16 Nisan 2024 Salı

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / ZORUNLU BİR ANIMSATMA

Cahit UYANIK 

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (BDDK) üyeleri büyük ihtimalle bu hafta belli olacak. Herkes biliyor ama benden hatırlatması... BDDK üyelerini şöyle bir tablo bekliyor:

● Sektördeki bankaların sayısı 70'e dayanmış. Ama hepsini toplasan bir Batılı bankanın aktiflerinin yarısına ulaşamıyor. Yani sektör henüz dış rakipleriyle serbest rekabete hazır değil. 

● Bakanlar Kurulunca verilen bankacılık lisanslarının neredeyse 20-25 tanesi 'siyasi' içerikli. Yani iktidardaki şu veya bu partiyi, gizli-açık destekleyen bazı gruplar en uygun fırsatta lisansı kapmışlar. Türkiye'deki her işte olduğu gibi bankacılığa da siyaset bulaşmış.

● Yerli olsun yabancı olsun tüm uzmanlar, Türkiye'ye 40 ciddi bankanın yeteceğini düşünüyor. Bu analizler önümüzdeki dönemde sektörün bir şekilde birleşme veya tasfiye sağanağına tutulacağını gösteriyor. Bu görevi şu anda devlet üstlenmiş vaziyette. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesinde 3 banka bulunuyor. Eski deyimle 64'lük, yeni Bankalar Kanununa göre de 14'lük banka sayısının ise bir düzineyi geçtiği artık sır değil. 

● Devletin elindeki 3 bankaya akıttığı paranın 5 milyar dolara yaklaştığı yolundaki dedikodular ise ayyuka çıktı. 14'lük bir düzine bankanın ise "Devlet bizi de devralsa da kurtulsak" babından davranışları dilden dile dolaşıyor. Eğer böyle bir şey olursa 70 eksi 15 eşittir 55... Sektör bir anda rahatlayacak.

● Sektörün görmüş geçirmiş eski bankacıları, bu alanın rehabilite edilmesi için gerekli kaynağı 15 milyar dolar civarında tahmin ediyor. Dünya Bankası, ABD'de Ecevit'e "Reform konusunda karşınızda güçlü lobiler var. Sizi kredi ile destekleyelim" dedi. Ama DB'nin vereceği kredi miktarının 1 milyar doları geçmeyeceği hesaplanıyor. Sektör, dış dünya tarafından yakından ve endişe ile izleniyor.

● Kamu bankaları milyarlarca dolarlık görev zararı kabusu ile boğuşuyor. Bütçe açığını fazla şişirmemek için kamu bankaları 'gizli darphane' gibi çalıştırılıyor. Bu aynı zamanda iç borç ihalelerinde faizin düşmesini engelleyen bir unsur. Devletin kamu bankalarını rahat bırakmak gibi bir taahhütün altına girmesi gerekiyor. Bu, sektörde dürüst rekabetin kurulması açısından da önem taşıyor. Kamu bankalarının özelleştirme veya özerkleştirme programının acilen açıklanması gerekiyor.

● Açıkçası sektöre gizli veya açık olarak siyaset hükmediyor. BDDK'nın neredeyse hepsinin siyasi şapkalı muhtemel üyelerinin, bu şapkalarını çöpe atmaları gerekiyor. Eğer böyle olmayacaksa BDDK, siyasetçilere yeni bir 'arpalık' olmaktan öteye gidemez.

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 04 Ekim 1999 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder