23 Nisan 2024 Salı

BAŞKENTTEN YANSIMALAR / PAZARTESİYE UYANIRKEN...


Cahit UYANIK 

Türkiye bu sabah yeni bir Pazartesiye uyanacak. Büyük ihtimalle Siirt'ten milletvekili seçilecek olan Recep Tayyip Erdoğan, siyasi kariyerinin son 3-4 yılında yaptığı her harekette olduğu gibi yine önemli tartışmaların odağına oturacak. 

Acaba Erdoğan başbakan olabilecek mi? Cumhurbaşkanı, geçen hafta Katar'ın başkenti Doha'da istifa edeceğini açıkça söyleyen Abdullah Gül'ün bu tasarrufuna izin verecek mi? Yoksa Sezer, mevcut hükümetin devamını mı isteyecek? Varsayalım bu sorulara Erdoğan açısından olumlu cevaplar verildi... Bu defa da 59'uncu Hükümetin durumu tartışmaya açılacak. Kabinede değiştirilecek bakanlar olacak mı? Olacaksa bunlar hangileri ve neden değişecektir? Yeni hükümet, zaten tezkere ile kalp spazmı geçiren AKP'deki dengeleri iyice bozabilecek mi?

AKP kulislerinden gelen bilgiler Erdoğan'ın kendisini başbakanlığa iyice hazırladığı yönünde. Hatta öyle ki AKP'deki bazı isimler tezkere tartışmaları sırasında Erdoğan'ın takındığı net tavrın, daha sonra Genelkurmay tarafından yapılan açıklamayla örtüşmesinin elini güçlendirdiğini düşünüyorlar. Onlara göre başbakanlık koltuğundaki değişim, tereyağdan kıl çekercesine kolay olacak. Böylece ikinci tezkere için de zemin oluşmaya başlayacak. 

Ancak Erdoğan'ın başbakan olmasıyla ilginç bir manzara ortaya çıkacak. 3 aylık stajyerlik dönemini bitiren hükümete, daha stajına yeni başlamış bir başbakan başkanlık edecek. Kabinede küçük ve orta çaplı operasyon yapılırsa, yeni  bir dengesizlik ortamı daha oluşabilecek. Sorunun çözümü için ise değişik bir formül ortaya atılıyor. Abdullah Gül'ün Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığı görevine getirilerek bu dönemin kolayca aşılabileceği ifade ediliyor.

Yine kulislerdeki bir başka söylentiye göre Abdullah Gül ekonominin patronluğuna getirilecek. Bu konuda iş dünyasının Recep Tayyip Erdoğan üzerinde ciddi bir baskı kurduğu ifade ediliyor. İstanbul’daki bazı etkili isimlerin bu konuyu Erdoğan'a özellikle dile getirdiği fısıltıları kulağımıza geldi. Gerekçe olarak da Gül'ün ekonominin pratiğinden iyi anlaması, uzlaşmacı ve karizmatik kişiliği ile ekonomide hala ihtiyaç duyulan koordinasyon problemini kolayca çözebileceği gösteriliyor. Hem böylece Gül, ağır sorumluluklar ve yoğun dış gezi programına rağmen son 3 ayda yakından ilgilendiği ekonomik programa hemen sahip çıkabilecek. AKP'nin orta vadede kurmayı planladığı Ekonomi Bakanlığının alt yapısı bu sayede kolayca oluşturulabilecek.

Peki yeni hükümetin programı 58'inci Hükümet ile aynı mı olacak? Bu konuda belirleyici unsurlar IMF ile üzerinde çalışılan yeni niyet mektubu, 3,5 aylık deneyimden çıkarılan derslerle Acil Eylem Planının revize edilip edilmeyeceği olacak. Bütün bunlardan sonra izlenecek asıl şey, Erdoğan'ın performansı olacak. Her fırsatta icraat itibarıyla Turgut Özal'la kıyas edilen Erdoğan'ın işi gerçekten zor. Erdoğan, 3,5 aydır nispeten dinlenmiş olmanın verdiği hızla mı, yoksa üstlendiği sorunların devasalığını öğrenmenin çekingenliği ile mi davranacak? Bütün bunları bekleyip göreceğiz...

(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 10 Mart 2003 tarihinde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder