29 Ağustos 2024 Perşembe

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / PRODİ VE BİR AB KİTABI

Cahit UYANIK 

AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi, Türkiye'den fırtına gibi esip geçti. Ziyaretin çok önemli olduğu ve AB içerisindeki Türkiye dostları açısından büyük bir kazanım sayıldığını kimse yadsıyamaz. Müzakerelerin başlayıp başlamayacağının belli olacağı 2004 yılının hemen başında AB'den bu kadar üst düzeyde bir ziyaret yapılması ve istenilenlerin çok açık ve net şekilde dile getirilmesi aslında büyük şans. Türkiye bunu çok iyi değerlendirmeli. 

Türkiye geçmişten bu yana AB konusuna hep çekince ile yaklaştı. AB ile ilişkilerin ciddiye binmesi, Gümrük Birliğinden yüzümüzün akıyla çıkacağımızın anlaşılmasıyla yaşandı denilebilir. Ama hala AB konusunda kafamızın karışık olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle müzakere sürecinin getirip götüreceklerini doğru biçimde kestiremiyoruz. Tabii bunu yapabilmek için ayrıntılı araştırmalara ihtiyaç var. 

Prodi'nin Türkiye ziyareti ile aynı günlerde AB konusundaki nadir yayınlara bir yenisi daha eklendi. Hacettepe Üniversitesinden Doç. Dr. Nurettin Bilici "Türkiye-AB İlişkileri' adlı bir kitap yayımladı. Kitap tarihsel perspektifin yanı sıra son yıllarda iyice hızlanan AB ile ilişkilerimizin güzel bir analizini de yapıyor. Kitap, Bilici'nin esas uzmanlık alanı olan Türkiye-AB vergi hukuku düzenlemelerinin ayrıntılı bir kıyaslaması ile devam ederek, müzakere sürecinde bu alanda karşılaşabileceklerimizi samimi bir şekilde önümüze koyuyor.

Bilici'nin kitabı, 1996'dan bu yana sürekli olarak duygusal zeminden mantıksal temellere doğru ilerleme gösteren AB ilişkilerinin sonuçları hakkında ilginç değerlendirmeleri de içeriyor. Gümrük Birliğinin sanayi yapımızı giderek rekabetçi hale getirdiği anlatıldıktan sonra, Türkiye'nin kamu mali  yapısının savunma harcamaları azaltılmadan kolay kolay düzeltilemeyeceği cesur bir şekilde ifade ediliyor. Savunma harcamalarının kamu maliyesi literatüründe 'verimsiz harcama' olarak nitelendirildiği belirtilerek, askeri harcamaların azaltılmasının sorunların uzlaşma ve hoşgörüyle çözülme iklimini güçlendireceği net şekilde anlatılıyor.

Türkiye'deki vergi yükünün AB ortalamasının altında kalıyor gibi görünse de kişi başına milli gelir ve bütçe açığı gibi unsurlar dikkate alındığında manzaranın değiştiği anlatılan kitapta, harcama vergilerinin AB ortalamalarının çok üstünde olduğu kaydediliyor. Bilici, sorunun çözümü için kayıt dışı ekonomiyle etkin mücadele ile vergi oranlarının düşürülmesini öneriyor. Bilimsel bir bakış açısı ile ama anlaşılır bir dille yazılmış böylesi uzmanlık yayınlarının artması AB müzakerelerinde bizi güçlü kılacaktır.

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde  19 Ocak 2004 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder