Uzun tartışmalardan sonra Merkez Bankası, CHP'li bir bakana bağlandı. Ama Merkez Bankası ile CHP arasında öyle bir soğuk savaş sürüyor ki anlayabilene aşk olsun...
Cahit UYANIK
Merkez Bankası, DYP-CHP arasındaki koalisyon görüşmelerinde ciddi bir pazarlık konusuydu. Sonunda Merkez Bankası Başbakan Yardımcılığına yani CHP'ye bağlandı. Peki CHP ile Merkez Bankasının arası nasıl? Bu konuda kamuoyuna net bilgiler yansımıyor. Ancak Merkez Bankasının geçen ay yayınladığı 'Recent Developments in Turkish Economy' raporunda CHP'nin adı bile geçmiyor. Şimdi hemen "Merkez Bankası raporunda parasal ve ekonomik gelişmeler yansıtılır. Siyasi partilerin ismi geçmez" diyebilirsiniz. Ancak bu pek doğru bir değerlendirme olmaz. Çünkü raporun 7. sayfasındaki 'Political Background' bölümünü dikkatle incelemek gerekiyor.
Bu bölümde Türkiye Cumhuriyetinin 1923'te kurulduğu ve yeni cumhuriyetin laik bir politik sistem kurduğu, önemli reformlar yaptığı ifade ediliyor. İlk Cumhurbaşkanının ise Mustafa Kemal Atatürk olduğu belirtiliyor. İkinci paragrafta ise Türkiye'nin 1946'da çok partili sistemi seçtiği anlatılıyor. Derken, 1990'lara atlanıyor. DYP Lideri Süleyman Demirel'in 1993'te cumhurbaşkanı seçildiği kaydediliyor. Bu gelişmeden sonra Tansu Çiller'in 1993- Haziran ayında koalisyon hükümetinin ve Türkiye'nin ilk kadın başbakanı olduğu da bildiriliyor. ANAP'ın ise ana muhalefet partisi olduğu ve gelecek genel seçimlerin 1996'da yapılacağı vurgulanıyor.
Görüldüğü gibi ne cumhuriyetin kuruluşunda ne de 1990'lardaki koalisyon ortağı CHP'nin esamesi bile okunmuyor. Koalisyon hükümetinin ikinci ortağından söz bile edilmiyor. Bu durum, umarız basit bir 'tashih' hatasıdır.
KÖSE'NİN EŞİ NEDEN NAKİL İSTEDİ?
Türkiye'de siyasilerin kendi yakınlarına rahat ve bol paralı işler ayarlamasıyla ilgili birçok hikaye dinlemişsinizdir. Bunlara bazen inanmış bazen inanmamışsınızdır. Bende de böyle 'küçük ama masum' bir hikaye var. Elbette anlatanların yalancısıyım:
"Sanayi ve Ticaret Eski Bakanlarından SHP'li Tahir Köse, bakan olur olmaz saygıdeğer eşini Türkiye Kalkınma Bankasına (TKB) yerleştirir. Çünkü Bayan Köse avukattır ve iyi para kazanamamaktadir. O dönemde DYP'nin kontrolünde olan TKB, bol bol kredi dağıtmaktadır. Geri dönmeyen krediler, sadece idari takibe alınmaktadır. Yani hukukçulara pek fazla iş düşmemektedir. Bayan Köse de doğrusu, rahattır. Ancak gel zaman git zaman TKB'de işler sarpa sarar.
