9 Ağustos 2024 Cuma

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / KAMUDA İSRAF VE AKP İKTİDARI

Cahit UYANIK 

Türkiye bugün büyük ihtimalle yeni hükümet ve yeni bakanlarıyla tanışacak. Yeni hükümet göreve birçok artı puanla başlayacak. Bunlardan ilki kabinenin obezlikten kurtulmuş olması...

2000 yılı Kasım ayındaki mini ekonomik kriz sonrasında dönemin hükümetine kabinede önemli bir revizyona giderek bakanlık sayısını 22'ye indirmesi tavsiye edilmişti. Ancak dinleyen olmamıştı. O zaman hükümet çevrelerinde "Aramızdaki uyumu bozmak için şimdi de bu yolu buldular" şeklinde değerlendirilen bu öneri, meğerse halkın beklentisi imiş. Anlayamadılar ve baraj suları altında boğuldular.

Yeni kabinenin ilk yapacağı işlerden birisi de milletvekili lojmanlarının satışı konusunda verilen sözü hemen hiç vakit geçirmeden yerine getirmek olmalı. Geçenlerde bir tv haber bülteninde, bir milletvekilinin emlakçı emlakçı dolaşıp ev aramasına şahit oldum. Emlakçılar, milletvekili lojmanı ayarındaki bir eve 1.300 dolar kira isteyince sayın vekilimizin ağzı bir karış açık kaldı ve Ankara'da kiraların uçtuğunu söyledi. Vekilimiz 3 oda 1 salon mütevazı bir eve 600 milyon lira kira istenince de isyan çığlıkları attı. Böylece sayın vekilimiz halkın hangi gerçeklerle boğuşarak yaşadığını kendi gözleriyle görmüş oldu. 

Vekil lojmanlarının satışı ve bakanlık sayısının azaltılması kamuda başlatılacak büyük bir tasarruf hamlesinin başlangıcını oluşturmalı. Bugün üst kurullarda somutlaşan ancak kamunun her alanına yayılmış büyük bir israf, yolsuzluk, adam kayırmacılık, hemşehricilik ve nepotizm rüzgarı etrafı kasıp kavuruyor. Bu eğilimi besleyen en önemli unsur işsizlik. Geçenlerde üst düzey bir bürokrat, bir denetçinin denetlediği kamu kurumuna kendi kızını yerleştirdiğini anlattı. Öyleyse bu denetimden ne hayır gelir ki? 

Yine bir başka KİT yöneticisi de yıllık zararlarının 100 milyon doları geçtiğini ve işçilerin 'aylık vardiyalar halinde' işe gelip gittiğini anlattı. Yine bir başka üst düzey yönetici de çok köklü bir Kurul'un başkanının kendisine İstanbul Gökkafes'te 750 metrekare makam odası yaptığını söyledi. Yanlış anladım sanıp, buranın aynı zamanda başkanlık lojmanı olup olmadığını sordum. Ne yazık ki tersiymiş. Yani o Kurul'un başkanının 750 metrekare makamı bulunuyormuş. Artık ne makamıysa... 

Daha böylesi çok olay var. Kimisi tespit edilmiş ama gereği yapılmamış kimisi de karşılıklı çıkar ilişkileri nedeniyle göz ardı ediliyor. Anlayacağınız kamuda israf had safhada... Hesap soran yok. Hesap sorulsa sonuç yok. Kamu, giderek iktisat felsefesi kitaplarında yazan 'levitian devlet' yani 'canavarlaşan devlet'e doğru gidiyor. 

Eğer AKP bu gidişata ayak uydurursa; ancak iktidar değil yıkım müteahhitliği görevini üstlenmiş olur. Çünkü devlet, ekonomik olarak bir uçurumun kenarında sallanıp duruyor. Ha düştü, ha düşecek... Çiçeği burnunda hükümet ve bakanlara duyurulur...

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde  18 Kasım 2002 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder