5 Mayıs 2024 Pazar

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / GÜNİZ SOKAK'IN HİKMETİ...

Cahit UYANIK 

Ankara'nın güzide semtlerinden Kavaklıdere'nin en çok tanınan muhiti Güniz Sokak'tır. Dile kolay Baba, siyasal yaşamının tüm aşamalarını burada idrak etti sayılır. Yaklaşık 7 yıldır unuttuğumuz Güniz Sokak, birkaç günden beri yeniden günlük tartışmaların içine giriverdi. 

Önceki gece televizyon kanallarının birisinde Güniz Sokak'taki kebapçıyla bile röportaj yapılmıştı. Adamcağız "Dönse de ne olur, dönmese de..." türünden konuştu. Ama Demirel Güniz Sokak'a dönerse kebapçının günlük cirosunun 10'a katlanacağına bahse girebilirim.

Kebapçı bile görüş bildirirken Baba, Güniz Sokak konusunda açık ve net konuşmuyor. Acaba neden? Baba, önce "Güniz Sokak'a dönerim" dedi. Şimdi de "Güniz Sokak'a sığmam" diyor. Baba, Güniz Sokak'ı anayasa değişikliğini müteakiben 5 yıl daha Köşk'te oturmak için bir koz olarak mı ileri sürdü? Yoksa Demirel "Köşk'te gözüm yok. Manzarası Köşk kadar iyi olmasa da benim kendi evim var" manasında mı konuşuyor? 

Baba, Meclis'te giderek büyüyen 'Anti-Demirel' harekete gözdağı vermek için böyle konuşuyor olamaz mı? Bence Demirel bulmaca gibi konuşarak herkesin eteğindeki taşı dönmesini sağlıyor. 'Politika' sözcüğünün 'çok yüzlü' manasına geldiğini, dünya literatürüne geçecek örneklerle yaşayarak gösteren Demirel, yanar-döner cümlelerle nabız tutuyor.

Bu noktada Demirel'in işinin çok zor olduğunu kabul edelim. Geçmişte rahmetli Turgut Özal da el altından "Köşk'ten iner, siyaseti darmadağın ederim" türünden mesajlar vermişti. Hatta kardeşi Yusuf Bozkurt Özal, hazırlık olsun diye Yeni Parti'yi (YP) bile kurmuştu. Hesaba göre Özal, YP'ye girip seçimlerde ortalığı inim inim inletecekti. Herkes ANAP'a değil YP'ye oy atacaktı. Bu söylentilerin doğru olup olmadığı bir türlü anlaşılamadı. Çünkü Özal'ın ömrü yetmedi. 

Geçmişte Köşk'ten inip siyasete dönen tek isim var: İsmet İnönü. Ama Paşa'nın yaşadığı güçlükleri unutmayalım. Bu zorlukların önemli bir kısmını da genç Demirel yaratmıştı. İşte Demirel, şimdi ilginç bir seçimle karşı karşıya. Bir yandan İsmet Paşa'nın yaşadıkları, öbür yandan Özal'ın...

Ama Demirel nasıl bir tavır gösterirse göstersin bir 'kişisellik' taşıyacak. Köşk'te kalmayı başarırsa "Kendisi için anayasayı bile değiştirtti" eleştirilerine maruz kalacak. Siyasete dönse kendini göstermek için 2004'e kadar beklemek zorunda kalacak. Köşesine çekilse "Elini taşın altına sokmadı" eleştirilerini göğüslemek zorunda kalacak. Demirel, bunları bildiği içindir ki yanar-döner cümleler kullanıyor ve cumhurbaşkanlığını isteyip istemediğini bir türlü açık etmiyor. Demirel kendi deyimiyle siyasette bir haftanın bile 'uzun vade' sayıldığını çok iyi biliyor.

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 21 Şubat 2000 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder