İstihbarat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İstihbarat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Ağustos 2024 Pazartesi

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / TERÖRİZM ŞEBEKESİ KİTAPÇIĞI

Cahit UYANIK 

Elimde bir kitapçık var: Terörizm Şebekesi. 11 Eylül Saldırısı ve onu izleyen yıl yapılan Afganistan Operasyonu sonrasında ABD Büyükelçiliği tarafından Türkçe'ye çevrilmiş bir ABD Hükümeti yayını. Kitapçığın bir sayfasında El Kaide'nin faaliyette bulunduğu ülkeler sıralanmış. Listede Türkiye de var. Aradan yaklaşık 2 yıl geçiyor ve İstanbul'da El Kaide şüphesi bulunan önemli bir terör eylemi yapılıyor.

Yine Terörizm Şebekesi kitapçığının verdiği listede bir başka ayrıntı gözden kaçmıyor. Irak, El Kaide'nin faaliyet gösterdiği ülkeler listesinde yok. Ama ABD, yaklaşık 1 yıllık alt yapı çalışmasının ardından; dünyayı Irak'ın El Kaide'ye destek verdiğine inandıramamasına rağmen, bu ülkeye 2003 yılında operasyon düzenliyor. Irak'a girdiğinde El Kaide'yi bulamayan ABD, kevgire dönmüş bu ülkede şimdi o örgütle boğaz boğaza kapışıyor. Yani ABD aslında olmayan Usame Bin Ladin- Saddam Hüseyin ilişkisini kendi elleri ile yaratıyor. 

Bundan zarar gören ülke ise Türkiye oluyor. Gazetelerde daha bundan birkaç hafta önce Irak'tan bazı El Kaide'ye bağlı teröristlerin Türkiye'ye sızmış olabileceğine dair haberler yer almadı mı? Irak Savaşı öncesi, savaş sırası ve sonrasında 'Aklınızı başınıza toplayın; ABD'ye komşu oluyoruz' diye sevinenlere acıyorum. Türkiye meğer ABD'ye değil El Kaide'ye komşu olmuş da haberimiz yokmuş.

23 Ağustos 2024 Cuma

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / İŞ DÜNYASI VE GÜVENLİK

Cahit UYANIK 

Ardı ardına patlayan 4 bomba ve onu izleyen haftalarda ortaya çıkan gerçekler, terörün yavaş yavaş iş dünyasının içine sızmakta olduğunun delili. Böylesine büyük ve tüm dünyayı dehşete düşüren eylemlerin planlayıcı ve finansörlerinin kendilerine 'iş adamı' süsü vermesi Türkiye'ye ders olmalı. Türkiye pek çok alanda olduğu gibi iş dünyasına girip çıkanların kütüğünü bile tutmuyor. Yani bu konudaki kayıt dışılık önümüzdeki dönemde daha fazla başımızı ağrıtabilir.

Şüphesiz Türkiye'de girişim özgürlüğü var. Kimse kimsenin yeni bir işyeri açmasına, yeni bir yatırıma girişmesine sudan sebeplerle engel olamaz. Ancak Türkiye'de iş dünyasının kendi kendini denetleyecek mekanizmalarının olmaması veya etkin çalışmaması, devletin piyasalarda denetleyici olarak değil de oyuncu olarak bulunması, mevcut denetimlerin ise yasak savma kabilinden yapılması terör örgütleri için iş adamı kamuflajını cazip kılıyor. 

Türkiye, benzeri bir hatayı finans sektöründe yaptığı için hala çok büyük faturalar ödüyor. Kim bankacı kim bankacı değil veya kim bankacı olmalı kim bankacı olmamalı  ayrımı iyi yapılamadığı için, adına yolsuzluk diyerek rahatladığımız büyük finans sahtekarlıkları önümüze onlarca milyar dolarlık faturayı koyup gitti. 

Türkiye dünyadaki gelişmeleri iyi takip edebilse, iş dünyası içinden bazı istihbari bilgi edinebilecek yapılanmaları sağlamış olsaydı, acaba batık bankaların faturası daha küçük olabilir miydi? BDDK'nın eski başkanı Engin Akçakoca'nın 'finansal dedektiflik' önerisi hala akıllarda... Bu soruların dikkatlice irdelenip sonuçlarına göre yeni önlemler alınması gerekiyor. 

17 Haziran 2024 Pazartesi

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / YİĞİT OLAYI'NDAN ÇIKARILACAK DERSLER

Cahit UYANIK 

İş dünyası-mafya-siyaset ilişkileri Apo'nun yakalanmasıyla birdenbire gündemin ikinci sırasına düştü. Ama bu, gündemden çıktığı anlamına gelmiyor. Ekim ayı ortasında Fikri Sağlar'ın açıkladığı Korkmaz Yiğit-Alaattin Çakıcı kasetiyle başlayan süreç, Türkiye'nin geleceği için ders alınması gereken birçok sonucu ortaya çıkardı. Karışık kafalara faydası olur diye bunları alt alta yazmakta fayda var:

● Türkiye'de 'ihale süreci' diye bir kavramı siyasetçiler bile önemsemiyor. Çiller ihale zarfını açıyor; Yılmaz ihaleye 7-8 saat kala koyun pazarlığı gibi banka pazarlığı yapıyor. Başbakan bile ihaleye fesat karıştırma suçlaması ile karşı karşıya kalabiliyor. Devletin her yıl çok çeşitli konularda 20 ila 30 bin arasında ihale açtığı tahmin ediliyor. Bu ihalelerin çok önemli bir bölümünün sağlıksız olduğu artık ortaya çıktı. Yapılması gereken şey 2886 sayılı İhale Yasasını değiştirmeyi hedefleyen önerileri dikkatle dinlemektir. Bu çerçevede Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'in önerdiği harcama reformu en derli toplu çalışma gibidir. 

● Türkiye'de özel sektör henüz sanıldığı kadar gelişkin değildir. Etiketinde 'özel sektör' yazan birçok kuruluş devlet ihaleleri sayesinde palazlanmış ve sermaye birikimi sağlamıştır. Kamuran Çörtük'ün sürekli siyasetçilerle içli dışlı olması; bu ilişkiyi kopartamadığının ve kopartmak istemediğinin en açık göstergesidir. Siyasetçiler bu tür iş adamlarının yatlarında, tatil köylerinde yatıp kalkmak gibi huylarından vazgeçmelidir. Hele hele devletin 5 yıldızlı otelleri kıskandıracak dinlenme tesisleri mevcutken...

15 Aralık 2023 Cuma

KARA PARA 3 AŞAMADA AKLANIR: YERLEŞTİRME, AYRIŞTIRMA, BÜTÜNLEŞTİRME

 

KARA PARA AKLAMANIN AŞAMALARI

Suç gelirinin aklanması genelde üç aşamadan oluşan bir süreç içinde gerçekleştirilmektedir. Bu aşamalar kirli bir çamaşırın makinede yıkanmasına benzetilerek açıklanmaya çalışılmıştır:

Birinci aşamada çamaşır makineye atılmakta – [Yerleştirme (Placement)]
İkinci aşamada çamaşır makinede yıkanmakta – [Ayrıştırma (Layering)]
Üçüncü aşamada ise temizlenmiş halde makineden çıkarılmaktadır [Bütünleştirme (Integration)].
Her aklama olayında bu aşamaların üçünün de ayrı ayrı gerçekleşmesi zorunlu değildir. Bazen bu aşamaların ikisi veya üçü tek işlemde gerçekleştirilebilir veya bazı aşamalar gerçekleştirilmeden suç gelirinin aklanması tamamlanabilir. Bu durum para aklanacak ülkeye, finansal olanaklara, aklayıcıların diğer faaliyetlerine kadar pek çok değişkene bağlı olabilir.

Yerleştirme (Placement) Aşaması

Bu aşama suçtan elde edilen gelirin nakit formundan kurtarılarak finansal sisteme sokulması aşamasıdır. Başta uyuşturucu ticareti olmak üzere suçgeliriniı doğuran suçlarda para, genelde nakit olarak el değiştirmektedir. Nakit formundaki paradan neden kurtulmak ve bu para finansal sisteme sokulmak istenmektedir?

31 Ekim 2018 Çarşamba

EKONOMİK TETİKÇİLİK: TÜRKİYE VE DÜNYAYI AVUCUNUN İÇİNE ALMAYA ÇALIŞAN SİNSİ GÜÇ


 Cahit UYANIK 

John Perkins… Bu isim sokaktaki insanlar için pek bir şey ifade etmez. Ancak ekonomi, ekonomik politikalar ile istihbaratın bazen kesişen yollarını dikkatle takip edenler için oldukça önemli bir isimdir. Çünkü John Perkins, 2004 yılında “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” adlı  kitabını yayınladı ve adeta “Pandora’nın Kutusu”nu açtı.

Çok uzun yıllar boyunca Amerika Birleşik Devletleri (ABD) kökenli uluslararası firmalarda proje uzmanı ve üst düzey yönetici olarak çalışan Perkins kitabında, kendisinin aslında ABD’nin ünlü istihbarat teşkilatı Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) tarafından 1970’li yıllarda özel sektöre yerleştirilmiş bir ‘istihbarat ajanı’ olduğunu söyledi. Perkins, istihbarat dünyasında kendisi ve kendisi gibi pek çok sayıdaki kimseye ‘ekonomik tetikçi’ denildiğini samimiyetle itiraf etti. “Ekonomik Tetikçi” olabilmek için özel bir eğitimden geçirildiğini açıkça anlatan Perkins, çalıştığı uluslararası firmanın, (bir çok uluslararası firma gibi) devletin ekonomik istihbarat operasyonlarının bir aparatı haline geldiğini ifşa etti.

(Tıklayınız) DÜNYADA 'EKONOMİK İSTİHBARAT' VE TÜRKİYE-1
(Tıklayınız) DÜNYADA 'EKONOMİK İSTİHBARAT' VE TÜRKİYE-2

16 Şubat 2015 Pazartesi

DÜNYADA 'EKONOMİK İSTİHBARAT' VE TÜRKİYE-2

Cahit UYANIK



Konu istihbarat ve bilgi toplamak olunca boyutlarını oldukça genişletmek mümkün. Hele hele globalleşmenin iyice yayıldığı ve oturmaya başladığı günümüzde, istihbarat herkes için çok daha fazla, tüm kurumlarıyla önem kazandı. Söz gelimi bunlardan herkese lazım olacak tür ise "ticari istihbarat." Yani iş yapacağınız şirketlerin gerçek durumu nedir, ortaklarının durumu nicedir, şirketin ortakları sahiden kağıt üzerinde yazılı olanlar mıdır, bankalarla ilişkileri nasıldır? Bunun gibi onlarca soru ister yurt içinde ister yurt dışında bağlantı kurulsun, her ticari ilişki için geçerlidir.


15 Şubat 2015 Pazar

DÜNYADA 'EKONOMİK İSTİHBARAT' VE TÜRKİYE-1



Cahit UYANIK

Artık herkesin kabul ettiği bir gerçek var: Soğuk Savaş bittikten sonra dünyadaki istihbarat örgütleri, siyasi ve askeri bağlamdaki çalışmalarını azaltıp ekonomi temelli çalışmalarını artırdılar. Çünkü ülkeler arasındaki güç savaşında ekonomi daha ön plana çıktı. Ayrıca küreselleşme sonrasında yaşanmaya başlanan büyük rekabet, şirketlerin istihbarat ve güvenlik birimlerinin güçlendirilmesi sonucunu doğurdu. Daha çok devlet yönetimiyle bağlantılı siyasi bir içeriği bulunan istihbarat ve istihbarata karşı koyma çalışmaları şirketler bazına kadar indi.