16 Ağustos 2024 Cuma

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / UMUT RÜZGARI VE KEMAL DERVİŞ

Cahit UYANIK 

Başbakan Bülent Ecevit, tam bir umut rüzgarı estirme üstadı. Ecevit denilince çocukluğumuzdan bu yana umut ve iyimser beklentiler akla geliyor. 1977 seçimlerinde Ecevit'in ismi dağlara taşlara yazılmıştı. Günümüzde siyasi parti liderleri çuval dolusu para harcasa halka bunu yaptıramıyorlar.

Kemal Derviş'in Hazineden Sorumlu Devlet Bakanlığına atanması da benzer bir umut rüzgarıyla birlikte geldi. İyimserlik dalgaları, Kurban Bayramının uzun tatil ortamının yarattığı rehavetle birleşirse 12 Mart'tan itibaren ekonomik dengeler yeniden yerine oturtulabilir. Ancak bu dengenin 'kararlı' olacağını söylemek aşırı iyimserlikten başka bir şey değildir. Ekonominin orta ve uzun vadeli bir denge ortamına kavuşturulması, yepyeni bir ekonomik program ortaya konulması ile mümkün olacak gibi görünüyor.

Derviş'in çok parlak bir özgeçmişi var. Türkiye'nin sorunlarına 'sevdalı' olduğu, Bülent Ecevit'e duyduğu sonsuz saygıdan belli. 26 yıl aradan sonra bile Ecevit'le bir baba-oğul ilişkisini koruyabilmiş. Ancak baba-oğul ilişkisi artık ortaklığa dönüştü. Üstelik yaşanan şey sadece hükümet ortaklığı değil, kader ortaklığı...

Derviş'in arkasındaki siyasi irade şu anda bir bütün gibi görünüyor. Ancak Derviş'in ismi kesinlik kazanmaya başladıktan sonra ANAP içindeki bazı siyasi hesaplar ve Derviş'e daha geniş bir ekonomi yönetimi bağlanması istekleri karşısında MHP kanadının takındığı olumsuz tavır, ileride yaşanabilecek sorunların ilk işareti... Derviş, DSP içinden de bazı salvo atışlarına maruz kalabilir. 

Derviş, Türkiye'ye indiği dakikadan bu yana toplumda bir iyimserlik rüzgarı estirdi. Alçak gönüllü tavırları ve iyimser mesajlarıyla ilk olumlu puanlarını topladı. Derviş'in umarız Türkiye'deki kapkara bir tabloyu andıran siyasi ayak oyunlarına karşı dayanıklılığı da vardır. 

Derviş bayram tatili boyunca ekonomi bürokratları, Ankara'dan ayrılmayacağı kesinleşen IMF ve  Dünya Bankası uzmanlarıyla uzun çalışmalar dizisine hemen başlayacak. Derviş'in önündeki ilk sorun, para piyasalarındaki dengeyi oturtmak... Merkez Bankası başkanlığına atanan Süreyya Serdengeçti, parasal operasyonlar konusunda çok tecrübeli bir isim. Siyasi yönünden çok teknisyen yönü ağır basıyor. 1980 yılından bu yana MB'de sürekli yükselmesi, teknisyen yönü ile açıklanabilir. Derviş'in ekonomiye genel bakışı, Serdengeçti'nin operasyonel özellikleriyle birleştiğinde bayram sonrasında dengelerin yerine oturmasının zor olmayacağını söyleyebiliriz.

Ancak Hazine koltuğunun uzun süre boş kalması pek hoş değil. Eğer sağlık sorunları olmasaydı Ferhat Emil, vekaleten yürüttüğü görevi eksiksiz şekilde yerine getirebilirdi. Çünkü Emil de tıpkı Serdengeçti gibi siyasi değil teknisyen yönleri  ağır basan bir isimdi. Derviş'in kısa sürede sağ kolu olacak isabetli bir ismi Hazine Müsteşarlığına getirmesi gerekiyor.

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde  05 Mart 2001 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder