ANTEP'İN SOKAK SATICILARI VE PAZARLAMA BİLİMİNIN İNCELİKLERİ

 

Gaziantep-Konak Mahallesi
(Fotoğraf: Cahit UYANIK)

Yaptırıp 1977 yılında taşındığımız... Annemin evinin sokağından...
Seyyar satıcılar eksik olmuyor.
Sabah saat 9 dedi mi başlıyorlar arz-ı endam etmeye...
Her biri ayrı alem...
Biri öğretmen; kaynamış darı satıyor bu işi yapacak şekilde modifiye edilmiş motosikletiyle...
Yaz aylarında yürütüyormuş bu işi...
"Hele hele Antepli" şarkısının giriş müziği eşliğinde sürdürüyor pazarlamayı... Memleketçi damarına hitap ediyor insanın...
Daha gelmesine 300 metre varken şarkıyı duyup parayı hazırlıyorsun...
Bir başkası hala at arabasıyla sebze satmakta ısrarlı. Belli ki bir kamyonet alacak parası yok. Atın boynuna asılı çıngırak, bir alışveriş çagrısı gibi... "Yazık... Yine o at arabalı satıcı geldi" deyip başını camdan uzatıyorsun.
41 derece sıcağın altında...
Zaman zaman durup hem kendini hem atını dinlendiriyor orta yaşli adam... Güzel bir ekip çalışması örneği sergiliyorlar ikisi de...
Ama...
En ilginç satıcı pamuk şekerci...
Tam bir pazarlama üstadı bence...
Hedef kitlesi çocuklar olduğu için...
Sesini öyle yumuşak yükseltiyor ki
Demeyin gitsin...
"Nazik, renk renk ve çocuğu mutlu eden bir ürün satıyorum" diyor adeta...
Ayrıca sesin öyle bir tınısı var ki
Çocuklara sanki "Gün boyu beni beklediğini biliyorum. İşte geldim, gördün mü? Koş annene para iste. Çok gecikme yoksa 2-3 gün beklemek zorunda kalırsın" diyor.
Meyveci, eskici, hurdacı, halı kenarı overlokçusu, eski halı alıcısı, temizlik malzemecisi ve daha bir çokları... Hepsinin kendine has bir pazarlama politikası var... Seslerine ve tavırlarına yansıyan...
Usta pazarlamacıların, havalı reklamcıların bile...
Sokak satıcılarından öğreneceği çok şey var bence...
(Bu yazı 31 Ağustos 2020 tarihinde Facebook sayfamda yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder