki ayrıntılı araştırmayı, bu itirazlar sonrasında yaptırdığını anlamak hiç de güç değil.

Dünyanın aklı başındaki hiç bir borsasında hisse senetleri bizdeki gibi 12 saat ile 72 saat arasında elde tutulmaz. Bu süre en kötü ihtimalle 1 yıldır. İMKB gibi gelişmekte olan borsaların 'casino'ya dönüşmesini önlemekte en etkili araçlardan birisi vergilemedir. Ancak bu vergi, -bir tür harcı andıran- işlem vergisi uygulanması kesinlikle değildir. İdeal olan, hisse senedini elde tutma süresiyle vergi oranı arasında 'azalan oranlı' ilişki kuran bir sistemdir. Yani hisse senedini elinizde ne kadar uzun süre tutarsanız kazancınızdan o kadar az vergi ödersiniz.

27 Eylül 2024 Cuma

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / ADAK, AZ KALSIN HONG KONG'A GİDİYORDU

Cahit UYANIK 

Devlet Bakanı Fehim Adak'ın ABD ziyareti bugün resmen başlıyor. Bir anlamda gölge başbakan yardımcısı konumundaki Adak'ın ABD gezisinin ayrıntıları gazete sayfalarına yansıtıldı. Ama yansıtılmak istenmeyen ayrıntılar da en az bunun kadar zengindi... Herşeyden önce Adak'ın umresine değinmek gerek. Edindiğimiz bilgilere göre Adak, mübarek Ramazan'ı karşılamak için ABD'ye uçmadan önce Suudi Arabistan'a gitti. Kutsal yerleri gezerek ABD gezisi için feyz aldı. Herkesten gizlenen bu ziyaret, Finansal Forum'un gözünden kaçmadı. 

Adak, umreye o kadar önem veriyordu ki Başbakanlık Konutundaki tarikat liderlerine verilen iftarı bile kaçırmayı göze aldı. Adak, kimse anlamasın diye Suudi Arabistan'dan direkt ABD'ye uçmadı, İstanbul aktarmalı gitmeyi yeğledi. Hava alanında Suudi Arabistan ziyaretinin sebebine ilişkin soruları ise 'özel' diye yanıtlamadı. Yılbaşından önce kabinenin DYP kanadına mensup bir bakan da resmi vekalet bırakmadan İngiltere'ye gitmişti. Allah muhafaza Türkiye bir savaşa girse vekalet bırakmayan bakan oldukça zor durumda kalırdı. Ama bir şey olmadı. Diyeceğim şu: Kabine üyelerinin özel ziyaretleri bizi sıkmaya başlıyor. 

Ha, unutmadan; Adak, gölge başbakan yardımcılığı görevinde hayli yoruluyor olmalı. Çünkü ABD ziyareti kesinleştiğinde özel kalemine Hong Kong bileti alınması için talimat vermiş. Biletler gelince durum fark edilip gerekli düzeltme yapılmış. Sayın Adak'a 'Allah rast getire' diyorum.

ETİBANK'TA ELENEN 3 TALİPLİ KİM?

Üçe bölünen Etibank özelleştirmesinde ilk tur görüşmeler bu hafta ortasında başlıyor. Bu 3 bankaya toplam 41 adet teklif gelmişti. Ama Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) 38 talipli ile pazarlık masasına oturacak. Çünkü 3 talipli Hazine Müsteşarlığının ön incelemesi sırasında elendi. Tabiri caizse 3 teklif sahibinin bankacılık yapmaları 'sakıncalı' bulundu. Elenen isimlerin kim olduğunu merak edip araştırdım. Ama kimse bu isimleri vermeye yanaşmadı. Gerekçe olarak da 'Ticari itibarları zedelenir' cümlesi her seferinde karşıma çıktı.

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / BASINDAN İHALE KAÇIRMA...

Cahit UYANIK 

Kimse kimseyi kandırmasın; Türkiye'de özelleştirme siyasilerin keyfine göre yapılıyor. Bugün televizyonun başına oturduğunuzda Etibank özelleştirmesinin şeffaf bir biçimde, kameralar önünde yapıldığına şahit olacaksınız. Ama olaya biraz şüpheci yaklaşırsan, şeffaflığın geri planında 'siyasi şov' kaygısı yaşandığını hemen göreceksiniz. Büyük ihtimalle bu canlı yayına kelli felli bakanlar, üst düzey bürokratlar ve iş dünyasının bazı temsilcileri de katılacak. Dünyanın en komik ama en şeffaf ihalesi, ağdalı nutuklarla başlayıp alkışlarla sona erecek. 

Haydi bunu anladık da acaba Etibank özelleştirmesinde görüşmelerin tarihi, basın korkusuyla mı değiştirildi acaba? Etibank, Denizbank ve Anadolu Bankasının ilk tur görüşme tarihi 15 ve 16 Ocak iken neden apar topar 13 Ocak'a alındı dersiniz? Oysa soru yönetildiğinde basına yapılan resmi açıklama 15 ve 16 Ocak'tı. Yoksa Türkiye'de özelleştirme şeffaflık ve kandırmayla at başı mı gidiyor dersiniz? Bu olay ayniyle vaktidir. İsteyenlere, gazetecileri aldatanların isimlerini vermeye hazırım. 

Türkiye'de blok satış yöntemiyle ilk özelleştirme Ansan/Meda Coca Cola Şişeleme Fabrikası olmuştu. O özelleştirme, dönemin TKKOİ Başkanı Bülent Gültekin tarafından en ince ayrıntısına varıncaya kadar gazetecilere sabırla anlatılmıştı. O zaman ortada ne şeffaflık kavramı vardı ne de şimdi siyasi koltuklarda oturan bazı isimler... Öz olarak 1988 yılından bu yana özelleştirmeyi izliyorum. Hiç bir zaman bu kadar kapalı ihaleler yapılırken, kamuoyunun da şeffaflığa bu kadar inandırılmaya çalışıldığı başka bir dönem daha görmedim.

ESKİ SPK'CILAR KARACAN'A KIZDI 

Geçen hafta Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) 15. Kuruluş Yıldönümü kutlaması yapıldı. Yalnız bu kutlama bir dizi kavga, küskünlük ve siyasi çekişmenin gölgesinde kaldı denilse yeridir. SPK'nın Ankara-Emek'teki binasında yapılan açılış toplantısına SPK'ya çok uzun yıllar emek veren kişilerden hiç kimse çağrılmamıştı. Bu uygulamada kaideyi sadece eski başkanlar bozabilmişti. 

19 Haziran 2024 Çarşamba

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / FİNANSÇILAR LOBİ YAPMAYI ÖĞRENMELİ

Cahit UYANIK 

Başbakan Mesut Yılmaz'ın geçen Cuma günü açıkladığı 4 ekonomik tedbir, finansçıların yaklaşık 1 aydır çığırtkanları andıran bir çabayla sürdürdüğü çalışmaların amacına tam anlamıyla ulaşamadığını gösterdi. Koparılabilen tek ciddi taviz, Haziran başında yasaklanan forward işlemlerine yeniden izin verilmesi oldu. 

Finansçılar yılbaşında müşteri repolarına yüzde 6 vergi konulmasından sonra mal bulmuş magribi gibi forward işlemlerine yeniden sarılmışlardı. Amaç, eski deyimle vergiden içtinap (kaçınmak) imkanı yaratıp müşterilerini rahatlatmaktı. Bu tavır erken fark edildi ve cezalandırıldı. Forward cazibesini yitirdi.

Ama olay bununla da bitmedi: Vergi Yasası'yla bankaların kendi aralarındaki repo işlemlerine de vergi getirilince vavela koptu. Cuma günü açıklanan mini paket sonrasında forward tavizi alındı ama bankalar arası repoya verginin devam etmesi bunun önemini azalttı. 

Bundan sonra bankalar, kendi aralarındaki repoya konulan vergiyi yansıtmak için normal müşteri repolarına daha fazla asılacaklar. Böylece forward işlemleri de gerçek seyrini bulabilecek. Hükümetin açıkladığı bankalar arası mevduat faiz vergisinin sıfırlanması ise bir süredir durgunlaşan mevduat toplama yarışını yeniden canlandırabilir. Bu gelişmeleri bekleyip hep birlikte göreceğiz. 

6 Haziran 2024 Perşembe

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / ANKARA'DAN BAKILINCA İMKB...

Cahit UYANIK 

İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) şu günlerde pek keyifsiz. Endeks, 13-14 bin arasında dalgalanıp duruyor. Yılbaşındaki 'füze gibi' çıkışa aldanıp da 26-27, hatta hızını alamayıp 29 bin endeks tahmini yapanlar bile "Yahu niye böyle oldu?" demekten kendilerini alamıyorlar.

Gerçekten borsayla ilgili beklentiler neden altüst oldu? Cevabı basit: Türkiye tüm 'özel sektörleşme' ve 'özelleştirme' çabalarına rağmen, ülke 'devletlu' bir görüntü arz ediyor. Hal böyle olunca borsanın kaderi de çoğu zaman Ankara'da çiziliyor. 

Borsada işlem hacmine hükmeden bazı güçler, aslında hükümetin (Ankara'nın)  Enflasyonla Mücadele Programına başlangıçta inanmamışlardı. Ocak ve Şubat aylarında belirlenen yüksek enflasyon oranları da onların ekmeğine yağ sürdü. Bu güçler "Ekonomik program birkaç ay içinde delinir, biz de endekste 5-6 biner puanlık dalgalanmalarla günümüzü gün ederiz" diyorlardı. 

Ancak hükümetin bu konuda ciddi olduğu, cumhurbaşkanı seçimi gibi zorlu bir süreci bile atlatmasıyla iyice belirginleşti. Yıllardır siyasi istikrarsızlığı risk primi olarak Hazineye ve enflasyon olarak ekonomiye yükleyen politikacılar, yavaş yavaş bundan vazgeçmeye başladılar. 

5 Şubat 2024 Pazartesi

EKONOMİ HİKAYELERİ / EKONOMİDE, PİYASALARDA SPEKÜLASYON VEYA 'LALE ÇILGINLIĞI' NEDİR?

Ekonomide, piyasalarda spekülasyon veya 'Lale Çılgınlığı' nedir?

387 yıl önce (1637) bugün, nadir bulunan 20 gramlık Witte Croonen lale soğanının fiyatı 33 günde %2.506 yükselip 1.345 guldeni (bugünün parasıyla $175 bin) bulunca lale çılgınlığı da tavana vurmuş oldu. 

O gün bir lale soğanı beş yıllık işçi maaşı ediyordu. 

İki yıl sonra (1639) Rembrandt, Amsterdam’da 10 lale fiyatına devasa bir ev satın almıştı. 

Saadet çok sürmedi. 1641 yılına gelindiğinde aynı lalenin fiyatı 37 guldene düştü.

(Kaynak: Ali Perşembe)

28 Kasım 2023 Salı

TÜRK BORSASININ (İMKB) GELECEĞİ VE KÜÇÜK YATIRIMCILAR

TÜRK BORSASININ GELECEĞİ VE KÜÇÜK YATIRIMCILAR

Cahit UYANIK 

Türkiye'de artık herkes İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nı (İMKB) yakından tanıyor. Gazetelerdeki boy boy tablolarda borsada oluşan fiyatlar yayımlanıyor. Yüksek tirajlı gazeteler haftalık ekonomi ekleri vererek okuyucularına borsaya ilişkin bilgi sunuyor. Sayıları 10 'u geçen haftalık ekonomi ve borsa dergisi, yatırımcılara yön göstermeye çalışıyor, yorumlar yapıyor, tavsiyelerde bulunuyor. Borsada hisseleri işlem gören şirketlerin sayısı hızla 300'e doğru çıkıyor. İMKB giderek daha fazla şirketin işlem gördüğü bir yapıya bürünüyor. Bu sayının yakın bir gelecekte 400'ü geçeceği tahmin ediliyor. Firmalar yeni yatırım kararları öncesinde kaynak maliyetini en aza indirgemek için halka açılmayı ciddi bir alternatif olarak değerlendiriyor.

Peki Türkiye'de borsayı ve dolayısıyla borsaya yatırım yapmaya başlayan yatırımcıları nasıl bir gelecek bekliyor? Borsada yeni endeks patlamaları yaşanabilir mi? Borsa orta ve uzun vadede yatırımcısına enflasyon oranı ve alternatif yatırım araçlarına göre daha fazla kar ettirir mi? Her şeyden önemlisi borsada yatırım yapmak isteyen yatırımcı bu işin içine nasıl girmeli? Girdiği dünyada kendisini neler bekliyor? Bu yazıda borsanın geleceği ve borsa yatırımcılığı konusunda 'tüyo' vermeden, "şu hisseyi alın" veya "filanca hisseyi elden çıkarın" demeden genel konuları dile getirmeye çalışacağım.

13 Ağustos 2023 Pazar

HİSSE SENETLERİ 'KAYDİ' OLUNCA, BASILI HİSSE SENETLERİ YAKILACAK MI?

HİSSE SENETLERİNİN SONU NE OLACAK?

Cahit UYANIK

Meclis Sanayi ve Ticaret Komisyonu geçtiğimiz günlerde Sermaye Piyasası Kanununda değişiklikler yapan tasarıyı kabul etti. Tasarı, Plan ve Bütçe Komisyonundan geçtikten sonra Genel Kurul'da kabul edilirse bazı ilginç gelişmeler yaşanacak.

Tasarı, tüm sermaye piyasası araçlarının kaydi olarak çıkarılması ve takip edilmesini öngörüyor. Yani artık borsa şirketleri hisse bastırıp dağıtmak zorunda olmayacaklar. Bu düzenlemenin kara paranın aklanmasının önlenmesi ve sahte hisse senedi basımını engellemek açısından büyük önem taşıdığı ifade ediliyor.

1 Ağustos 2023 Salı

SPK ESKİ BAŞKAN YARDIMCISI, FİNANSAL FORUM KÖŞE YAZARI CANER ERTUNA'NIN VEFATININ ARDINDAN...














FİNANS MİSYONERİ CANER BEY

SPK'nın bugünlere ulaşmasında emeği geçen, 1994 Ekonomik Krizinde darbe yiyen küçük yatırımcıya babalık yapan Caner Ertuna akademik bilgilerle Türkiye gerçeğini birleştiren ender isimlerden biriydi.

Cahit UYANIK

Sakin, kibar, beyefendi, saygılı, bilgili ve hakkı yenmiş... Caner Bey aramızdan ayrıldı sessizce... İnsan şimdi durup düşünüyor da... Ortalıkta ahkam kesip gezinen sözde finans dahilerinden ne kadar farklıydı. Finans biliminin de toplumun hizmetinde olması gerektiğini anlatan kaç kişi var sütunlarında? O, hem dünyada hem Türkiye'de cangılı andıran finans dünyasının ahlaklı ve toplumsal bir yapıya nasıl dönüşmesi gerektiği konusunda kafa yoran nadir insanlardan biriydi. Belki de Türkiye'deki tek isimdi.

1994 Krizini yaşayıp, şimdi umut olduğunu iddia eden bazı siyasilerin alt-üst ettiği sermaye piyasalarına çeki-düzen vermek için az mı sabahlamıştı Ankara'daki küçük makam odasında...? Sermaye Piyasası Kurulu'nu (SPK), piyasaların tek patronu haline getirmek için raporlar üstüne raporlar mı yazmamıştı..? Kelle koltukta dakikalar mı geçirmemişti telefon konuşmalarında...?

2 Eylül 2022 Cuma

NASRULLAH AYAN BORSA DERGİSİ 'TREND'İ SATTI, BENDENİZ 'FİNANS GAZETECİSİ' DE OLDUM

Cahit UYANIK

'Borsa Kralı' lakaplı,

Aynı isimle bir de kitap yazan 

Nasrullah Ayan yoğun bakıma kaldırılmış. 

Bir tv canlı yayını esnasında kalp krizi geçirmiş...

Son 3-4 yılda sosyal medyada oldukça aktifti Nasrullah Ayan...


Yazılınca anımsadım; borsacıydı, Turkınvest AOG (Asya Okyanusya Grubu) Menkul Kıymetler'in sahibiydi ama sosyalistti.

Tansu Çiller'in sebep olduğu '94 Krizinde

Karşılıksız repo yükümlülükleri sebebiyle battı...

Ortak bir anım yok ama...

Benim yaşamımda finans konularına 

Daha fazla ilgi duymama vesile olan isimdi; bilmeyerek de olsa...

20 Haziran 2022 Pazartesi

HİSSE SENEDİ, TAHVİL VEYA KAR GARANTİLİ KAĞITLARA YATIRIM YAPMAK DİNEN CAİZ Mİ? (UYGUN MU?)

Diyanet İşleri Başkanlığı fetvayı verdi:

"HİSSE SENEDİ CAİZ, TAHVİL DEĞİL"

Diyanet İşleri Başkanlığı beklenen açıklamayı yaptı. "Dinen yasaklanmayan meşguliyet alanındaki şirketin hissesinin alınmasında sakınca yoktur."

Cahit UYANIK 

"Bir yanda faize haram damgası vurup, yatırım kapısı arayan yaklaşık iki trilyon liralık birikim... Diğer yanda durgunluğun sancılarını çekip taze kan arayan borsa. İslami trilyonlar borsaya akarsa çok şey değişecek. Ama önce borsa kapısının fetva anahtarıyla açılması gerekecek"...

Geçen haftaki sayımızda ele aldığımız İslami çevrelerin borsaya bakışına ilişkin haberimiz böyle başlıyordu. İslami kesim borsaya ilgi duyuyordu ama oldukça belirgin kaygıları da taşıyordu. Bu kaygılar, hisse senedine yatırım yapmanın caiz olup olmadığından, borsada işlem gören firmaların İslami esaslara göre çalışıp çalışmadığına kadar uzanıyordu. 

İşte tam bu belirsizliklere ve tartışmalara Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu açıklık getirdi. Yazıcıoğlu, Panorama'ya yaptığı açıklamada sermaye piyasalarında ve borsada işlem gören şirketlerin kağıtlarının satın alınmasının o şirkete ortaklık olarak ele alınması gerektiğine dikkat çekti. Yazıcıoğlu'na göre ancak bu ortaklığın ne durumda olursa olsun, sabit veya belli bir oranda kar alınması esasına dayanmaması gerekiyor. Çünkü böyle bir ortaklık ilişkisi İslami hükümler uyarınca "caiz değil".

24 Mart 2022 Perşembe

TEMETTÜ YATIRIMCILIĞI (EMEKLİLİĞİ) VEYA İLAÇLARIN YAN ETKİSİNDEN YARARLANIP HASTA TEDAVİ ETMEK

Cahit UYANIK

Biraz uzun olacak ama...

Size ilginç bir şey anlatacağım...

Son zamanlarda Twitter'da

Güzel bir akıma şahit oluyorum

Küçük tasarruf sahipleri

'Temettü Yatırımcılığı'na büyük ilgi gösteriyor.

(Kimi de buna Temettü Emekliliği diyor ama ben sevmiyorum bunu...)


Önce 'Temettü (Kar payı) Yatırımcılığı' nedir, onu anlatayım kısaca...

Borsada hisse senetlerine günlük al-sat (trade etmek) amacı dışında uzun vadeli yatırım yapmak,

Bunu yaparken de kazancını yatırımcısıyla paylaşan

Yani temettü veren güvenilir şirketleri tercih etmek

Bu hisseleri sabırla, küçük küçük parçalar halinde yıllarca satın alıp biriktirmek...

Kurumsal şirketlere (BİST-30, BİST-50) yatırım yaparak...

Hem o hissenin fiyat artışından hem de temettüsünden (Bedelsiz hisse senedi imkanından da) yararlanmak...

6 Kasım 2021 Cumartesi

MORTGAGE KANUNU ÇIKTIKTAN SONRA YAPILMASI GEREKEN İKİNCİL DÜZENLEMELER NELERDİ?

İşte Mortgage'ın Önündeki Engeller

Cahit UYANIK

Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) yaptığı çalışmalarda mortgage'ı uygulamak için yasa çıkarmanın yeterli olmayacağı, bunun yanı sıra çeşitli kurumların çok sayıda ikinci düzenlemeler de yapması gerektiği belirlendi. 

Bu çerçevede SPK'nın 4 yönetmelik yayınlaması, Bakanlar Kurulu'nun vadesi dolmadan ödeme yapılmak istenmesi durumunda uygulanacak yöntemi belirlemesi, Merkez Bankası'nın değişken faizli konut finansmanı sözleşmelerinde kullanılacak endekslere ilişkin usul ve esasları şekillendirmesi gerekiyor. Ayrıca Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın, Tapu Kadastro ile Hazine'nin yapması gereken bazı düzenlemeler de bulunuyor.

SPK Kurumsal Yatırımcılar Dairesi tarafından hazırlanan bir çalışmada, mortgage taslağıyla gerçekleştirilecek yasa değişikliklerinin yanı sıra, uygulamaya yönelik bir takım ikincil düzenlemelerin yapılması gerektiğine dikkat çekildi. Çalışmada, SPK'nın ipotek finansman kuruluşlarının (İFK) kuruluşu, faaliyet izni esasları, tabi olacakları yükümlülükleri; ipotek ve varlık teminatlı menkul kıymetlere ilişkin usul ve esasları; konut ve varlık finansmanı fonlarına ilişkin usul ve esasları ve konut finansmanı sisteminde değerleme hizmeti verecek kurum ve uzmanlara ilişkin şartları belirlemesi gerektiği anlatıldı.