27 Mayıs 2024 Pazartesi

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / ABD HAZİNESİ'NİN GARANTİSİ REDDEDİLMELİ

Cahit UYANIK 

Türkiye uzun zamandır görülmedik bir askeri hareketlilik içinde. Tekirdağ'dan Güneydoğu'ya askeri birlik kaydırılması, tankların garajlarından çıkıp yollara dökülmesi, kurulan çadırlar ve seyyar köprüler birşeylerin kararının verildiğini gösteriyor. Anlaşılan o ki Türkiye, arka bahçesi konumundaki Kuzey Irak'ta önemli düzeyde bir askeri güç konuşlandıracak. Bu gücün ağırlıklı olarak mekanize birliklerden oluşan ve 50 bin kişiyi aşan bir büyüklüğe kadar ulaşacağı yönünde tahminler var. Ancak neler olacağını bekleyip görmemiz gerekecek.

Düğmeye basılacak olan gelişme ise Çarşamba günü ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın Birleşmiş Milletler'de yapacağı konuşma olacak gibi görünüyor. ABD şimdilerde yüzlerce milyon dolar döktüğü bir askeri harekatı, içi boş delillere dayandırmayacak kadar akılcı bir ülke. Çarşamba gününden sonra büyük bir askeri harekat için adımlar daha hızlı atılmaya başlanacak.

Bu ortamdan Türkiye'nin nasıl etkileneceği ise meçhul. Askeri açıdan büyük bir problem olması mümkün görünmüyor. Çünkü Silahlı Kuvvetler bölgenin en güçlü ordusu sayılabilir. Onunla sürtüşmek Saddam dahil kimseye pek hayır getirmez. Ancak ekonomik geleceğimiz açısından neler yaşanacağı konusunda aynı iyimser öngörüde bulunmak imkan dahilinde değil.

Türkiye'nin altına girmiş olduğu iç ve dış borç yükü o kadar narin bir denge üzerinde bulunuyor ki; değil savaş, bölgesel bir çatışmadan bile olumsuz etkilenecektir. Şimdiden Batı basınında bir savaş durumunda Türkiye'nin borcunu çevirmekten ve dış piyasalardan borçlanmakta zorlanacağı yazılıp çiziliyor.

Bu değerlendirmelerle aynı günlerde ortaya konulan çözüm formülü ise Türkiye'nin yeni dış borçlarına ABD Hazinesi'nin de kefil olması. Bundan 2 yıl önceki ekonomik krizde de benzeri formüller ortaya atılmıştı. Ecevit gibi ulusal bağımsızlığa düşkün bir ismin bile gözüne hoş görünen bu öneri, ABD Kongresinde pek kabul görmemişti.

Türkiye gibi sıcak bölgede bulunan bir ülkeye borç verirken garanti üstüne garanti istemesi kendi çıkarına olan dış finans piyasalarının, bu öneriyi ısıtarak yeniden ortaya sürmesi manidar olmalı. Türkiye ile ABD arasında savaş zararlarının tazmini için üzerinde anlaşıldığı belirtilen esnek ve şartlara uyumlu mekanizmalarda, umarım bu ayrıntı atlanmamıştir. 

Türkiye'nin kendi Hazinesinin yanı sıra borçlanırken ABD Hazinesinin de garantisinin aranması yakın geleceğimizi iyice ipotek altına alabilir. Garanti meselesi öyle bulaşıcıdır ki, Türk bankaları Türk Hazinesine borç verirken bile ABD Hazinesinin gizli okey'ini bekliyor hale gelebilir. Türkiye'nin ve Hazine yönetiminin acilen bu tip arayışlar içinde bulunmadığımızı iç ve dış kamuoyuna açıkça deklare etmesi, ulusal bağımsızlığımız açısından elzem gibi görünüyor.

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 03 Şubat 2003 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder