Cahit UYANIK
Türkiye'de siyasi yapılanmadaki aksaklıklar malum. Siyasi partilerdeki lider sultasından delege mafyasına kadar yayılan geniş yelpazedeki yapı bozuklukları, politikaya girmek isteyen kişi ve grupları değişik arayışlara yöneltiyor. Özellikle 1990 sonrasında siyasi yapılanmaya entegre olmak isteyen veya siyasete yeni bir soluk getirmek isteyenler 'hareket' ortak kavramı altında birleşiyorlar. Resmi bir statüsü olmayan 'hareket'ler eğer kendilerine güçlü finansörler bulurlarsa siyasi parti haline geliyorlar.
Bunun ilk örneği Cem Boyner'in öncülüğündeki Yeni Demokrasi Hareketi (YDH) idi. Uzun fikir tartışmalarından sonra YDH partileşti ama Boyner'in siyasetten çekilmesiyle akim kaldı. Daha sonra Demokratik Barış Hareketi (DBH) ortaya çıktı. Ankaralı müteahhit Ali Haydar Veziroğlu'nun kurduğu ve finanse ettiği bu oluşum da siyasi partiye dönüştü. DBH halen varlığını sürdürüyor. İlk seçimlerde DBH'nın gücü belli olacak.
Siyasi partiye dönüşerek sivrilen bu iki örneğin yanı sıra sağda ve solda böylesi 'hareket'lere sıkça rastladık. Siyasetteki 'hareketleşme' eğilimi devam ediyor. Önümüzdeki Mayıs ayı içinde siyasi tarihimiz yeni bir oluşuma şahitlik edecek: Demokrasi İçin Birlik Hareketi. Yeni oluşumun başında TEDAŞ Eski Genel Müdürlerinden Mehmet Bozdemir var.
Bozdemir geçmişte gazete ve dergi sayfalarına yansıyan düşüncelerinde siyasi sistemimizin tüm hastalıklarını gözler önüne seriyordu. Siyasilerin kendisini ulu orta eleştiren bir bürokratı görevde tutması ise pek mümkün değildi. Bozdemir'in görevden alınmadan önce düzenlediği basın toplantısındaki "Türkiye'de yamyam düzeni var" cümlesi hala hafızalarda...
Bozdemir şimdi Demokrasi İçin Birlik Hareketine öncülük ediyor. Birlik Hareketi 24 Mayıs'ta Ankara'da bir toplantı düzenleyerek kendisini resmen deklare edecek. Demokrasi İçin Birlik Hareketinin -katılırsınız veya katılmazsınız- düşüncelerinden bir demet sunmak gazetecilik görevimiz olmalı:
"Ülke yönetiminden sorumlu olan ve büyük iddialarla iş başına gelen kadrolar sürekli bir şekilde çözüm değil başarısızlıklarına gerekçe üretiyorlar. Siyaset adı altında oynanan oyun hep aynıdır, değişen sadece oyunculardır. Hareketimiz tepeden inmeci değil tabandan gelen demokrasiye dayalı halk hareketi olacaktır.
Bu Hareket ile ülkemiz sorunlarına sivil çözüm getirmek için durumdan görev çıkaran sivil bir hareket gerçekleştirilecektir. Doğru hedeflere doğru insanlarla varılır. Bu amaçla kimimiz genel müdürlüğü kimimiz valiliği kimimiz rektörlüğü kimimiz omuzumuzdaki rütbeleri kimimiz özel sektördeki görevleri bırakarak yola çıkacağız. Dürüstlüğü, değişimi ve demokrasiyi (3 D İlkesi) siyasetin temeli yapacağız."
(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 20 Nisan 1998 tarihinde yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder