Cahit UYANIK
Tatlı bir düş gibi bu; 2000 yılında aylık enflasyon yüzde 0,25'e düşecek. Bu 25'ler üst üste konulup toplana toplana; siz deyin tıngır mıngır ben diyeyim tıpış tıpış inerek yüzde 3'te karar bulacak. Olmaz ya; diyelimki bu rüya gerçek oldu! Bakın güzel ülkemizi nasıl bir gelecek bekliyormuş, ekonomi kurmaylarına kolaylık olsun diye bendeniz düşünüp ortaya koydum.
Efendim, bankacılara benden kötü haber var. Sözüm Hazine faizinden çöplenip cafcaflı binalarda vatan-millet sorunları üzerine ahkam kesen yuppie'lere... Enflasyon patır kütür yüzde 3'e düşüverince birçok banka kapısına kilit vurmak zorunda kalacak. Çünkü ne Türkiye'ye gelmek isteyen sıcak para yüzde 3 enflasyonu sever ne de Hazine yüzde 3 enflasyonda yüzde 7-8'den fazla yıllık getiri sağlayamaz onlara... Bir anda memleketteki banka sayısı 30'a, 40'a iniverirse sakın şaşırmayın. Eh Hazine yetkilileri neden uluslararası standartlara uygun bir Bankacılık Yasası çıkması için bu kadar aceleci dersiniz? Mali Sektör Yüksek Kurulu da banka iflas, tasfiye ve birleşmeleriyle ilgilenir zannedersem...
İkinci kötü haber de sendikacıları ilgilendiriyor. Sözüm oy silahı ile köşeye sıkıştırdığı politikacıdan kopardığı zammı, kamu işçilerine dağıtmak sanan bazı sendikacılara...
Enflasyon yüzde 0,25 aylık seviyelere düşerse vay geldi halinize... Sizin taktikleriniz artık işe yaramayacağı için sendikacılıktan önceki son göreviniz yani geçici işçiliğe geri dönebilirsiniz. Uzun yıllardır geliştirdiğiniz ilişkileriniz geçici işçiliğe dönmek için altın değerindeki bir 'hamili kart yakinimdir' sağlamaya yeterlidir herhalde... Ama ben biliyorum, siz yüksek maaşlarınızdan yeterince dünyalık biriktirdiniz. Eğer güçlü siyasi ilişkileriniz varsa bir dönem mebusluk da yapabilirsiniz. Ama milletvekilliğiniz sırasında 'hamili kart yakinimdir' forsundan yararlanamayacaksınız.
Üçüncü kötü haber ise bazı iş adamlarına... Sözüm çoğunlukla rantiyelik, azıcık da sanayicilik yapanlara yanlış anlaşılmasın... Yüzde 3'lük enflasyonla yapabileceğiniz zam en fazla yüzde 5'tir. Çünkü döviz kuru da en fazla yüzde 4-5 artar. Siz hesabınızı bilirsiniz ya, ben yine misal vereyim dedim: Söz gelimi 2000 yılına 500 bin lira dolar kuru ile girdik. Yıl sonu kur hedefi en fazla 525 bin lira olabilir. Eh artık, verimsiz çalışan işletmelerinizdeki koca koca maliyetlerinizi yüksek enflasyon bahanesinin arkasına sığdırmak kolay değil. İcra iflas daireleri ne güne duruyor yoksa... Postu kurtarmak için verimlilik artırıcı yatırımlara yönelip yönelmemek de sizin elinizde...
Aslında kötü haberler çoğaltılabilir ama şimdilik bu kadarı yeter. Ben bu kehanetlerimin hiç birisinin yaşanacağına inanmıyorum. Yazımızı enflasyonla mücadelede İsrail Modelinden medet umanlara ithaf olması için, 1994 yılındaki kriz öncesinde Türkiye'ye gelen İsrail Merkez Bankası Başkanının bir sözüyle tamamlayalım: 50'inci kattan aşağı düşen adam, 35'inci kata geldiğinde hala kendini iyi hissediyordur.
(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 27 Ekim 1997 tarihinde yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder