Cahit UYANIK
Bugün Ankara'da ilginç bir siyasi randevu var. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, DYP Lideri Tansu Çiller'i ziyaret ederek "Lütfen kuracağım hükümete girin" diyecek. Birazcık olsun hafızamızı zorlarsak aynı Ecevit'in aynı Çiller'i iktidardan düşürmek için 1997 yılının ilk yarısında verdiği mücadeleyi anımsayacağız. Ecevit'in ya o zaman yaptığı yanlıştı, ya şimdiki... Ecevit'in bu garip siyasi manevralarının olumlu-olumsuz sonucunu zaman ve seçim sandığı gösterecek.
Ecevit'in en sağlam siyasi müttefiki ANAP'ı ziyaret programının başına koyması ise bence sürpriz değildir. Ancak ikinci sıra için, kırıp döken ve müthiş bir siyasi hırsla yönetilen DYP'nin seçilmesini (Ecevit'in sevdiği bir deyimle) içime sindiremiyorum. Bunu inanın ki klasik Ecevit-Baykal çekişmesini dikkate alarak söylemiyorum. Serzenişim Ecevit'in de uzunca bir süre genel başkanlığını yürüttüğü CHP'nin hükmi şahsiyeti açısındandır. Nezaketi ile meşhur Ecevit'in bu davranışı, umarım bizim akıl edemediğimiz ince bir siyasi harekettir.
Yeniden Ecevit-Çiller görüşmesinin analizine dönelim. Refahyol'un apar topar iktidardan uzaklaştırılmasından sonra yaşanan 1,5 yılda ne değişti? Ya da soruyu şöyle soralım: Anasol-D iktidarı en çok kimin işine yaradı? Bence Tansu Çiller bu süreçten en karlı çıkan lider oldu. Üstelik bu işi iktidarda kalsa yapamayacağı kadar kolay, zahmetsiz ve temiz kalarak yaptı. Çiller, üzerine bir deli gömleği gibi giydirilmiş mal varlığı meselesi ve eşi Özer Çiller'in iktidar paylaşma iddialarından tereyağdan kıl çeker gibi sıyrıldı.
Bunun sebebi ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'la Ecevit'in ortaklaşa paylaşmaya başladıkları 'Baykal fobisi'dir. Ecevit'in Baykal için geliştirdiği "DSP'yi tasfiye etmek istiyor. Onun için uzak durmalıyım" korkusu, Yılmaz'da "Merkez sağın iki liderini tasfiye etmek istiyor. Kendimi kurtarmak için Çiller'i de yanıma almalıyım" yanılgısına neden olmuştur. Baykal'ın böyle bir siyasi oyun peşine düştüğünü varsaysak bile, büyük bir parti liderinin bu kadar basit şekilde tasfiye olması mümkün değildir. Bunu Yılmaz da Ecevit de adları gibi bilmektedir.
Peki o zaman neden böyle bir tasfiye masalı uydurulmuştur? CHP her fırsatta iktidara ortak olmak istemediğini dile getirdiğine ve gensoru verip hükümeti düşüreceği kesin olduğuna göre; Anasol-D'nin daha sonrasını planlamak mevcut iktidar açısından en doğrusuydu. Yeni yeni anlaşılmaktadır ki aklama, Çiller'e gelecek için verilmiş bir 'iktidar diyeti' gibidir.
Eğer hal böyleyse Anasol-D'nin artı hanesinde yazılı bulunan çeteyle mücadele yavaş yavaş nötrleşip eksiye dönecektir. Çünkü Türkiye'nin çeteleşme süreci, Çiller'in iktidarda bulunduğu zamana denk gelmektedir. Zıt kutupların iktidar zirvesinde nasıl aylarca birbirini itmeden duracağını görmek de ilginç bir siyasi tecrübe olacaktır. Umarım Sayın Ecevit daha gerçekçi ve ülke koşullarına uygun bir iktidar arayışının içine bir an önce girer.
(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 07 Aralık 1998 tarihinde yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder