24 Mayıs 2024 Cuma

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / EKONOMİNİN PATRONU KİM?

Cahit UYANIK 

Türkiye ekonomisinin patronu kim? Maalesef Carlo Cottarelli. Durup dururken bunu nereden çıkardım acaba? Elbette ki geçen hafta sonu Cottarelli ve Demiralp'in düzenlediği basın toplantısından...

Cottarelli, enflasyonun neden yüksek çıktığına ilişkin soruya öyle soğukkanlı yanıt verdi ki, herkesin bu konudaki gerçek yüzü ortaya çıktı. Cottarelli, petrol fiyatları ve tarım ürünleri fiyatlarının yüksekliğinin yanı sıra Merkez Bankası (MB) ve Maliye Bakanlığının enflasyonun gerçek müsebbibleri olduğunu anlattı. 

MB, Kasım ve Aralık'ta yüksek devalüasyonlar yapmış; Maliye Bakanlığı da KDV vb. dolaylı vergileri arttırarak piyasanın dengesini altüst etmişti. Yani enflasyonu bir anlamda kamu politikaları azdırmıştı. Cottarelli de bu politikalardan haberdardı ve onay vermişti. Ama Cottarelli bunu açıklayabilme cesaretini gösteriyordu.

Şimdi dikkatlerinizi 3 Şubat 2000 tarihine çekmek isterim. Bu meş'um tarihten bu yana Türkiye, enflasyonun neden yüksek çıktığını tartışıyor. Herkes kendi bilgisi ve görgüsü kadar birşeyler söylüyor ama esas bilgi ve veri sahiplerinden 'tık' yok. Kim bunlar? Elbette ki stand by programının Türkiye ayağını yürüten politikacı ve bürokratlar.

Kimse eline kağıdı kalemi alıp da 'Enflasyon niye yüksek çıktı?' sorusuna derli toplu bir cevap vermiyor. Onun yerine toplantı toplantı dolaşılıp temcit pilavına dönmüş mesajlar verilip duruluyor. Devlet öksürünce kendisi zatürreye yakalanan özel sektörün enflasyonu azdırdığından bahsediliyor. Sebeplerle değil sonuçlarla uğraşma alışkanlığımız yine depreşiyor. 

Sadece zengin pazarlarının tezgahlarında kendisine yer bulan sivri biberin fiyatı ile uğraşılıyor. Merkez Bankası Başkanı Erçel, en meraklısının mutfağında bile haftalık tüketimi 250 gramı geçmeyecek bir sera ürününü baş suçlu ilan edebiliyor. Mutfaklarda kilo kilo tüketilen ayçiçeği yağı, zeytin yağı, beyaz peynir, domates, un, şeker, makarna, siyah zeytin, tereyağı, margarin gibi ürünlerin esamesi bile okunmuyor.

Acaba Türkiye halkı, önümüzdeki 3 yılını ipotek ettiği stand by programı çerçevesinde moralini sıfıra düşüren bir konuda eli yüzü düzgün bir açıklamayı hak etmiyor mu? Enflasyonun finans değil üretim problemi olduğunu unutan politikacı ve bürokratlarımız, bir IMF bürokratı kadar cesaret sahibi değil mi? Ne yazık ki bu açıklamaları Cottarelli'den dinliyoruz. Açıklama yapma cesareti gösteren kişi, patron olmayı hak etmiyor mu dersiniz?

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 27 Şubat 2000 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder