24 Mayıs 2024 Cuma

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / ZEMBEREĞİNDEN BOŞALMIŞ İCRAAT KUMKUMASI

Cahit UYANIK

Ankara'da tipik 'seçim sonrası' havası esiyor. İktidar partisinin ekonomi kadroları bol keseden atış talimine başladılar. Mermi üstüne mermi yakıyorlar. Onlara bakılırsa mali milat kalkacak, üst kurullar lağvolacak, ekonomi uçuşa geçecek, herşey güllük gülistanlık olacak. 

Manzaraya göre ekonomiyi siyasetin kötü etkilerinden korumak için oluşturulan tüm mekanizmalar elden geçirilecek. Yalnız unutulan birşey var: Bu mekanizmaların hepsi yeni. Henüz kimse iyi çalışıp çalışmadıklarını bilmiyor. Eskiye dönmek ise mümkün değil. 

Yine unutulan bir başka şey şu: Bu mekanizmaların hemen hemen hepsi Türkiye'ye dış kredi veren uluslararası kuruluşların tavsiyesi ile kuruldu. Üstelik; kapris olsun veya Türk siyasetçisine iyi bir ders verelim mantığı ile değil... Dikkatle baktığımızda dünyadaki modern ekonomik modellerde üst kurullara büyük ağırlık verilmeye başlandığını görüyoruz. 

Geçenlerde bir üst kurul yetkilisi AB'nin en etkili üyesi Almanya'nın bile son noktaya kadar direndiğini ve sonunda Enerji Üst Kurulu kurmaya razı olduğunu anlattı. Üst kurullar, sermayenin küreselleştiği ve ülkeden ülkeye rahatça aktığı ortamda, büyük ve önemli sektörlerin uzmanlar tarafından denetlenip yönlendirilmesi esasına dayanıyor. Eğer bu yapılanma olmazsa, sınır tanımayan uluslararası sermaye sizin iç pazarınızı rahatça kontrol edebilir ve yönlendirebilir. Sektörlerin uluslararası ilişkilerinde tüm çarklar sizin aleyhinize dönmeye başlayabilir. Bunu, günlük 16 saatlik mesaisinin yarısını telefon başında, yarısını ziyaretçi ağırlayarak geçiren bakanların anlaması mümkün değil. Kesinlikle uzmanlık gerekiyor. 

Tüm dünyada da tıpkı Türkiye'de olduğu gibi bir üst kurul elitleri kitlesi oluştu. Küreselleşmede herşey yerli yerine oturana kadar bu kurulları çalıştırmaya mecburuz. O nedenle AKP'nin ekonomi uzmanlarının 'vatan kurtaran şaban' kabilinden açıklamalarının kıymet-i harbiyesi pek yok. 

AKP'nin mali milat ve nereden buldun konusundaki tavrı da anlamsız. Belki eski hükümetin çıkardığı yurt dışından getirilen mali varlıkların sermayeye eklenmesine ilişkin af, bir süre daha uzatılabilir. Ancak nereden buldun ve mali milata önünde sonunda geçmek zorundayız. Zaten IMF'ye verilen taahhütler de bu yönde. Bu konudaki teknik alt yapı da Maliye'de neredeyse hazır. 25 milyonu aşkın vergi kimlik numarası dağıtıldı. Maliye neredeyse tam kompüterize edildi. 

Hükümetin yapacağı şey, naylon fatura holdinglerini değil Maliye'yle boşu boşuna mahkemelik olmuş mükellefleri affetmek... Siyasi belirsizlik korkusuyla parasını yastık altına atmış veya yurt dışına kaçırmış dürüst iş adamlarına son bir şans vermek. AKP'nin zembereğinden boşalmış dillerini kontrol edemeyen ekonomi kurmaylarının bu ayrıntılara dikkat etmesi gerekir. Halk, batma korkusuyla parasını korumaya çabalayan dürüst iş adamlarının affedilmesini istiyor; soyguncu naylon fatura holdinglerinin değil...

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 11 Kasım 2002 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder