1 Mayıs 2024 Çarşamba

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / ENFLASYONA SEBZE AZİZLİĞİ

Cahit UYANIK 

Domates, biber, patlıcan... Şu sebzelerin ettiğine bakın... IMF destekli koskoca Enflasyonla Mücadele Programının kaderini ellerinde tutuyorlar. Toptan eşya fiyat endeksi (TEFE), yılın daha ilk iki ayında yüzde 10'u devirince, bizim ekonomi kurmaylarını aldı bir telaş... Her ne kadar "Sakın endişe etmeyin. İlk üç ayda yüksek enflasyon oranlarını zaten öngörmüştük" deseler de içten içe bir sızı duyduklarını size garanti ederim. Bu sızı, semt pazarlarının şenleneceği Mayıs-Haziran ayına kadar devam eder.

Şaka bir yana yüzde 20'lik TEFE hedefini tutturabilmek için yaz aylarında 'eksi enflasyon' yani fiyat düşüşü manzaraları yaşamamız gerekiyor. Peki bu mümkün mü? Bundan daha 7-8 yıl önce Haziran-Ağustos arasındaki Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) bültenlerinde, önünde eksi işareti bulunan rakamlara rastlanabiliyordu. Buna biz basın olarak 'Domates-biber ucuzluğu' diyorduk.

Fakat artık bunları göremez olduk. Eksi enflasyonun ortadan kalkmasının birkaç sebebi olsa gerek. Mesela: 1980 sonrasında başlayan ve 1994'ten bu yana yoğunlaşan bir eğilimle, tarım sektörünün sorunları yok sayılıyor. Devlet tarıma sahipsizmiş gibi yaklaştıkça, tarım mallarının ticarete konu olduğu geçiş noktalarında aracı karları, mevsim farkı dinlemeden alıp başını gidiyor. Bunu gören devlet Hal Yasası çıkarıp "Enflasyona olumlu etkisi en az 10 puan olur" dediyse de hak getire... Geçiş noktalarında iyi denetim yapılmadığı için, -soyu tükenmiş hayvanlar gibi- DİE bültenlerinde eksi enflasyona rastlamak pek olası değil. DİE bültenlerinde böyle manzaralar görmek hepimizin ortak dileği.

Enflasyon denilince bir başka tartışma konusu da çekirdek enflasyon. İmalat sanayisi enflasyonundaki düşüş, genellikle mutlu gelişmelerin habercisi sayılır. Ama çekirdek enflasyonun düşüşe geçmesinin en önemli sebebi, devletin yüzde 2,1'lik zam hedefine uymaya başlamasıyla yakından ilgilidir. Devletin sattığı birçok ürünü girdi unsuru veya hammadde olarak kullanan imalat sanayisinde bu gelişmenin yaşanması normaldir. Ancak devletin mali dengelerini her yıl yüksek zamlar yaparak veya KDV ayarlamaları ile kurması mümkün değildir. Bunun yerine sağlam gelir kaynakları yaratılması ve harcama reformu bir an önce uygulamaya geçirilmelidir. 

Eğer çekirdek enflasyonda kalıcı düşüş sağlanmak isteniyorsa elektrik, su, doğal gaz, akaryakıt gibi temel girdilerin fiyatları dolar bazında sabit tutulabilmelidir.  Yüksek elektrik fiyatları yeni enerji santrallerinin finansmanının, yüksek su ve doğal gaz fiyatı belediye partizanlığı yamasının kapatılmasının, yüksek akaryakıt fiyatı da genel bütçe gediğinin doldurulmasının aracı yapılmamalıdır. 

Vergiyi kazanandan, kazandığı kadar alıp, gerçek devlet harcamalarında kullanmak zorunludur. Bu yapılmazsa ne olabilir? Çekirdek enflasyon kolayca düştüğü gibi kolayca yükselebilir de...

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 06  Mart 2000 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder