Medya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Medya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Mart 2024 Çarşamba

BÜLENT ECEVİT 1956 YILINDA, GAZİANTEP'LE İLGİLİ 8 GÜNLÜK YAZI DİZİSİ YAZIP YAYINLAMIŞ

Cahit UYANIK 

Rahmetli Bülent Ecevit'i çok severim.

Ecevit, Türk milletini çok iyi tanıyan, yüreği onun iyiliği için çarpan

Nadir siyasetçilerden biriydi çünkü.

Ecevit öz olarak bir gazeteciydi. 

Ülkesini, milletini iyi tanımasında mesleğinin büyük rolü vardı.


Bu cümlem öyle basmakalıp bir cümle değil.

Ecevit, 31 yaşında genç bir gazeteci iken...

1956 yılında Gaziantep'e gelmiş ve 5 gün kalmış.

Bu seyahatindeki izlenimlerini Ulus gazetesinde 

8 günlük bir yazı dizisi olarak yayınlamış. 

Bu yazı dizisini 1-2 gün içinde blogumda sizlerle paylaşacağım.

(Tıklayınız) 1956 YILINDA BÜLENT ECEVİT'İN KALEMİNDEN: GAZİANTEP-1 / GEREKLİ ADAMLAR ŞEHRİ

18 Kasım 2023 Cumartesi

TEBESSÜMÜ VE AZİZ HATIRASI ANKARALI MUHABİRLERE EMANET: METİN UCA KİMDİR?

Ankaralı gazetecilerin ve Türk ulusunun başı sağolsun...

Kendi 'muzip' anlatımıyla; Metin Uca kimdir?

"1961 yılında Hakkarili bir baba ve Söğütlü bir annenin büyük çocuğu olarak İstanbul’da dünyaya geldi. Küçük bir bürokrat ailesinin çocuğu olarak ömrünün büyük bölümünü Ankara ve İstanbul’da geçirdi. İlk, Orta ve Lise eğitimini Ankara’da tamamlayan Uca, Kimya Mühendisliği, Jeoloji Mühendisliği, Tiyatro ve gazetecilik eğitimi aldı. Van Erciş’te askerliğini tankçı asteğmen olarak yapan Uca, 1987 yılında Anadolu Ajansı’nın sınavını kazanarak muhabirlik hayatına başladı. Çok sayıda gazetecilik ve televizyonculuk ödülünün sahibidir. 

1999 – 2000 yıllarında TRT’ de televizyoncu olarak çalışmaya başladı ve kuruluşundan itibaren Kanal D Ankara bürosunda muhabir olarak görev yaptı. Anadolu Ajansı, TRT, Kanal D, Milliyet EP Dergisi, Show TV, ATV ve Star televizyonlarında muhabir ve programcı olarak çalıştı.1999 yılından itibaren kendi özgün sabah programları, yarışma programları ve sahne gösterileri ile İstanbul’da çalışmaya başladı. 

1 Mayıs 2023 Pazartesi

ÇOCUKLUĞUMUN MİLLİYET'İ VE ŞEYHÜLMUHARRİRİN BURHAN FELEK'LE HAFTALIK SEROMONİM...

Cahit UYANIK 

Çocukken... 

Rahmetli babam Mehmet Uyanık,

O dar geliriyle...

pazar günleri hiç aksatmadan

Eve Milliyet gazetesi alırdı.


Hürriyet'i basit, Cumhuriyet'i aşırı entellektüel bulurdu sanırım; Milliyet ise halk gazetesiydi.

Zaten logosunun altında da  'Halk Gazetesi' yazardı.

Sonralarda onu silip 'Basında güven' diye yazdılar ama...

Bir türlü, halkın aşınmaya başlayan güvenine çözüm bulamadılar.

Çünkü yavaş yavaş gazetecilik yapmayı bırakıyordu Milliyet...

Halkın çıkarları değil, başka çıkarlardı artık

Peşinden koştuğu...

5 Temmuz 2018 Perşembe

YAYIN HAYATI BİTEN HABERTÜRK'ÜN BAŞINDAKİ İSİM OKUYUCULARINA BÖYLE VEDA ETTİ








KAÇMADAN KOŞMAK

Selçuk TEPELİ
Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

Ne kadar çalıştıysam, hep bir gün artık kaçmadan koşabilelim diyeydi. Şimdi, kıymetlimiz Habertürk Gazetesi’nin son baskısını hazırlayacağımız saatlere doğru saniyeler peşimde; sanki yazmıyor sözcüklerin arasında düşe kalka dayanılması çok güç bir son günden kaçmaya çalışıyorum.
Ne yazılabilir böyle bir günde yahut öyle çok şey var ki yazılacak, nerede durulur?
Gece ilerledikçe fark ettim ki bu yazıyı aslında yıllardan beri yazıyorum. Hatta tam olarak 3 Ocak 2011 Pazartesi gününden beri... 21 Ekim 2017 Cumartesi gecesi saat 02.10’dan itibaren kâğıda dökmeye bile başlamışım. Belki köşe yazmadığım için bir çeşit dertleşmeydi. Gazetede köşe yazmadım, çünkü doğal olarak tamamı beni ifade ediyordu ve ne aynı şeyleri tekrar etmenin ne de bazen arkadaşlarımdan farklı düşünürsem çelişkili görünmenin lüzumu vardı. Zaten dünyadaki en köklü gazetelerde de böyleydi.
Şöyle bir şey not etmişim mesela... Gabriel Garcia Marquez, bir gün yine sabah erkenden çalıştığı El Heraldo Gazetesi’nin ofisinde yeni romanı için birkaç metre daha yazmıştı ki kapı açıldı. O zamanlar tasarruf için daktilolarda matbaa artığı rulo kâğıtlar kullanılır, yazılar metreyle ısmarlanırdı. Bu kez gelen, gazetenin yayın yönetmeniydi. Genç yazarı karşısında görünce korkmuş birinin telaşıyla sordu: “Siz bu saatte burada ne bok yiyorsunuz Allah aşkına?” Marquez, bu sahneye epey hazırlanmış gibi sükûnetle yanıtladı: “Hayatımın romanını yazıyorum.” “Bir tane daha mı?” dedi yayın yönetmeni. “Siz de kedi gibisiniz canım, dokuz canlı.” Artık neden sonra; haddim olmayarak ve ayıplanmayı göze alarak ben de “Gazeteciler dokuz canlıdır” diyorum. Ama 10’uncuyu bilmiyorum.

4 Temmuz 2018 Çarşamba

CİNER'DEN KAPATMA ÖNCESİ İLGİNÇ DEĞERLENDİRME: GAZETELERİN SONUNUN GELDİĞİ BİR DÖNEMDEYİZ...

Cahit UYANIK

Yarın son sayısını yayınlayacak olan Habertürk Gazetesinin sahibi Ciner Grubu'nun resmi internet sitesinde gazete ile ilgili ilginç bir değerlendirme bulunuyor. Ciner Grubu, Habertürk Gazetesi'ni internet yayıncılığı ve reklamcılığının baskısına dayanamadığı için kapattığını açıklamıştı.

Oysa Ciner Grubunun resmi internet sitesinde Habertürk Gazetesinin, "İnternet ve görsel medya karşısında gazetelerin sonunun geldiği konuşulan bir dönemde" 1 Mart 2009 tarihinden itibaren yayınlanmaya başladığı vurgulanıyor. Habertürk Gazetesiyle ilgili Ciner Grubu resmi internet sitesindeki kısa tanıtım yazısı aynen şöyle:

2 Temmuz 2018 Pazartesi

187 BİN TİRAJLI HABERTÜRK GAZETESİNİN YAYIN HAYATINA SON VERİLMESİYLE İLGİLİ ÇALIŞANLARINA İLETİLEN RESMİ MESAJ



Bildiğimiz gibi, 20. yüzyılın büyük çoğunluğunda en önemli kitle iletişim aracı gazetelerdi. Bununla birlikte kitle iletişim araçları teknolojisi nde meydana gelen olağanüstü gelişmeler (televizyon ve internetin yaygınlaşması, mobil iletişim teknolojisindeki baş döndürücü erişim artışı ve hızı) medya endüstrisinde gazetelerin yazılı baskısının 21. yüzyılda sürdürülebilir bir geleceği olup olmadığı konusunu gündeme getirdi. Özellikle son on yıllık gelişmeler Dünyada medya endüstrisiyle ilgili çevrelerde bu soruya olumsuz yanıt verenlerin sayısında belirgin bir artışa yol açtı. Nitekim, öncelikle demografik olarak genç kuşağın yazılı basımdan uzaklaşması ve iletişimi mobilden yapmaya yönelmesi sonucunda meydana gelen önlenemez tiraj düşüşleri, diğer taraftan medya ekosisteminde yazılı basının aldığı reklam payının düzenli olarak kayba uğraması gibi sebepler, Amerika ve Kanada başta olmak üzere İngiltere Fransa Almanya gibi Avrupa ülkelerinde Singapur Malezya gibi uzakdoğu ülkelerinde yerel bölgesel ve ulusal nitelikte yüzlerce gazeteyi yazılı baskılarını sonlandırmak mecburiyetinde bıraktı. (Google’da yapılacak basit bir araştırma bu olgunun sayısal dökümünü verecektir.)

Elbette ülkemiz de bu gelişmelerin dışında kalmadı. Son on yılda internet erişimi nüfusumuzun ve coğrafyamızın neredeyse tamamını kapsadı aynı şekilde internet ve mobil iletişiminde dünyada en hızlı büyüme ve en uzun süreli zaman geçirme oranlarında ülkemiz dünya sıralamasında en üst sıralara yerleşti. Yaşanan bu gelişmeler ülkemizde de kitle iletişiminin doğasını değiştirdiği gibi Medya endüstrisinin parametrelerini de sarsıcı değişimlere zorladı. Son beş yılda ülkemizde de gazetelerin yazılı baskılarının tirajı düzenli olarak düşmekte, reklamdan aldığı pay düzenli olarak azalmakta buna mukabil baskı maliyetleri sürekli  olarak artmakta iken televizyon ve İnternet mecralarının erişimi ve reklam payı düzenli olarak yükselmektedir. Bu gelişmelerin ve değişimlerin sonucunda dünyada olduğu gibi ülkemizde de yazılı basının bir endüstri kolu olarak geleceğinin olup
olmadığı bir tartışma konusudur.

18 Mayıs 2018 Cuma

ERDOĞAN DEMİRÖREN'İN HÜRRİYET'İ RESMEN DEVİR ALDIKTAN SONRAKİ İLK VE SON MESAJI



Hürriyet, Türkiye’nin demokrasi yolculuğunun en önemli tanığıdır. Aradan geçen 70 yılda Türkiye de, dünya da uzun ve zorlu bir yolculuk geçirdi. Bu yolculuk sırasında sosyal, siyasal ve ekHonomik olarak birçok kavram, olgu ve anlayış değişse de Hürriyet’in başlangıçta konulan ilkeleri değişmedi.

Türkiye’nin 1945-1950 yılları arasında yaşadığı demokrasiye ve çok partili hayata geçiş çabaları beraberinde birçok alanda olduğu gibi basın sektöründe de yeni solukların ortaya çıkmasına yol açtı.

İşte Hürriyet bu demokrasi yolculuğunun en önemli tanığıdır...

9 Nisan 2018 Pazartesi

KANAL D VE CNN TÜRK 600 MİLYON, HÜRRİYET 155 MİLYON DOLARA SATILDI



AYDIN DOĞAN, ERDOĞAN DEMİRÖREN'E 
HANGİ MEDYASINI, KAÇA SATTI?

Doğan Holding'in yazılı ve görsel basın hizmetleri alanında faaliyet gösteren şirketlerinin “önemli” bir kısmının Demirören Medya’ya satışı ve devrinin yapılmasına ilişkin olarak  Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) gönderdiği yazılı açıklama:

29 Mart 2018 Perşembe

DAHA ÖĞRENCİ İKEN 1959'DA İŞ HAYATINA ATILDI: AYDIN DOĞAN'IN ÖZGEÇMİŞİ



Doğan Holding Kurucu ve Onursal Başkan Aydın Doğan 1936 yılında Kelkit'te, bölgenin köklü ailelerinden birinin oğlu olarak dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Kelkit'te, lise öğrenimini Erzincan'da tamamladı. 1958-1961 yılları arasında İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebi'nde okudu. Öğrencilik yıllarında "Talebe Cemiyeti" başkanlığı yaptı. 1959 yılında Mecidiyeköy Vergi Dairesi'ne kaydolduktan sonra otomobil, ticari araç ve inşaat makinaları gibi sektörlerde ticaret yaptı. 1961 yılında ilk şahsi şirketini kurdu, 1970 yılına kadar şirket toptan ticaret alanında varlık gösterdi. 

1974'te yeni şirketiyle, sanayi alanına adım attı. 1974'ü izleyen yıllarda İstanbul Ticaret Odası Meclis ve Yönetim Kurulu Üyeliği'ne, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyeliği'ne seçildi. 

23 Mart 2018 Cuma

AYDIN DOĞAN'IN MEDYAYA VEDA MESAJI - 22 MART 2018



Bundan 59 yıl önce, Gümüşhane’nin Kelkit ilçesinden yükseköğrenim için İstanbul’a geldim.

23 yaşındayken tek başına iş hayatına atıldım ve Şişli Vergi Dairesi’ne kaydımı yaptırdım.  

Doğan Grubu’nun temelleri bu şekilde atılmış oldu. Doğan Grubu bugün, çeşitli sektörlerde başarıyla faaliyet gösteren önemli bir ekonomik değer haline geldi.

1979 yılında medya sektörüne yazılı basın ile girdim. Seneler içerisinde medya sektörünün her alanında önemli atılımlar yaptık. Dijital yayıncılıkta da öncü olmayı başardık. Türk medya tarihinde ilk defa yabancı medya kuruluşlarıyla ortaklıklar kurarak ülkemize yabancı sermaye getirdik ve teknoloji transferi sağladık. Ülkemiz pek çok yenilikle tanıştı. 40 yılı bulan yayıncılığım sürecinde Türkiye sınırları içinde büyümekle kalmayıp, Avrupa’nın en saygın ve önemli medya kuruluşlarından biri olmayı başardık.



24 Aralık 2017 Pazar

AYDIN DOĞAN'IN 2006 YILBAŞINDA PERSONELE GÖNDERDİĞİ MEKTUP


31 Aralık 2005

Doğan Ailesinin Değerli Üyesi

2005 yılı Grubumuz için faaliyet alanları açısından önemli kararların alındığı bir yıl oldu. Kurumsal yönetim ve ülkemize yabancı sermaye girişi açısından örnek teşkil eden Dışbank'ın Fortis'e satılması ile bankacılık sektöründen çıkmamız, Petrol Ofisi'nde İş Bankası'nın sahip olduğu hisseleri alarak ve Star TV'yi Grubumuza katarak enerji ve medya alanlarında varlığımızı ve gücümüzü pekiştirmemiz bunlardan başlıcaları.

23 Aralık 2014 Salı

İNGİLİZ VE TÜRK GAZETECİLERİ

Cahit UYANIK


Dünyada bağımsız yayıncılığın en önemli kalelerinden birisi olarak gösterilen İngiliz Yayın Kuruluşu BBC geçen hafta ilginç olaylar yaşadı. İstifa üzerine istifa geldi. Hatırlayanlar çıkacaktır BBC, Muhafazakar Parti dönemindeki Falkland Savaşında da "İngiliz Ordusu, Arjantin'le savaşa girdi" diye haber yapınca, ortalık fena karışmıştı. BBC kendi ülkesinin ordusunu neden "Ordumuz" diye yazmadığı sorulduğunda bunu haberci tarafsızlığı ile açıklamıştı.