Cahit UYANIK
Türkiye'nin gerekli siyasi ortamın oluşması için 1996'dan 2000 yılına kadar beklediği Enflasyonla Mücadele Programı, ne yazık ki siyasi manevralar nedeniyle sona ermek üzere. Programı eğer çekirgeye benzetirsek, ilk sıçramada Abdullah Öcalan'ın idamı konusunu kolayca aşmıştı.
İkinci sıçrama ise daha zorlu olmuştu. 9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i yeniden seçtirmek için akla hayale gelmedik yollara başvurulmuştu. Çekirge tam kafasına sopayı yerken, Ahmet Necdet Sezer formülü imdada yetişti. Bizim zavallı çekirge, "Üçüncü sıçrayaşa (FP Kapatılma Davası) daha vakit var" derken, hiç hesapta olmayan Yüce Divan meselesi ortaya çıktı.
Dikkat edilirse yaklaşık 15 gündür ülke yeniden rölantiye geçti. En küçücük demeç kırıntısı bile maharetli kalemler tarafından olumluya yoruluyor ama nafile... MHP ile ANAP arasındaki güven bunalımı giderek derinleşiyor. Bir yandan da MHP, Yüce Divan gerilimini erken seçim tartışması ile dengelemeye çalışıyor.
Büyük ihtimalle sonbaharda kararı açıklanacak olan FP'nin Kapatılma Davası sonrası hesaplar ortaya saçıldı, döküldü. Merkez sağdaki post kavgası, daha ufukta bile görünmeyen seçim nedeniyle dişe diş göze göz sürüyor. Bu hesaplar uzun zamandır yapılıyor olmalı ki, DYP'yi 'ağzı çorba kokanların elinden kurtaracağını' belirterek siyaset arenasına atlayan Tansu Çiller bile buğdaya asgari 152 bin lira vereceklerini açıkladı. Çiller, ekonomi yönetimindeki felaket tellallığına devam ederek sonbaharda büyük bir devalüasyon yapılacağını ileri sürmeye başladı.
Türkiye 1999 yılı Nisan ayında yaptığı seçimlerle önemli bir iş başarmıştı. Yerel ve genel seçimler bir arada gerçekleştirilerek yaklaşık 5 yıllık istikrar dönemine kapı aralanmıştı. Bu, son 7 yılda 8 hükümet değiştiren bir ülke için önemli bir süreydi. Bu dönem, hem ekonomik istikrarın sağlandığı hem de AB'ye hazırlıkların bitirildiği tarihi bir zaman dilimi olarak hafızalarda kalacaktı. Ama MHP Lideri Bahçeli'nin öngörüleri doğru ise 53 bölgede yapılacak bir ara seçim veya Türkiye çapındaki erken genel seçim, gündemi 2001 yılı yaz aylarına kadar meşgul edecek gibi görünmektedir.
Türkiye'de en hızlı seçim hazırlığı 2,5 ayda bitirilmekte ve kış aylarında seçim yapılamamaktadır. Böylesi bir ortamda iddialı bir ekonomik programı sürdürmek pek olası görünmemektedir. Başbakan Ecevit'in Anayasa'nın 83 ve 100'üncü maddeleri değişikliği önerisi ise sorunun sadece bu boyutunu çözememektedir. Parti kapatılmasının zorlaştırılmasına ilişkin öneri ise Nisan ayında reddedildiği için 1 yıl boyunca yeniden gündeme getirilemeyecektir.
Anlayacağınız Ankara'da karmakarışık bir siyasi tablo mevcut. Eğer çekirge bu tabloya rağmen üçüncü defa sıçramayı başarırsa, hendeği sonsuza kadar geçecek demektir.
(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 19 Haziran 2000 tarihinde yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder