28 Nisan 2024 Pazar

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / ÜST KURUL GEYİKLERİ

Cahit UYANIK 

Yeni oluşturulacak Devlet İhale Kurumu (DİK) için kulis çalışmaları 'histeri' boyutuna varmış. Yıllarca Maliye'de çalışmış, daha sonra hasbelkader milletvekili olmuş ama bir sonraki seçimde parlamentoya girememiş isimler Bakan Bey'i yakın takibe almışlar. İsmi bende saklı olan eski milletvekillerinden biri "Evde canım sıkılıyor" deyip duruyormuş. Kulislerde DİK'in ANAP'lılardan oluşturulacağına kesin gözüyle bakılıyormuş. "Kaptırdık güzelim Kurulu ANAP'lılara" diyormuş diğer koalisyon ortakları...

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) ise Kavaklıdere'deki ihtişamlı eski İş Bankası Genel Müdürlüğü binasını satın almak istiyormuş. "Kiracılıktan bıktık vallahi" diyen BDDK'nın üst düzey yöneticilerinin makam arabaları da ithal olanlarla değiştirilmiş. Bunun için yurt dışına Devlet Malzeme Ofisi (DMO) aracılığıyla oluk oluk döviz akıtılmış. Elin ağzı torba değil ki çekip büzesin... BDDK'nın yeni başkanı eski başkanın adamlarını teker teker kurumdan uzaklaştırıyormuş. Bunların çoğu Maliye Bakanlığı kökenli bürokratlarmış. Nasıl olsa, en son çıkarılan Bankacılık Yasasında bu kişilerin eski kurumlarına dönebilmesine ilişkin bir özel madde konulmuştu. Problem olmazmış.

Söylentilere bakılırsa eski başkan kuruma masa-sandalye getirir diye bir DMO bürokratını bile BDDK'da üst düzey göreve atamış. Bu söylentiyi yeni başkanın adamları çıkarıyor olmasın. Vallahi bilmem, söylüyorlar işte... Hani burası Türk bankacılık sektörünü geleceğe hazırlayacaktı? Masa-sandalye için bürokrat tayini olur muymuş? Peki sen şeyi biliyor musun? Şimdi ekonominin en üst düzey yöneticilerinden biri olan kişi, BDDK Başkan Yardımcısı iken DPT'den transfer ettiği genç bürokratlar için son Bankacılık Yasasına özel madde koydurmuş. Sebep, bu kişilerin devlette bankacılık uzmanlığı yapmaya elverişli olmamasıymış. Peki bize 'Hukuk Başlangıcı' dersinde  'Kişiye özel mevzuat olmaz' diye öğretmemişler miydi? Geç güzelim geç, burası Türkiye. Olmaz olmaz...

Özür dileyerek hemen hemen hepsi doğru olan bu geyikleri bu sütuna taşımak zorunda kaldım. Üst kurullarla ilgili daha bunun gibi yüzlerce geyik, dedikodu, söylem ve gerçek ortada dolaşıp duruyor. Durum gösteriyor ki üst kurullar Türkiye'de, Batı'daki örnekleri gibi uzmanların çalıştığı kurumlar haline getirilemedi. Üst kurulları da kendimize benzettik. Birer siyasi ve kişisel rant dağıtım yeri haline getirdik. Buraları siyasetçilerin, bürokratların, eski siyasetçilerin, eski bürokratların oyun alanı halindeler. Başbakan Bülent Ecevit'in açtığı tartışmaya bir de bu açıdan bakmalıyız. Özerk diye Batılılara yutturmaya çalıştığımız bu kurulları, gerçekten özerk hale getirmek için acilen bir şeyler yapmalıyız...

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 01 Nisan 2002 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder