Cahit UYANIK
ATİNA/ANKARA - Türkiye-Yunanistan ilişkileri son 6-7 ayda iyice yumuşadı. Yunanistan'daki nefes nefese seçim yarışı bile bu dostluğu bozamadı. Ankara Ticaret Odasının (ATO) Türkiye-Yunanistan Dostluk ve İşbirliği Fuarı çerçevesinde düzenlediği Atına gezisine katılma fırsatı bulduk. Bizim edindiğimiz taze izlenimler şöyle sıralanabilir:
● Türk-Yunan dostluğunun gelişmesinde iş adamlarına büyük bir pay düşecek. Çünkü iki ülke insanının stratejik kararlar verirken birbirine güveni henüz tam değil. İş ilişkilerini daha geliştirerek güven ortamı yaratılabilir. Bu çerçevede Eylül ayındaki Selanik Fuarı ve 2001 yılında İstanbul'da düzenlenecek 2. Türkiye-Yunanistan Dostluk ve İşbirliği Fuarı büyük önem taşıyor.
● İki ülke arasındaki ilişkilerin sıcaklaşma sürecinde siyasetçiler de önemli inisiyatif üstlenecekler. İki ülke insanı birbirine siyasi vekilleri öncülüğünde yaklaşacaklar. Bu çerçevede Yunan Meclisindeki yemin töreni nedeniyle fuar açılışına gelemeyen Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun gönderdiği yazılı mesaj, Yunan Cumhurbaşkanının Türk Heyetine üst düzeyde bir kabul göstermesi iyi niyetin devam edeceğinin göstergesiydi.
● Ancak seçimlerde milletvekili seçilen eski Atina Ticaret ve Sanayi Odası Başkanının Türk Heyeti ile fazla ilgilenmemesi, yeni seçilen oda başkanının ise "Mazbatam henüz onaylanmadı" diyerek ATO'nun ziyaretine katılmaması hoş kaçmadı. Türk iş adamları Yunanistan'la ilişkileri geliştirmeye daha istekli görünürken aynı hava Yunanlı partnerlerinde yoktu. Bunu belki de Yunanistan'ın turizme dayalı ekonomisine yorumlayabiliriz. ATO ile Atina Ticaret ve Sanayi Odası arasında üçer kişiden oluşan bir çalışma grubu kurulması yine de olumlu yönde atılmış bir adımdı.
● Yunanistan 2004 yılında yapacağı olimpiyat organizasyonunun heyecanına şimdiden kapılmış görünüyor. Atinalı iş adamları Türk inşaat firmalarının uluslararası ününü duymuşlar. Açılışı, 1896'daki ilk olimpiyatın gerçekleştirildiği restore edilmiş statta yapılacak 2004 Olimpiyatları için inşa edilecek tesislerde Türk firmalarından teklif bekliyorlar. Buna karşılık Yunanlı iş adamları tüm dünyayı cezbeden Türk enerji piyasası ile ilgileniyorlar. Bu alana yatırım yapabileceklerini belirtiyorlar.
● Son olarak şunu söylemekte fayda var. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinden rahatsız olacak marjinal gruplar bulunabilir. Henüz geçmişteki ateşli ortam küllenmeden bu gruplar kolayca provokasyona başvurabilirler. Fuarın açıldığı akşam Atina'da Türk Heyetinin kaldığı otelin önünde gösteri yapan 20-25 kişilik aşırı sağcı Altın Şafak Grubu az kalsın bunu başarıyordu. Türk iş adamları Yunanistan'a mal satmaya gelen ancak kavgaya karışan insanlar olmak üzereydiler. Türk bayrağının yakılması karşısında bile öfkesini dizginleyebilen iş adamları övgüyü hak etti. Özellikle Yunan tarafında sağduyunun gelişmesinde fayda olduğu açık. Yıllarca körüklenen Türk fobisi, aksi takdirde yumuşama sürecini dinamitleyebilir.
Türkiye-Yunanistan ilişkileri şimdilik durgun sularda seyrediyor. İyi inşa edilecek ilişkiler, dalgalı büyük denizlere ancak dayanabilir.
(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 24 Nisan 2000 tarihinde yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder