13 Ağustos 2024 Salı

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / MECLİS TEMMUZDA KAPANMALI MI?

Cahit UYANIK 

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) eskiden her yılın Eylül ayının ilk günü kendiliğinden toplanırdı. Yeni yasama yılı resepsiyonu da Meclis'in dillere destan bahçesinde yapılırdı. Ama 1995 yılında yapılan anayasa değişikliği ile Meclis'in açılış tarihi 1 Ekim'e alındı. Gerekçe, tüm dünya parlamentolarında benzeri sistemin uygulanmasıydı. 

Buna birşey diyeceğim yok. Ama Şark tipi kurnazlığımız burada da devreye girdi. Açılış tarihi ileri alındığı için otomatikman kapanış tarihinin de ayarlanması gerekmez mi? Bizde tabii böyle birşey olmadı. Her yılın 15 Haziranı geldiğinde, okullar da tatil olur olmaz milletvekilleri birer ikişer Meclis'i asmaya başladılar. Ancak çok zorunlu ve hükümet meselesi haline gelen yasal değişikliklerin mecbur bırakmasıyla Meclis çalışabildi. 

İşte o tatil tarihi yine geldi çattı. Önümüzdeki hafta Meclis üç-dört yasayı görüşüp tatile çıkmaya hazırlanıyor. Oysa Anayasa Uyum Komisyonu yıllardır çalışarak 37 maddelik bir değişiklik paketini ortaya koydu. Yapılacak ďüzenlemelerin önemli bir kısmı, Türkiye'nin AB tam üyeliği konusunda yaşamsal önem taşıyor. 

Bilmeyenler için tekrarlayayım: Söz konusu 37 madde tüm parti gruplarının üzerinde olumlu görüş bildirdiği düzenlemeler. Zaten görüş farklılığı bulunan 15'i aşkın madde pakete alınmadı. Yani uzlaşmanın alt yapısı tamamen hazır. Meclis, bu değişiklikler için fazladan 15-20 gün daha çalışarak tatile gönül rahatlığıyla ile çıksa olmaz mı? 

Hatırlıyorum da 1995 yaz aylarında yapılan anayasa değişikliği 'Sivillerin yaptığı ilk anayasa harekatı' olarak alkış almıştı. O günlerde birbirine girmiş olan siyasi liderler, değişiklikler yasalaştığında Genel Kurul Salonunun ortasında tokalaşarak topluma güzel mesajlar vermişlerdi. Öyleyse seçim bölgelerinde ve tatil yörelerinde vatandaşın tebriklerini kabul etmek istiyorlarsa milletvekillerinin tatile bir an önce çıkma işini abartmamaları gerekiyor. 

Anayasa değişikliklerinin yapılmasının bir önemi daha var. Şu anda siyasi arenada birçok yeni siyasi hareket baş gösterdi. Erdemliler, Gökçekçiler, Soysalcılar, CHP Küskünleri, Temizelciler vs, vs, vs... Bütün bunların ötesinde FP'nin kapatılma davası da 10-15 gün içinde sonuçlanacak gibi görünüyor. Anlayacağınız 1 Ekim'de TBMM'de yeni bazı oluşumların sonuçları gözlemlenmeye başlanabilir. Yani sağlanan uyum bozulabilir. 

AB'ye verilen Ulusal Programın ciddi bir metin olarak tüm siyasetçiler tarafından ele alındığının gösterilmesi açısından sağlanan uyumun hukuki sonuca dönüştürülmesinde de fayda var. Üstelik Meclis açıldığında yaz boyunca hazırlanan birçok ekonomi içerikli tasarı gündemi işgal edebilir. Eğer fırsat kaçarsa uyum paketinin 2002 yılından önce ele alınması pek mümkün görünmüyor. Bizden Meclis'e hatırlatması...

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde  18 Haziran 2001 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder