Cahit UYANIK
Ankara'da geçen haftanın en heyecanlı konusu IMF idi. Bu sefer pek sessiz sedasız ve süklüm püklüm bir gözden geçirme yaptığı zannedilen IMF, sanıldığından sert mesajlar verip gitti. Her mantıklı insanın kafasını kurcalayan sorunun yani daha 1 haftalık bütçeyi delme becerisinin izahını isteyen IMF'ciler, "Bari bu ek maliyetleri finanse etmek için zam yapın" önerisini dile getirdiler. Çünkü özellikle akaryakıtta bir türlü yapılmak istenmeyen fiyat ayarlamaları, ekonomik karar alıcıların yanlış sinyallerle yönlenmesi sonucunu doğurmaya başlamıştı. Üstelik bütçe dengeleri de hayli etkilenmeye yüz tutmuştu.
Enerjide ise alınan tüm tedbirlere rağmen üç enerji KİT'inin birbirine sarmal bir şekilde borçlanmasını kırmak için düğmeye zamla basılması istendi. Kaçak elektrikle mücadele, maliyet yapısının daha yerli kaynaklarla yumuşatılması gibi önlemlerin ise sürmesi zaten elzemdi.
IMF ziyaretinin hemen ardından bankacılık alanında ardı ardına yapılan iki açıklama ise gözlerden kaçmadı. Önce Halkbank'ın Pamukbank'la birleşmek üzere bir inceleme başlatmasına resmen izin verildi. IMF "Özel bankalar bir türlü birleşmek istemiyor. Hiç olmazsa kamu sektöründeki banka konsolidasyonu bitsin" diyerek tavrını koydu ve gitti.
Giderek sorunları büyüyen kamu bankacılığının kısa vadede özelleştirilemeyeceğini bir önceki gözden geçirmede kabullenen ve bunun niyet mektubuna yazılmasına göz yuman IMF, sanırım hükümetten bu konuda yeni bir takvim isteyecek. Çünkü içinde Emlak Bankası olan Ziraat, içine Pamukbank'ı almaya hazırlanan Halkbank ve hala ne yapılacağına karar verilmeyen Vakıfbank; Türk bankacılığının sorunlarının yarıdan fazlasının oluşturuyor.
IMF'nin gidişinden birkaç gün sonra açıklanan bir başka bankacılık kararı da Çukurova Grubunun sunduğu teklifin reddedilmesiydi. Ortada birçok dedikodunun dolaşmasına sebep olan bu teklif, sanırım IMF'ye sorulmadan ve fikri alınmadan reddedilemezdi. Öyle de oldu. Daha ilk faiz taksiti bile ödenmeyen bu anlaşmanın geleceğinin ne olacağını da birkaç hafta içinde öğrenebileceğiz.
Hükümetin IMF'den cesaret aldığı bir başka açıklama ise TÜPRAŞ ihalesinin Tatneft-Zorlu Ortaklığına verilebileceğiydi. Üzerinde yerli ve yabancı birçok uzmanın bir türlü fikir birliği içine giremediği bu konuda IMF destekli siyasi tavır, bakalım bütçenin en önemli ve gizli finansörü olan TÜPRAŞ'ı nasıl etkileyecek? Anlaşılan hükümet bu noktada Tatneft'in Türk soylu ama yarı özerk bir ülkenin firması olmasına güveniyor. Ancak 'finans cinleri' pek öyle düşünmüyor. Parlak bir şirketin, yıldızı daha düşük bir firmaya satılmasına pek anlam veremiyorlar. Bu düşüncenin başını ise Fitch çekiyor.
Hükümet ABD Gezisi ve Kurban Bayramını izleyen günlerde hayli zorlu kararlar verecek gibi görünüyor.
(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 26 Ocak 2004 tarihinde yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder