Cahit UYANIK
Geçen Perşembe gecesi herkes tatlı uykusuna dalmış iken hükümet yaklaşık 3 haftadır planlanan ve Çarşamba akşam üzeri toplanan Liderler Zirvesinden nihai onayı çıkan vergi operasyonunu başlattı. Operasyon öncesinde Özel İşlem Vergisi (ÖİV) ve iç borç stokunun vergilendirilmesi tam bir 'devlet sırrı' olarak saklandı.
Konu hakkında Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e bilgi verilmiş olmalı ki, sabaha karşı saat 05.00'te yasalaşan düzenleme, hiç bekletilmeden Çankaya Köşküne çıkarıldı. Oradan saat 10.00 civarında jet hızıyla onay alınıp Resmi Gazete matbaasına yetiştirildi. Matbaa makineleri dönerken, Demirel'in ATO'daki törende "Yarın bu ülkeye 10 milyar dolar lazım" demesinin nedeni birkaç saat sonra iyice anlaşıldı. Saatler 12.00'yi gösterirken yani Meclis'teki görüşmelerin bitiminden 7 saat sonra vergi yasası, adı 'mükerrer' olan sarı saman kağıt üzerinde nefes alıp vermeye başlamıştı.
Demirel'e önceden bilgi verilmiş olmalı dedik, çünkü Cumhurbaşkanı önüne gelen yasaları son haliyle inceleyip en az birkaç gün sonra onaylamayı gelenek haline getirmiş durumda. Demirel gibi bir devlet adamının önceden bilgi sahibi olmasa bu kadar geniş kitleleri etkileyecek bir vergi düzenlemesini birkaç saat içinde onaylaması pek akla yatkın değil. Anlayacağınız bu vergi operasyonu, devletin en yüksek zirvelerinin icazeti ile yapılmış bir operasyon. Dışarıya bilgi sızmaması nedeniyle hükümet değil, bir devlet operasyonunu andırıyor.
Operasyonun başarısı için de elden gelen her şey yapılmış. Özel İşlem Vergisinin 8 yıllık eğitim kesintileriyle aynı baza oturtulması bununla ilgili. Çünkü bu vergiyi kaynaktan kesip Maliyeye yatıran kurum ve kuruluşlar, artık tecrübe kazandı. Onlar için yapılması gereken tek şey, hesap kesimlerinde 'Eğitime Katkı Payı' hanesinin yanına bir de 'Özel İşlem Vergisi' hanesi eklemek. Devlet bu mesajıyla deprem vergilerine tıpkı 8 yıllık temel eğitim kadar ciddi yaklaştığını da göstermek istiyor.
Ek vergiyle ilgili dikkat çekilmesi gereken en önemli etkenlerden birisi de IMF Heyetinin ziyareti... IMF Heyeti Başkanı Cottarelli ve Türkiye'ye 1 günlük yıldırım ziyaret gerçekleştiren Deppler'ın bahsettiği "Ortada doldurulması gereken birkaç boşluk var" dediği şey, stand-by programının gelir boyutu idi.
Özellikle 2000 yılının ilk 6 ayında enflasyonda şok bir düşüş sağlamak için iyi gelir kaynaklarına ihtiyaç vardı. İddialı özelleştirme hedeflerine ulaşılıp ulaşılamayacağının yanı sıra, en hızlı takvimde bile kasaya nakit girişinin 2000 Haziranından itibaren yaşanacak olması hükümeti kısmi konsolidasyon ve ÖİV'e itti. Aksi taktirde IMF ikna edilemiyordu. Artık operasyon bitti. Bundan sonra yapılması gereken şey, bu vergilerin gerçekten yerli yerinde kullanılıp kullanılmadığını denetlemek..
(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 29 Kasım 1999 tarihinde yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder