Görünüm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Görünüm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Eylül 2023 Pazartesi

GÜZEL TÜRKÇEMİZ SİYASETÇİLER VE SİVİL TOPLUM LİDERLERİNDEN ÇOK ÇEKTİ

BAYRAM MERAL TÜRKÇESİ

Cahit UYANIK

Ne konuştuğunu bilmek kadar güzel bir şey yok. Meşhur fıkradır; Papa New York gezisi için havaalanına iner inmez gazeteciler sormuşlar: "Efendim ziyaretleriniz esnasında geneleve de gidecek misiniz?". Papa, safiyane cevap vermiş: "Burada genelev var mı?"... Ertesi gün manşetler "Papa, uçaktan iner inmez genelevi sordu" diye çıkmış. 

Güzel Türkçemiz zaman zaman kamuoyunun gözü önündeki isimlerin bilinçli veya bilinçsiz saldırılarına maruz kalıyor. Bunun en ünlü örneği DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'dir. Ateşkese "barışkes", kır ata "beyaz at", Aliyev'e "Alibey", böceğe "böcük", Kuzey Iraklı mültecilere "Kürtmen" diyen Çiller, bu konuda kendisini "Ben bu gafları özellikle yapıyorum. Haberler gazetelere iyi girsin istiyorum" diye savunmuştu. 

13 Ağustos 2023 Pazar

HİSSE SENETLERİ 'KAYDİ' OLUNCA, BASILI HİSSE SENETLERİ YAKILACAK MI?

HİSSE SENETLERİNİN SONU NE OLACAK?

Cahit UYANIK

Meclis Sanayi ve Ticaret Komisyonu geçtiğimiz günlerde Sermaye Piyasası Kanununda değişiklikler yapan tasarıyı kabul etti. Tasarı, Plan ve Bütçe Komisyonundan geçtikten sonra Genel Kurul'da kabul edilirse bazı ilginç gelişmeler yaşanacak.

Tasarı, tüm sermaye piyasası araçlarının kaydi olarak çıkarılması ve takip edilmesini öngörüyor. Yani artık borsa şirketleri hisse bastırıp dağıtmak zorunda olmayacaklar. Bu düzenlemenin kara paranın aklanmasının önlenmesi ve sahte hisse senedi basımını engellemek açısından büyük önem taşıdığı ifade ediliyor.

12 Ağustos 2023 Cumartesi

RESMİ GAZETE'DE İFŞA OLUNAN BÜYÜK "ÇORAP ALIMI" YOLSUZLUĞU

RESMİ GAZETE'DE İFŞA OLUNAN BÜYÜK YOLSUZLUK

Cahit UYANIK

Türkiye'de yüzlerce irili-ufaklı gazete veya dergi yayınlanıyor. Bu yayınlar, her gün birbirlerini atlatmak için ellerinden geleni yapıyor. Ama bu konuda yine de Resmi Gazete'nin yanına yaklaşılamıyor. Resmi Gazete'de hemen her gün, gazetelerin önceden ele geçirmesi halinde manşet olabilecek birçok düzenleme yayımlanıyor. Bu konuda akıllarda kalan en çarpıcı örnek, ceset torbası standartı gereği tüm araçlara bu tatsız gereci taşıma zorunluluğu getirilmesiydi.

Ben de Resmi Gazete'nin sayfaları arasında kendime göre bomba bir haber buldum. Milli Savunma Bakanlığı yüzbinlerce çift çorap alımı için bir ihale açmış. Alanın abad olacağı bu ihale birçok firmayı harekete geçirmiş. Türkiye'deki ihale öncesi pazarlıklar malum. Birbirleriyle 'yüzde' karşılığında anlaşan şirketler için ihale anı bir formaliteden ibaret. Ancak bu oyun zaman zaman bozulabiliyor.

"NEREDEN BULDUN?" DİYE BİLİNEN VERGİ REFORMU, ÖNEMLİ BİR BANKAMIZCA NİYE VE NASIL BALTALANDI?

Sümer Oral

VERGİDEKİ TAVİZLER VE BİR BANKAMIZ

Cahit UYANIK

Türkiye geçen yıl yaz aylarında çok uzun zamandır tartıştığı vergi reformunu hayata geçirmenin keyfini yaşıyordu. Aradan 1 yıl geçti, şimdi keyfi yaşanılan şey, geçen yılki düzenlemelerin delik deşik edilmesi.

Bu duruma nasıl geldik? Vergi reformunun nasıl nakavt edildiğine ilişkin çok şey yazılıp çizilebilir. Rusya ekonomik krizinden tutun da seçim sonrası kurulan hassas dengeleri korumaya kadar geniş bir yelpazede sebepler sıralanabilir. Ancak ben bu noktada münferit ama önemli bir faktörü size aktarmak istiyorum.

Yer: Başkent Ankara'nın önemli iş merkezlerinden birisinde, büyük bir bankanın genel müdürlüğü. 

Zaman: Bu yılın ilk ayları. 

9 Ağustos 2023 Çarşamba

BAYKAL, 1998'DE "YENİ SOL YENİ CHP" SLOGANINI ORTAYA ATMIŞ VE EKONOMİK SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE ÖNCELİK TANIYACAĞINI AÇIKLAMIŞTI

Yeni CHP'nin İktidar Programı

Cahit UYANIK

Avrupa ülkekerinde muhafazakar iktidarların birer birer devrilerek yerlerine sosyal demokrat partilerin gelmesi, CHP'yi de sevindirdi. CHP Lideri Deniz Baykal, tüm dünyada esen sol rüzgarların Türkiye'yi de etkileyeceğini düşünüyor. Baykal'ın 1999 ilkbaharında seçim ısrar etmesinin geri planında biraz da bu rüzgardan yararlanma isteği yatıyor. Açıkça dillendirilmese de seçimdeki gecikmenin Avrupa'dan esen umut rüzgarını zayıflatacağından çekiniliyor.

CHP'nin önümüzdeki yıl Nisan ayında yapılacak seçimde yayınlayacağı seçim bildirgesinin temelini "Yeni Yaklaşımlar Yeni Çözümler" adlı çalışma belirleyecek. "Dünyada Yeni Sol Türkiye'de Yeni CHP" sloganı ile lanse edilen bu çalışmada klasik sosyal demokrat söylemin terkedildiği görülüyor. Türkiye'de klasik sosyal demokrat anlayış geçmişte insan hakları ve özgürlükler çerçevesinde dönüp duruyordu. Ancak "Yeni CHP"nin seçim bildirgesinde öncelik ekonomide olacak. "Daha Fazla Büyüme, Daha Hakça Paylaşım" sloganı CHP'nin ilk çıkış noktası. CHP topluma artacak üretim miktarının sosyal demokrat ilkeler çerçevesinde hakça dağıtımını taahhüt ediyor. 

MB, PARA KURULU KORKUSUNDAN KURTULDU

Cahit UYANIK

Uzakdoğu ve Rusya'da hüküm süren kriz, bazılarını da sevindiriyor. Türkiye'de de bu krizden dolayı mutlu ve mutsuz olanlar var. Mesela bavul ticareti yapanlar, tam "Bu iş bitti artık" derken yeniden hayata dönmenin keyfini yaşıyorlar. Önümüzdeki zorlu kış ayları, Rusya'dan Türkiye'ye akın edecek bavul tacirlerinin de habercisi. 

Krizden dolayı sevinenlerden bir başka grup da Merkez Bankası  (MB) yönetimi. MB yöneticileri son zamanlarda Para Kurulu tartışmalarından hayli rahatsız görünüyorlardı. Hatta IMF ile yapılan görüşmelerde bu konu iki taraf arasında sık sık tartışmalara da zemin yaratıyordu. 

6 Haziran 2020 Cumartesi

KULİS: MERKEZ BANKASI BİR ZAMANLAR KENDİNİ 'PARA KURULU'NA BENZETMİŞTİ!


MB'nin Para Kurulu Sömürgeci Mirası

Cahit UYANIK

Merkez Bankası (MB), Ocak ayının ilk haftası içinde 'Para Politikası Uygulaması'nı açıkladı. Bu konudaki haberler uzun uzadıya gazete sayfalarında yerini buldu. Başkan Gazi Erçel, toplantı sonunda gazetecilerin sorularını cevaplandırırken, MB'nin yaklaşık 2 yıldır 'Para Kurulu' gibi çalıştığını belirtti. Erçel, Para Kurulu'nun nasıl görev yaptığını ise "Piyasaya para sürülürken karşılığında  döviz alınması veya piyasadan para çekilirken, karşılığında döviz pompalanması" olarak açıkladı. 

Biraz hafızaları tazelemek için anlatıyorum; Erçel'in 'Para Kurulu' diye dilimize çevirdiği bu kavram, Türkiye'nin 1995'ten sonra sıkça tartıştığı 'Currency Board'la aynı. O dönemde Para Kurulu konusunda her kafadan bir ses çıkması üzerine Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV), MB Eski Başkanı Bülent Gültekin ve Koç Üniversitesinden Dr. Kamil Yılmaz'a  bir rapor hazırlatarak 1996 ortalarında yayınlatmıştı. 

21 Şubat 2019 Perşembe

BİR MALİYE BAKANININ AĞZINDAN: ASGARİ ÜCRET NEDEN VERGİ DIŞI KALMIYOR?


Cahit UYANIK

Türkiye, yaklaşık 8 aydır vergi reformu tartışıyor. Büyük ihtimalle, bu dergi elinize ulaştığında bile vergi reformu tasarısı Meclis'ten henüz çıkmamış olacak. Aslında Türkiye, siyasi istikrarın tam olduğu 1993 yılında vergi yasalarında önemli değişiklikler getiren tasarıyı kanunlaştırmayı başarmıştı. 

Bu düzenlemeyle Bakanlar Kuruluna asgari ücretlilerden kesilen verginin sıfıra düşürülmesi yetkisi de tanınmıştı. Ancak bu yetkiyi, kamu giderlerinde büyük bir gedik açılacağı korkusuyla kimse kullanmadı. Zekeriya Temizel Maliye Bakanı olunca, bu yetkinin kullanılma şansının çok yükseldiği kulislerde konuşulmaya başlanmıştı. Gelin görün ki Temizel de, kamu finansmanı dengesinin bozulacağını gerekçe göstererek asgari ücrette verginin sıfırlanmasına karşı çıktı. Ancak şimdiye kadar bu konuda ayrıntılı bir açıklama da yapmadı. Bir  alt paragrafta Temizel'in ağzından bu gerekçeleri okuyacaksınız. Bu görüşleri destekleyip desteklememek size kalmış:

26 Aralık 2018 Çarşamba

KULİS: MEĞER RÜŞVET, "KUYUDAN SU ÇEKMEYE YARAYAN URGAN" ANLAMINA GELİYORMUŞ


RÜŞVETİN ADI VAR

Cahit UYANIK

Yolsuzluk ve rüşvet Türkiye'nin son yıllarda adeta baş belasına dönüştü. Gün geçmiyor ki yeni bir hayvan ismiyle özdeşleştirilmiş yolsuzluk ve onunla bağlantılı rüşvet operasyonu yapılmasın. Ama bu sorun sadece Türkiye'nin meselesi değil. Daha geçen ay Fransa, eski Savunma Bakanı ve Anayasa Mahkemesi Başkanı bir politikacıyı 6 ay hapse mahkum etti. Almanya'nın güçlü adamı Şansölye Helmuth Kohl de hala yolsuzluk iddialarından paçasını kurtarabilmiş değil.

Geçenlerde elime bir rapor geçti. MHP Grup Başkan Vekili İsmail Köse tarafından hazırlanmış olan raporun tam adı "1980'den 2000'e Yolsuzluk Olayları-Nedenleri ve Çözüm Önerileri"... Raporda rüşvetin tarihi ve rüşvetin tüm dünya ülkelerindeki karşılıkları hakkında ilginç bilgilere yer veriliyor. Söz gelimi rüşvetin bilinen anlamının dışında "Kuyulardan su çekmekte kullanılan urgan" veya "Kuş yavrusunun kendisine yem veren annesine boynunu uzatması" anlamına geldiğini biliyor muydunuz? Zaman içinde bu sözcük, devletle ilişkilerde "Tıpkı kuyudan su almak için urgan gerektiği gibi, bir işi yapabilmek için verilen gizli menfaat" manasında kullanılmaya başlanmış.

24 Kasım 2018 Cumartesi

KULİS: MHP, KÜBA'YI SANAYİ ÜSSÜMÜZ YAPACAK


Cahit UYANIK

Beylik bir laf olacak ama Türkiye'de yargılar ve değerler sistem sürekli değişiyor. Toplumdaki değişimi bazen herkes hissediyor ve buna ilişkin olaylar gazete manşetlerinden, televizyon ekranlarından eksik olmuyor. Nasıl mı? Aralık ayı başında herkes, kendisini Merkez Bankası tarafından açıklanan para ve kur programını okuyup yorumlamaya adamışken; Tarım ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'in bir yurt dışı gezisi gözlerden kaçtı. 

Gökalp, Küba'ya resmi bir ziyaret yapmıştı. O Küba ki halen komünizmin kalesi. Liderleri Fidel Castro, herkes alttan alırken ABD'ye en sert eleştirileri yönelten isim. MHP ise geçmişinde en ılımlısından en sertine kadar sol hareketlerin hepsiyle dişe diş göze göz mücadele etmiş bir siyasi oluşumun çatısı.   

5 Şubat 2018 Pazartesi

NİJERYALI DOLANDIRICILARA DİKKAT...


Cahit UYANIK

Bugünlerde size Nijerya'dan bir mektup gelirse çok dikkatli okuyun. Hele hele mektupta size, Nijerya'dan yurt dışına çıkarılacak bir para konusunda yardım etmeniz karşılığında yüklü bir komisyon teklif ediliyorsa, hiç ama hiç dikkate almayın. Çünkü bu konuda iş adamlarının ABD'de uğradıkları zarar 5 milyar doları geçti. Olay basitçe şöyle:

Nijerya'daki bazı dolandırıcılık çeteleri, oradan buradan edindikleri şirket adreslerine mektuplar gönderiyorlar. Mektupta, Nijerya'daki bazı olaylar sonucunda üst gelir grubuna sahip insanların mal ve paralarını devletten kaçırmak zorunda kaldıkları, bu malların sanki ticaret yapılırmış gibi yurt dışına çıkarılabileceği ifade ediliyor. Ve iş adamına bu işleme aracılık yapması karşılığında önemli bir komisyon teklif ediliyor.

5 Ocak 2018 Cuma

KULİS: İLK AĞIZDAN BANKNOT BASMA VE SAHTE PARAYLA MÜCADELENİN SIRLARI


Cahit UYANIK

Sonunda 7 sıfırlı parayı da gördük. Merkez Bankası, yeni 10 milyon liralık banknotu bir basın toplantısı ile tanıttı. Paranın özellikleri ve yetkililerin en güncel sözlerini gazete sayfalarında okudunuz.

Merkez Bankası uzmanları, normal zamanlarda para hazırlama ve baskı teknikleri üzerine konuşmayı pek sevmezler. Belki de bu konulara bir tür "meslek sırrı" gözüyle bakıldığı için ketumiyet içinde davranırlar. 10 milyon liralık banknotun tanıtıldığı basın toplantısında bu geleneğin dışına çıkıldı. Para basma ve sahtecilik konusunda oldukça ilginç bilgiler edindik. Gazetelerde pek yer almayan bu bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum.

4 Ocak 2018 Perşembe

KULİS: 18 YIL ÖNCESİNDEN BİR 'TAŞERON İŞÇİ' ÖYKÜSÜ... ÖZELLEŞTİRME İDARESİNİN 'TEMİZLİKÇİ GİBİ' GÖSTERİLEN SEKRETERLERİ...


Cahit UYANIK

Zaman zaman bu sayfada Türkiye'deki garip özelleştirme öykülerini okuyorsunuz. Bunlara bakıp da benim özelleştirmeye karşı olduğum için böyle yaptığıma hükmetmeyin. Ben sadece "böyle" özelleştirme istemiyorum. Bu konuda kulağıma gelen son öyküyü birazdan size aktaracağım; işte o zaman "böyle" sözcüğünün ne anlama geldiğini öğrenmiş olacaksınız.
...........

Efendim, Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Köşküne komşu sokaklardan birinde faaliyet gösteren Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) diye bir kurumumuz var. Malumunuz bu kurum son zamanlarda siyasi içerikli atamalar sebebiyle eleştiriler alıyor. Muhalefet partileri KİT'leri özelleştirmesi için kurulan ÖİB'i, KİT'leşmekle suçluyor. 

Her ne kadar özelleştirmeye ilişkin görevleri bittikten sonra kendi kendini lağvedeceği belirtilse de, ÖİB eninde sonunda bir kamu kuruluşu ve yürütülen hizmetler de kamu hizmeti. Anayasamız ve onunla bağlantılı  devletin personel kanunları kamu hizmetinin devlet memurlarınca yürütüleceğini belirtiyor. Oysa ÖİB, özellikle devletin "GİH" yani Genel İdare Hizmetleri sınıfından hizmetlerini özelleştirmiş...! Açık söyleyelim, doğrudan doğruya kamu hizmetleri özelleştirilmiş.

5 Aralık 2017 Salı

KULİS: ÖZELLEŞTİRME VE "BURDUR'UN İNEKLERİ"...


Bir tesis özelleştirildi ve Burdur'da hayvancılık ölüm döşeğine düştü... Traji-komik bir özelleştirme deneyimi... 

Türkiye'de özelleştirme giderek "bitmeyen şarkı"ya dönüşüyor. DSP Azınlık Hükümeti de bu analizi doğru çıkarmak için elinden geleni yapmaya başladı. Bugüne kadar her yıl ilan edilmesine rağmen, hiç bir zaman tutturulamayan özelleştirme hedefi tuzağına DSP de düştü. Oysa DSP'ye yakışan "Özelleştirmede hedef ilan etmiyoruz. Yapabildiğimiz kadarını yaparız. Önemli olan sattığımız şirketlerin emin ellerde olmasıdır" demesiydi.  Ama DSP, büyük ihtimalle IMF ile ilişkileri tehlikeye düşürmemek için yasak savma kabilinden bir hedef açıklanmasına göz yumdu.

Türkiye'de özelleştirme denilen kavramın arkasına neler gizlendiğini öğrenmek için Ankara'dan veya İstanbul'dan bakarak ahkam kesmemek gerekiyor. Çünkü Anadolu'nun değişik köşelerinde "özelleştirme yağma ve talana dönüşmüştür" sloganını haklı çıkaracak bir sürü olay yaşanıyor. 

Bunun son örneklerinden biri Burdur'da gelişti. Ege'de bulunmasına rağmen hayvancılığa dayalı ekonomiye sahip olan Burdur'da, hayati öneme sahip süt fabrikası bir süre önce özelleştirilmişti. Burdur'da özelleştirmenin yarattığı sanal cennet 1 yıl sürdü. Fabrikayı satın alan firma, tesisi kapatıp Gönen'e taşıyacağını açıkladı. Aslında bu son karar yaklaşık 1 yıldır yaşanan olumsuzluklar zincirinin son halkası niteliğindeydi. 

Taşıma kararını başlatan süreçte fabrika günlük süt işleme kapasitesini 200 tondan 20 tona kadar düşürmüştü. Bunun doğal sonucu olarak da fabrikada çalışanların sayısı 250'den 102'ye düşürüldü. Ardından fabrika süt tankları satıldı. Satılan 70 tanktan 180 milyar lira kazanıldı. Oysa fabrika 121 milyar liraya özelleştirilmişti. Kısa günün karı yaklaşık 59 milyar lira oldu. Burdurlulara bakılırsa fabrikanın 150 dönümlük arazisinin bedeli 1,5 trilyon lira. Burdurlular tesisin taşınmasından sonra fabrikanın yerine lüks villaların yapılacağına kesin gözüyle bakıyor. Eskiden kentte günlük 600 ton süt üretildiğini belirten Burdurlular, hayvanlarını mezbahaya göndermekten başka bir çözümleri kalmadığını düşünüyorlar. 

Evet Türkiye bir yandan hayvancılık reformu yapmak için çırpınıyor. Bir yandan da 'özelleştirmeye kurban' inek manzaraları yaşıyor. Dua edelim de Türkiye'deki (bu haliyle) özelleştirmeye sadece inekler kurban olsun...     

10 Ocak 2017 Salı

MECLİS'İN GÖRÜŞTÜĞÜ BAŞKANLIK SİSTEMİNİ DEMİREL DE İSTEMİŞTİ


DEMİREL BAŞKANLIK MODELİNİ NE ZAMAN AÇIKLAYACAK?

Cahit UYANIK

Türkiye'de zaman zaman alevlenip sonra üzeri küllenen tartışmaların başında "Başkanlık Sistemi" geliyor. Rahmetli Turgut Özal'la birlikte ülke gündemine giren başkanlık sistemi tartışmalarına geçmişte pek sıcak bakmayan Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra fikir değiştirdi. Demirel'in 1993 yılında Cumhurbaşkanı seçilmeden önce Anayasadaki Cumhurbaşkanlığı müessesesinin güç ve yetkilerini ayrıntılı bir rapor halinde incelettirdiği medyada pek az yazıldı çizildi. Ancak Demirel'in yaklaşık 3 yıl önce başlattığı Devlet Islahat Projesinden artık herkesin haberi var. Demirel bu çalışmayı, Türkiye 5 Nisan Ekonomik Krizi'nden çıktıktan hemen sonra hazırlatmaya başlamıştı. 

26 Aralık 2016 Pazartesi

DÜNYANIN EN KÜÇÜK ÖZELLEŞTİRMESİNİ YAPTIK: 468 ALMAN MARKI


Cahit UYANIK

Türkiye'de özelleştirme denilince nedense  garip olayların önü arkası kesilmiyor. Bir gün Türk özelleştirme tarihi yazılırsa, bu garip olayları görüp öyle şaşıracağız ki.... İşte o zaman Türkiye'den neden Aziz Nesin gibi dünya çapında mizah yazarlarının çıktığını özelleştirme perspektifinden de baktığımızda da kolayca anlayacağız. Alın size bir örnek...

Resmi Gazete'nin 23 Aralık 1999 tarihli nüshasını dikkatle inceleyenler, özelleştirme uygulamaları garabetine bir örnek eklendiğini gördüler. Koskoca Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) elinde bulundurduğu BASF-Sümerbank Türk Kimya Sanayii A.Ş.'nin 106 adet (yüz altı adet) hissesini 468 Alman Markı bedelle (yanlış okumadınız dört yüz altmış sekiz Alman Markı), Yarımca Porselen T.A.Ş'ye peşin bedelle satmaya karar vermişti. Bu 106 hisse, söz konusu şirketin binde 2'lik payına isabet ediyordu ve dolar karşılığı da 244 Amerikan Doları idi.