18 Haziran 2024 Salı

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / 'VERGİ REFORMU'NUN SONRASI...

Cahit UYANIK 

Yaklaşık 10 aydır gündemde bulunan 'Vergi Reformu'nun nasıl ve neden yasalaştığının gözle görülür vaziyeti, tasarının tümü üzerindeki görüşmeler bittikten sonra Meclis Genel Kurul Salonunda rahatlıkla gözlenebildi. Görevlilerin dolaştırdığı kupalara oyunu atan tüm milletvekilleri bir anda ortadan toz oldu. Sanki suçluymuş, sanki istemeden birşeyler yapmaya zorlanmış gibiydiler. 

Bunun tek istisnası DSP Grubunun milletvekilleriydi. Onlar oylamanın sonuna kadar salonda beklediler ve Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'in konuşmasına alkışlarla destek verdiler. Yasanın çıkarılma sürecinde büyük dirayet gösterdiği için Maliye Bakanı Temizel ve ekibini kutlamak gerekiyor. Temizel, tasarıya bir siyasetçiden çok Maliye teknokratı gibi baktığı içindir ki başarılı olabildi. 

Elbette partisinin lideri ve grubunun da desteğini eksiksiz hissedince Temizel, Türk vergicilik tarihine 'ikinci büyük reformu yapan kişi' olarak geçti. İki seçimin aynı anda yapılacağının kesinleştiği şu günlerde, böyle bir tasarının yasalaşması toplumsal konsensüsü sağladığını gösterir.

Bundan sonra yapılması gereken şeyler basit: İlk olarak yasanın sağlıklı uygulamasını oturtmak için Maliye personelini motive etmek gerekli. Tasarıdan son anda çıkarılan 'Maliye hizmetleri sınıfı' düzenlemesi iyi niyetli ancak kamu personel rejiminin dayandığı kararsız dengeleri dikkate almayan bir yapıdaydı. Maliyecileri motive edecek parasal ve özlük hakkına ilişkin düzenlemeler dikkatli bir şekilde ele alınıp kısa sürede yasalaştırılmalı. İkinci dikkat edilecek nokta ise adeta yeni bir iskelet üzerine oturtulan vergi yasalarını istisna ve muafiyetlerle deldirmemek olmalı. Zorlukla ve binbir konsensüs noktası sağlanarak çıkarılan bu yasa, bence artık Maliye'nin namusudur. 

Maliye Bakanlığı koltuğuna her zaman Temizel kadar bürokratlarla aynı frekanstan konuşan siyasetçiler oturmayabilir. Maliye bürokrasisi 'dikilen bu yeni elbiseyi kemirmeye hazırlanan güvelere karşı' şimdiden tetikte olmalı. Bürokratların elindeki en güçlü silah istifadır. Maliye bürokrasisinin bundan böyle gelecek etki ve tepkilere karşı koymak için bu silahı sürekli elinin altında bulundurması gerekli görülüyor. Maliye Bakanı Temizel de unutmayalım 1994'te müstafi bir bürokrattı. Kendilerine siyasi bir gelecek tasarlayan Maliyecilerin yersiz ve zamansız tavizler vererek değil, çoğu zaman büyük bir kavgadan sonra siyasete geçebileceklerini unutmamaları gerekir.

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 27 Temmuz 1998 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder