2 Ağustos 2024 Cuma

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / HALK NEYİ BEKLİYOR?

Cahit UYANIK 

Değişim gittikçe dayatıyor. IMF bahane... Cebinden Türkiye Cumhuriyeti devletinin egemenlik nişanelerinden biri olan Türk Lirası yerine yeşil yeşil dolar çıkan bakanların IMF'ye kafa tutması boşuna... Ülkesini, en değerli varlığı olan canı ve bedeni ile savunan Mehmetçikleri koruyup kollamak için kurulan Mehmetçik Vakfına dolar bozdurup bağışta bulunmak ne acı çelişki... Ülkedeki dolarizasyon oranı yüzde 70-80'i geçmişken hala ulusal paranın yasını tutmamak ne kötü...

Durup düşünelim: Bu ülkede 35 milyar dolarlık döviz tevdiat hesabı var. Yastık altındaki para ise 15 milyar dolar düzeyinde... Üstüne üstlük 50-60 milyar dolarlık altın stoku da cabası. Öyleyse bu ülke fakir değil. Bir anda 100-110 milyar doları çıkarabilecek güce sahip. O zaman bu güvensizlik kime ve neye? Döviz hesaplarından 10 milyar dolar bozdurulup TL hesabına dönüştürülse, yastık altındaki dolarlar birkaç günde bankacılık sistemine çekilse, kollardaki boyunlardaki küçük hazineler makbuz karşılığında bankalara yatırılsa... Sorunlarımız bir anda bitmez mi? Soruyu tekrarlayalım: Bu güvensizlik kime ve neye? Elbette ki iki yüzlü siyasetçilere ve onların kurduğu iki yüzlü siyasi sisteme... Bu iki yüzlülük çok uzun zamandan bu yana ortada dolaşıp duruyor. 

ANAP, Turgut Özal'ı cumhurbaşkanı yapıp yerine Mesut Yılmaz'ı seçti. Sonuç: Seçimlerde başarısızlık üstüne başarısızlık... DYP, Süleyman Demirel'i cumhurbaşkanı yapıp yerine Tansu Çiller'i koydu. Sonuç: Eksi bakiye... Halk, CHP'de değişim istiyordu ama bunun Deniz Baykal ile olacağına inanmıyordu. Baykal'ı göndermek için partiyi parlamento dışında bıraktı. Sonuç: CHP yeniden Baykal'ın eline geçti. 

Refah Partisi hem devleti yönetmeye hem de devleti yıkmaya talip olunca Anayasa Mahkemesi duvarına çarptı. Vatandaş mahkemenin kararını yerinde buldu. Daha birkaç yıl önce umut diye bağrına bastığı partiyi oyuyla cezalandırdı. Sonuç: Makyajlanmış Refah yani Fazilet Partisi gizliden gizliye aynı işe talip olmaya devam etti. 

Halk Ecevit'i çok seviyordu ama DSP'nin örgütlenmesinden memnun değildi. Kapısından giremediği partinin devleti nasıl yöneteceğine akıl sır erdiremese de Ecevit'in hatırına demokratik solcu DSP'yi birinci parti yaptı. Sonuç: Fakirleşme, işsizlik, umutsuzluk ve IMF kapılarında ulusal onurun zedelenişi...

MHP sağcı gibi görünerek solculuk yapıp ikinci parti oldu. Herkes programındaki yoksulluk ve yolsuzluk vurgularını ön plana çıkaracağını beklerken, onlar devlet kadrolarını parsellemeye başladı. Sonuç: Solculuktan aparma sağcılık, reel siyasetin duvarına tosladı. 

Halk, banka hesaplarında uyuyan, yastık altını şişirip duran, kolunda boynunda giderek ağırlaşan tasarrufların "Düşün peşime, getirin paranızı devlete... Yardımlarınıza ben kefilim" diyecek özüne ve sözüne sadık birini arıyor.

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde  09 Temmuz 2001 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder