Cahit UYANIK
ANTALYA - Bir günlüğüne de olsa Antalya'daki bulunmak, Türkiye'nin 2001 yılında yaşadıklarının küçük bir fotoğrafını çekmemize yetti. TOBB'un düzenlediği Türkiye Turizm Zirvesi, bu yılki krizde adeta cankurtarana dönüşen turizm sektörünün sorunlarının ele alındığı isabetli bir toplantıydı.
Toplantı, Ekim ayı hayli ilerlemiş olsa da doluluk oranı yüksek bir otelde yapıldı. Yabancı turistler, 11 Eylül'deki saldırıya ve Türkiye'nin müslüman bir ülke olmasına aldırmadan eğleniyorlardı. Antalya Dış Hatlar Terminali ise kapı ağızlarına kadar gelen ve giden turistlerle doluydu. Antalya, yaşanan yüksek enerjili turizm sezonunun dinamizmini hala üzerinde barındırıyordu.
TOBB'un öncülüğünde ilk kez düzenlenen Turizm Zirvesi birbiriyle zaman zaman kavgalı olan tüm sektör örgütlerini bir araya getirdi. Toplantıda öne çıkan iki konu vardı. Bunlardan birincisi 2001'den alınan hızla, yeni bir turizm hamlesinin nasıl başlatılacağıydı. İkinci önemli başlık da sektör örgütlenmesindeki çok başlılığın nasıl bitirileceğiydi.
Turizm Bakanı Mustafa Taşar, 1983-2000 yılları arasında turizme aktarılan parasal teşviklerin 1,8 milyar dolar olmasına rağmen sağlanan kazancın 110 milyar dolara ulaştığını belirterek, Türkiye'nin rasyonel yatırımlar yoluyla 10-15 yıl içinde nereden nereye gelebileceğinin tablosunu ortaya koydu. Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz ise "1983'te 250 milyon dolar olan turizm gelirlerinin 15-20 yıl içinde 8 milyar doları geçeceğini söylesem bana gülerdiniz. Ama bunu sağladık" diye konuştu.
Toplantıda herkesin İkinci Turizm Hamlesini dillendirmesi güzel bir şeydi. Ama bu konuda devletin üstüne düşen görevler de var. Yılmaz, bu konuda hükümet olarak ilk adımı atarak 49 yıllığına kiraya verilmiş turizm arazilerinin tesis sahiplerine satılabileceğini söyledi. Ancak bunu yaparken turizm şirketlerinin halka açılması şartı getireceklerini belirtmesi olumlu bir düşünceydi. Turizmin sağlayacağı zenginlikten sırf büyük değil küçük yatırımcıların da faydalanması gerekiyor.
Sektörde kısa vadede çözülmesi gereken İkinci önemli sorun ise örgütlenme. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, sektör için bir çatı örgütü olmak istediklerini açıkça ifade etti. Böyle bir zirveye ev sahipliği yapmış olması, turizmde TOBB'un patronajının kabul edilebileceği yolunda ilk sinyaldi. Ancak turizmcilerin tek istekleri var. Tıpkı ihracat sektörü gibi kendilerinin de birlikler şeklinde örgütlenip TİM'e benzer bir yapılanmaya gitmek istediklerini belirtiyorlar. Böylelikle hem sektörün kendine has sorunları tartışılabilecek hem de Türk özel sektörü camiası içinde yani TOBB çatısı altında kendilerine yer bulabilecekler. Başbakan Yardımcısı Yılmaz da hükümet olarak bu modele sıcak bakabileceklerini açıkça söyledi.
Turizmde 2002 yılı, önümüzdeki 20 yıla şekil verecek kararların alındığı bir zaman dilimi olacak gibi görünüyor.
(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 22 Ekim 2001 tarihinde yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder