25 Aralık 2014 Perşembe

BİR IMF UZMANININ HATIRA DEFTERİ: VER HESABINI EMEKLİ ZAMMININ...

Cahit UYANIK

IMF Türkiye Masası Heyeti bugün İstanbul'da temaslarına başlıyor. Öncelikli olarak iş dünyası ve bankacıların nabzı tutulacak. İş dünyası eminiz dalgalı kurdan, bankacılar da yeni Bankalar Kanunu değişikliğinden şikayet edecek. Herkes kırk gözü kırk çeşme ağlayacak. Rapor üstüne raporlar verilecek, nutuk üstüne nutuklar patlatılacak. Eminiz IMF'nin yarı diplomatik ve halkla ilişkiler konusunda giderek ustalaşan yöneticileri, "Haklısınz, doğru söylüyorsunuz, vah vah..." deyip, içlerinden daha farklı düşünceler geçirecekler. Nasıl mı? Mesela Doğu kültürüne hayli yatkın olan İranlı Rıza Moghadam, "Sanki bütün bunları bizim için yapıyorsunuz. Kendi burnunuzun dikine gittiğinizde neler olduğunu hep birlikte görüyoruz. Bir türlü ekonominin gerekleri ile toplumun ihtiyaçlarını aynı potada eritemiyorsanız bize ne ki..."  diye içinden geçirecek. 


IMF yöneticilerinin Batı standartlarında hizmet verilen İstanbul-Ankara uçağında yol alırken, kafalarında oluşacak soru ise şu olacak: Bu Türkler aylarca uğraşıp 2004 Bütçesi yapmadı mı? Yaptı. Biz de o hazırlık sürecinde Türkiye de bulunmadık mı? Bulunduk. E, şimdi ne demeye bütçeden yaklaşık yüzde 2.5'luk, faiz dışı harcamalardan ise yüzde 5'lik kesinti yapıp emekli maaşlarını artırıyorlar? Bunun hesabı kitabı 2003'ün son günlerinde yapılamaz mıydı? Biz bu Türkler'e bir de Kamu Mali Yönetimi ve İç Kontrol Kanunu çıkarttırdık. 'Atatürk' ismindeki liderleri döneminden kalma 1050 Sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu'nu çöpe attırdık.  Onlara diyoruz ki "Bütçenizi artık 3 yıllık hazırlayacaksınız". Onlar daha bütçeyi uygulamadan, yani 1 haftalıkken köklü değişiklikler yapıyorlar. Allah Allah...

Derin derin düşünceler, uçağın tekerlekleri Esenboğa'nın yarısı buz tutmuş pistine değdiğinde yerini iyimserliğe bırakacak. Esenboğa VIP'sinin kapısında IMF'yi bekleyen otomobiller, Batı ülkelerindekini aratmayan cinsten olacak. Kaloriferleri cayır cayır yanacak. Şoför "IMF kızar ha... Kaloriferi yüzde 10 daha az yakmalıyım" demeyecek. Sayın Moghadam da "Kaloriferi niye yüzde 10 fazla yakıyorsun"  diye müdahale etmeyecek.  

IMF Heyeti Esenboğa Yolu üzerindeki tarikat dergahlarının yoğunlaştığı mahalleleri, boynu bükük ve soğuktan titreyen devlet okullarını, yoğun kar yağışı altında küçük bacalarından -nedense- duman çıkmayan kireç boyalı gecekonduların arasından süzülüp Ulus'taki işsizler pazarını teğet geçerek yine Batı standartlarındaki otellerinde konaklayacak. Uzmanımız bu lüks otelin iyi ısıtılmış suitinden Ankara manzarasına bakarken, Anıtkabir'i, Kocatepe'yi, Kuğulu Parkı görecek ama aklı bir kez takılmış; her şey gözüne yüzde 10 olarak görünecek. Sonra telefonu eline alıp Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı'nı arayacak. "Hello. How are you? Ver hesabını emekli zammının vesselam."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder