20 Ocak 2015 Salı

ÇOK SEVDİĞİMİZ AMA PEK TANIMADIĞIMIZ BİR YATIRIM ARACI: ALTIN

Cahit UYANIK



Altın, Türk halkının çok ama çok sevdiği; neredeyse hiç tanımadığı yegane yatırım aracı. Mesela 'karat' ve 'ons' nedir? Altının ayarları neye bağlıdır? Altın fiyatları nasıl artar veya azalır, bunları biliyor muyuz? Oysa diğer yatırım araçları öyle mi? Banka mevduatı ve döviz hakkında birçok bilgisi olan halkımız, bir zamanlar rağbet ettiği borsadan ise çok fazla teknik bilgi ve sürekli takip gerektirdiği için soğumuş görünüyor. Mevduattan ne kadar vergi alındığı, mevduat garantisinin limiti, hangi bankanın mevduata ne faiz verdiği gibi bilgilerin yanı sıra, doların, sterlinin veya euronun geleceğine yönelik düşünce ve beklentiler çoğu kişinin bilgisi dahilindedir. Altında ise 'güven' hissi, çoğunlukla altın hakkında bilgi sahibi olma çabasına baskın çıkar. Altında fiyat takibinin ötesine pek geçmeyiz. Altın belki de; somut, elle tutulabilen, değerini yitirmeyen, kriz dönemlerinde de nakite kolayca dönüştürebilen özellikler taşıdığından Türkler'in gözdesi. Altın aynı zamanda bir ziynet eşyası olarak çok rağbette. Türkler olarak, altınla süslenmeyi çok seviyoruz. 


Dünyada yıllık altın üretimi 2.500 ton

Altın Madencileri Derneğinin internet sitesindeki bilgilere göre altın, ortalama 35 km. kalınlığa sahip yer kabuğunda en az bulunan element. Yer kabuğunun yüzde 8’ini alüminyum, yüzde 6’sını demir oluştururken 10 milyonda 2’si altın. Kimyasal sembol olarak 'Au' ile ifade edilen altın 1063Cº'de ergiyor. Altın yer kabuğunda en az bulunan element olma özelliği yanında, bilinen en iyi iletken; su ve oksijenle reaksiyona girmeyen yani paslanmayan özelliğe sahip. Dünyadaki altın üretimi yıllık 2.500 ton. Bu üretimin parasal değer olarak karşılığı yaklaşık 80 milyar dolar. Dünyadaki yıllık altın tüketimi ise yaklaşık 3.800-4.000 ton. Yıllık altın üretimi ise yaklaşık 2.500 ton olduğundan, aradaki fark bankalardaki stoklardan ve hurda altın satışlarından karşılanıyor. Yani altını istediğiniz zaman ve neredeyse istediğiniz yerde nakite dönüştürme lüksümüzün arka planında biraz da bu üretim-tüketim dengesizliği yatıyor.

Altın, her zaman alıcısı olan bir mal ve yatırım aracı. 1995-2006 yılları arasında 13 yılda, Türkiye’nin altın tüketimi toplam 2.200 ton ve Türkiye’nin altın ithalatına harcadığı para altın fiyatlarının yükselişine paralel olarak sürekli artıyor. Örneğin Türkiye’nin sadece 2007 yılında altın ithalatına ödediği para yaklaşık 6 milyar dolar. Türk halkının altın tüketimi o kadar önemli ki Türkiye İstatistik Kurumu altın fiyatlarını, fiyat endeksi hesaplarına dahil ediyor. Daha sonra da altın fiyatlarının etkisinin dışarıda bırakıldığı bir endeks artışı da açıklamak zorunda kalıyor.



Türkler 22 ayar altın sever

Türkiye, takı altına çok düşkün. Çünkü takı hem güzellik amaçlı hem de tasarruf amaçlı kullanılabiliyor. Bu nedenle Türkiye, takı altın tüketiminde dünya üçüncüsü. Sıralamada Hindistan birinci, ABD ikinci, Çin dördüncü ve Suudi Arabistan beşinci sırada. Tüketici tercihleri özellikle ayar (saf altın oranı) söz konusu olduğunda farklılık gösteriyor. Örneğin Avrupa Birliği pazarında en çok talep edilen altın mücevherat 14 ve 18 ayar olurken ABD pazarında bu talep 12 ve 14 ayar. İngiltere’de 9 ayar altın tercih edilirken Türkiye’deki talep ise 22 ayar altından yana. Yani Türk halkı olarak altını neredeyse en saf halinde seviyoruz. Bunda altına aynı zamanda güçlü bir yatırım aracı rolü biçmemizin de etkisi var diye düşünüyorum. Türkiye’de altın fiyatları, İstanbul Altın Borsasındaki alış-satış fiyatları göz önünde bulundurularak Kuyumcular Derneği tarafından belirleniyor.



Keçiboynuzu ağacı-altın ilişkisi

Dünyada altının saflığı için kullanılan ölçü birimine 'karat’ deniliyor. Türk halkı ise 'karat'ı; 'kırat' veya 'ayar' olarak biliyor. Karat ya da ayar 1 gram alaşımda bulunan altın miktarına deniyor. 24 Karat altına 'saf altın' diyoruz. Alaşımın içerisindeki altın oranına göre 24, 22, 20, 19, 18, 14 vs. gibi değişen ayarlar var. 24 karat altın dışındaki ayarlarda altın miktarını bulmak için altının ayar derecesi 24’e bölünüyor. Mesela 22 ayar altının içerdiği altın oranı (22/24)= 0,91666’dır. Bunu 1000’le (bin ile) çarpınca 22 ayar altının binde 916,66 saf altını içerdiğini buluyoruz. 1 karat 200 mg'dır. Saf altın 24 karat geliyor. Peki bu 'karat' sözcüğü nereden çıkmış? Orta Doğu’da yetişen 'Carob' ağacının tohumuna 'karat' deniyor. Carob ağacını biz 'keçiboynuzu' ağacı olarak tanıyoruz. Bu tohumlar oldukça sabit ağırlıklara sahip olması dolayısı ile eski tarihlerde ağırlık ölçmede kullanılıyormuş. Sonradan altını ölçmekte uluslararası ölçü birimi olarak kullanılmaya başlanmış.



'Ons' sözcüğü Fransa'dan 

Peki  sık sık duyduğumuz 'ons' nedir? Dünyada altın fiyatları 'Troy ons' olarak hesaplanıyor. 1 troy ons= 31,1 grama denk geliyor. Altın fiyatları Londra ve New York borsalarında dolar/Ons olarak arz ve talebe göre belirleniyor. Ons'un önündeki 'troy' sözcüğü de tarihsel kökenli. Orta Çağ Avrupası'nın önemli ticaret şehirlerinden biri olan Fransa'nın Troyes kentinde kullanılan Troy Ağırlık Sistemi'ne ait ölçü birimine ons deniliyor. Ons aynı zamanda altının üretim maliyetini belirlemekte de kullanılıyor. Altının üretim maliyetini; altının bulunduğu kayanın mineralojik yapısı ve özelliği, kaya içindeki altın tanelerinin tane büyüklüğü (gözle görülebilir veya görülemez), yeryüzüne yakınlığı, 1 ton kaya içerisinde ne kadar altın bulunduğu (tenörü) ile yakından ilgili. Örneğin 2007 yılında üretilen 1 ons altının ortalama maliyeti, cevherin yapısına ve üretim yapılan ülkeye göre 330-450 dolar arasında değişim gösteriyor.



Külçe altın 12.5 kilogramdır

Külçe altın ne demek? Rafinerilerde değişik ağırlıklarda altın külçeler dökülüyor. Uluslararası kabul gören Londra Altın Külçe ölçüsüne göre 400 Troy Ons yaklaşık 12,5 kg ağırlığındaki altına külçe altın deniyor. Yani daha çok filmlerde gördüğümüz külçe külçe altınların herbiri bu ağırlıkta. Kadın ve çocukların külçeleri ellerine aldıklarında yere düşürmelerinin sebebi bu olsa gerek. Ama piyasanın isteği doğrultusunda 1 gr’dan 10 kg’a kadar çeşitli ağırlıklarda külçe altın dökümü gerçekleştiriliyor. Merkez bankaları da külçe altın rezervi tutuyor. 2007 rakamlarına göre merkez bankası en çok altın rezervine sahip olan ülke ve kurumların ilk sırasında ABD (8.135 ton) bulunuyor. Bu ülkeyi Almanya (3.428 ton), IMF (3.217 ton), Fransa (2.826 ton), İtalya (2.452 ton) ve İsviçre (1.290 ton) 2 ila 6'ıncı sırada izliyor. Türkiye ise bu sıralamada 116 tonla 26'ıncı sırada. Altın madenlerinde üretilen altın saf değil, genellikle (altın+gümüş+bakır+çinko) gibi elementleri içeren 'dore altın' olarak çıkarılıyor. Saf olmayan bu dore altınlar altın rafinelerinde saflaştırılıp yüzde 99.99 saflıkla altın haline dönüştürülerek sertifikalı altın haline getiriliyor. Türkiye'de altın takı sektöründe yüzde 99.95 saflıkta altın piyasada işlem görüyor. Türkiye’de başta İstanbul olmak üzere İzmir ve Ankara’da çeşitli altın rafine tesisleri bulunuyor.


Altın fiyatı savaş ve kaosu sever

Altın ile ilgili hemen hemen hiç haberimizin olmadığı ayrıntılardan bazıları böyle. Şimdi ise günlük konuşmalarda en fazla tartışması yapılan altınla ilgili bazı konulara gelelim. Mesela altın fiyatları neden artar? Bununla ilgili temel  parametreler varsa, bunlara bakılarak altın fiyatlarının artacağı veya düşeceği dönemler kestirilebilir mi? Altın uzmanlarının binlerce yıllık tecrübelerden süzülüp gelen temel tespitlerine göre paraya olan güvensizlik arttığı zamanlarda altın fiyatları otomatikman artış gösteriyor. Bir ülkede enflasyon artıyorsa, faiz oranları artıyorsa altın fiyatları da artış gösteriyor. Tam tersine enflasyon ve faiz oranları düştüğünde altın fiyatları da düşüyor. Altın her zaman savaşı, kargaşayı ve kaosu seviyor. Böyle durumlarda altın fiyatları artıyor çünkü böyle durumlarda halk kağıt paradan kaçıyor ve altına sığınıyor. Bir ülkede fazla kağıt para basılırsa altın fiyatları yine artış gösteriyor. Kağıt paraya güvensizliğin olduğu durumlarda halk altına yöneliyor. Kağıt para değerlendiğinde ise altın fiyatları düşüşe geçiyor. Altın şu anda dolar cinsinden kıymetlendirildiği için burada kağıt para yerine doları koyarsak sanırım hata etmemiş oluruz.



Ham petrol fiyatı ile altın fiyatı arasında ilişki var

Peki altın fiyatları ile ham petrol arasındaki ilişki nasıl? Günlük hayatta piyasası hakkında çok az şey bildiğimiz bu iki maddenin fiyatı, birbirine bağlı mı? Yine altın uzmanlarına göre ham petrol fiyatları artıkça altının fiyatının da arttığı gözleniyor. Çünkü petrol fiyatının artması, istikrarsızlığa işaret. Bu nedenle kaos ve kargaşayı seven altının fiyatı da artıyor. Uzun yıllar 1 ons altın=15 varil ham petrole eşdeğer olmuş. Şu günlerde de bu ilişkiye çok yakın bir ortam mevcut. 15 varil ham petrol 750 dolar civarında iken, altının onsu da 850 dolar civarında seyrediyor. Uzmanlar "Altın/$ ilişkisi stabil ise ham petrol/$ ilişkisi de stabil kalıyor" şeklinde bir düşünceye sahip.


Altının ayarını 'mihenk taşı' belirler

Son olarak size günlük yaşamdaki altınla ilgili bir kuyumculuk sırrından bahsetmek istiyorum. Kuyumcular altının saflık derecesini belirlemek için 'mihenk taşı' kullanır. Mihenk taşı, çakmak taşı cinsinden siyah bir taş. Kuyumcular, saflığı belirlemek için altını mihenk taşına sürterler; ardından kezzap (nitrik asit) daha sonra tuz ruhu (hidroklorik asit) sürerler ve çıkan renge göre altının saflık derecesini örneğin 22 ayar mı yoksa 18 ayar mı olduğunu belirlerler. 22 ayar altın, mihenk taşında renk değişikliği göstermez. 18 ayar altın ise mihenk taşındaki renkte hafif bir silinme yapar. 14 ayarda ise renkteki silinme daha fazla olur. Eğer mihenk taşına sürtülen malzeme altın değilse, renk tamamen silinir. Altının günlük yaşamımızın hemen hemen her yönüyle ne kadar ilgili olduğuna şu ana kadar hayret etmedi iseniz, dilimize pelesenk olmuş 'mihenk taşı' sözcüğü sizi yeterince şaşırtmıştır.
(Bu yazı, Türk Standardları Enstitüsü-TSE'nin yayın organı Standard Dergisinin Haziran-2009  sayısında yayınlanmıştır.)

MB: KAYNAĞI BELİRSİZ DÖVİZ GİRİŞİNDE 5 MİLYAR DOLAR ÇOK DEĞİL

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder