30 Mayıs 2024 Perşembe

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / MÜZAKERECİ VE HALK

Cahit UYANIK 

GİRNE - Seçimlere 2,5 ay kala Kıbrıs'tayız. Siyasetçiler telaşlı ve sinirli. Vatandaş ise alabildiğine sakin ve ilgisiz. Kime "Seçimde ne olur?"  diye sorsanız "Belli olmaz, bakacağız daha" diyorlar. Yaşam Kıbrıs'ın kuzeyinde, Girne'nin şirin sahillerinde, Lefkoşa'nın Venedik Sütunu etrafında, duble Lefkoşa-Girne karayolunda, Kıbrıs'ın gerdanlığı Beşparmak Dağlarının eteklerinde sessizce akıp duruyor. 

Kıbrıs'a özgü tatlı kahve içerek, tavla oynayarak, televizyondaki haberlerde yoğun şekilde yapılan hükümet propagandasını dinleyerek geçip giden günler, 14 Aralık'taki seçimlerin sonucunu içinde barındırıyor. Kim, ne yapacak? Denktaş yanlıları mı kazanacak yoksa sesleri giderek daha gür çıkmaya başlayan Çözüm ve AB'ciler mi? Kimse açıkçası sağlıklı bir tahminde bulunamıyor.

Kıbrıs'taki seçimlerin odaklandığı nokta, Annan Planı. Denktaş bu plana hepten karşı. Ama Denktaş'ın AB ile bu plana zaman zaman açık, zaman zaman kapalı desteğini veren AKP Hükümetini nasıl ikna edeceği belli değil. 14 Aralık'ta halktan ciddi destek alabilirse elinin iyice güçleneceğini düşünüyor. Ama Denktaş'ın işi oldukça zor. Çünkü halkın büyük kısmı planın en azından müzakere edilmesini istiyor. Kıbrıs Türkünün tanıdığı en büyük müzakereci ise Denktaş. Bakalım bu yaman çelişki sandıkta nasıl çözülecek?

Kıbrıs'ta ekonomik gerçekler ise giderek hükmünü koymaya başlamış. Günde 10 bin kişi, Ledra Palas'ı geçerek Rum tarafına çalışmaya gidiyor. Orada kazanç 1.500-2.000 dolar. Üstelik iş bulmak kolay. Türk tarafında ise geçinmek zor. Fiyatlar almış başını gitmiş. Aylık kazanç 750 milyon lira civarında. Dile kolay bir yanda 500 dolar, diğer yanda 2 bin dolar... Siz acaba hangisini tercih ederdiniz?

Kıbrıs'ta birçok iş Türkiye gibi görülüyor. İş adamlarına kulak verirseniz, hükümet seçim öncesi 3 bin kişiyi işe yerleştirmiş. Yanlarında yıllardır çalışanlar devlete kaçmışlar. Boşalan işlere ise düşük maaşlar nedeniyle pek talep yokmuş. Kıbrıslı iş adamı Annan Planından pek korkmuyor. "Bu planı kabul edelim, Rumlar zor duruma düşecek. Rumlar elbette bizim ekonomik gücümüzden çekinmiyorlar. Onların korkusu Anavatan'dan gelecek sermaye. Bunu birisi Denktaş'a anlatmalı" diyorlar. 

İş adamları 10 bin kişilik günlük göçün de AB üyesi olunduğunda biteceğini, Türkiye'den akacak sermayenin kendilerini kollayacağını düşünüyorlar. Ama bir yandan da Türk iş adamlarının yıllardır yapmadıkları yatırımın, AB'ye girdikten sonra artmama ihtimalini de dikkate alıyorlar. İş adamlarının derdi müzakere masasına oturmak. 

Genel duygu ve düşünce bu ama yetiştirdikleri en büyük  müzakereciyi ikna edemiyorlar. 15 Aralık 2003 sabahı ya müzakereci yumuşatılacak ya müzakereci haklı çıkacak ve Annan Planının ipi iyice çekilecek. Kıbrıs kendi kaderine ve 2004'te yaşayacaklarımıza ilk notu, ılık bir Aralık sabahında düşecek.

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 06 Ekim 2003 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder