21 Ağustos 2024 Çarşamba

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / GÜMRÜK MÜZESİ'NİN HİKAYESİ

Cahit UYANIK 

Devleti devlet yapan en önemli kurumlardan birisi gümrüktür. İçine girmeye hazırlandığımız Avrupa Birliği (AB), pek de alışık olmadığı İran, Irak, Suriye gibi devletlere ve kültürlere komşu olacağı için uzun zamandır Türkiye gümrüklerine hayli önem veriyor. Gümrük konusundaki yasal alt yapı da Türkiye'nin AB normlarına uydurduğu mevzuatlar arasında ilk sırada yer alıyor. 

Gümrük Müsteşarlığı halen Ankara'nın Ulus semtindeki tarihi binada faaliyet gösteriyor. Yani bu bina tam üye olduğumuzda önündeki göndere 12 yıldızlı AB bayrağı çekecek kurumlardan birisi... Son zamanlarda Ankara'da giderek 'israf anıtları'na dönüşen görgüsüz, soğuk ve mimari estetikten yoksun kamu binaları ile karşılaştırıldığında bu bina insanın gözüne Tac Mahal gibi görünüyor.

Gümrük Müsteşarlığının başında halen Ankara'nın en uzun soluklu ve eğitimli bürokratlarından Doç. Dr. Nevzat Saygılıoğlu bulunuyor. Belki akademik kimliği belki tarihe merakıdır bilinmez; Saygılıoğlu her görev yaptığı kurumun geçmişini titizlikle araştırır. Bu sefer de gelenek değişmedi ve Saygılıoğlu Türkiye gümrüklerine el attı.

Gümrükleri denetlerken antrepolar, sundurmalar, depolar, x-ray cihazları, pasaport odalarının yanı sıra demirbaş depolarına da vakit ayıran Saygılıoğlu, Türk gümrüklerinin son 150-200 yıllık hafızasını oluşturmaya karar verdi. Bu hafızanın elbette modern yöntemi müzecilikti. Bunun için Ankara'daki tarihi Müsteşarlık binasının girişindeki. 4-5 odayı kullanmayı kararlaştırdı. Eskiden Müsteşarlığa girdiğinizde koca koca kontrplaklar çakılarak kapatılmış ve adeta mezbeleliğe dönmüş odaları açtırdı, boyattı ve temizletti.

Yaklaşık 8 ay süreyle Van, Esendere, Kapıköy, Alanya, Fethiye, Finike, Kaş, Kemer, Mudanya, Gemlik, Çanakkale, Islahiye, Şanlıurfa, Akçakale, Karkamış, Cilvegözü, Yayladağı, İstanbul, İzmir, Mersin-Taşucu, Hakkari'deki 26 ayrı gümrükten eşya, kitap ve doküman toplattı ve sergilemeye başladı. Ayrıca 'Gümrükten Yansımalar' adlı kitap ile 'Bugünden Yarına Gümrüklerimiz' adlı filmle de kurumsal hafızaya hizmet edildi. Saygılıoğlu  seçime gittiğimiz bu günlerde daha çok ihtiyaç duyduğumuz 'Laf değil iş üretelim' sloganının güzel bir örneğini verdi.

Müzede neler yok ki? Gümrükçülere yönelik narkotik madde eğitim seti, 'Kaçakçılık Hakkında Başvekil İsmet İnönü'nün Kıymettar Sözleri' kitabı, 1933 Bütçesinin ilk baskısı ve doktor aletlerini andıran özel gümrükçü alet-edavatı ile Vahşi Batı filmlerinde bile görülmeyen altıpatlarlar ve tüfekler göz dolduruyor. Bir gün yolunuz Ulus'a düşerse bu küçük ve tematik müzeyi gezmenizi öneririm.

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde  22 Mart 2004 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder