22 Kasım 2024 Cuma

ANKARA'NIN GELECEĞİ VE OSB'LER

Cahit UYANIK 

Ankara, Türkiye'nin kalbi. Siyasi ve ekonomik kararların önemli olan hemen hepsi burada alınıyor. Bu kararlar Doğu'da, Güney Doğu'da, Karadeniz'de veya Ege'deki bir kentin, ilçenin kaderini kökten değiştirebiliyor. Ama mum dibine ışık vermezmiş derler. Ankara kendinden yüzlerce kilometre ötedeki bir yerleşim yerinin makus talihini yenecek kararlara imza atarken adeta  kendini unutmuş...

Ankara görmüş geçirmiş ve kadim geçmişiyle genç bir çınara benzeyen Cumhuriyet'e ev sahipliği yapmanın olumlu ve olumsuz yönlerini bir arada yaşıyor. Ankara bakanlık ve önemli genel müdürlüklerin toplandığı bir merkez. Yani Ankara'da bürokrasi çok güçlü; insanlar eğitimli ve kültürlü. Ancak Ankara'ya 'memur şehri' demeye içim elvermiyor. Çünkü Ankara bünyesinde, her zaman Türkiye'yi değiştirip dönüştürebilecek 'güçlü bir öz' barındırıyor. Oysa memur denilince insanın aklına bir 'tek düzelik' geliyor. 

Yazının başında Ankara'yı etrafına ışık veren ancak kendisini ihmal eden bir muma benzetmiştim. Ama inanıyorum ki 1'inci Organize Sanayi Bölgesi bu kısır döngünün ve yanlış düşüncenin kırıldığı bir simge olacak. Ankaralıların sanayici ve iş adamları bu bölgedeki başarılarıyla Başkent'e kazandırılacak 2'inci Organize Sanayi Bölgesinin de yolunu açacaklar. Ankara nüfus yoğunluğu, coğrafi konumu ve vaat ettiği gelecek itibarıyla bunu başarabilecek koşullara sahip.

Bugün Güney Doğu'nun yıldızı Gaziantep'te 4'üncü Organize Sanayi Bölgesini açmanın hazırlıkları yapılıyor. Hemen yanı başımızdaki Konya'da da benzer gelişmeler var. O zaman Başkent Ankara'da neden benzeri şeyler yaşanmasın ki? İşte 1'inci Organize Sanayi Bölgesi Ankara'yı siyasetin ve bürokrasinin ötesine taşımakta bir kılavuz vazifesi üstlenebilir. İnsanlar Ankara'ya sırf devlet dairelerinde çalışmak ve zaman zaman iş takibi yapmak için değil, fabrikalarda ve bunların uzantılarında görev almak amacıyla da gelmeli. Sayısı 10'a yaklaşan üniversitelerin mezunları bu kenti mümkün mertebe terk etmemeli. 

Ankara hepimizin üstüne titrediği Cumhuriyet çınarının yeşerdiği ve giderek güçlendiği toprak. Bu toprak öyle verimli ki 2000'li yılların gelişmiş ve refah içindeki Türkiyesinin de bir göstergesi olmalı. Bütün koşullar bunun sağlanabileceğine, Ankara'nın kolayca 'büyük bir sanayi şehri' de olabileceğine işaret ediyor. 

Finansal Forum olarak hazırladığımız bu ilavenin 1'inci Organize Sanayi Bölgesi ve Ankara'nın gelişmesine bir nebze de olsa katkı sağlayacağına inanıyorum. Hepimiz Ankaralı olmasak da hepimiz Ankara'nın parlak geleceğine inanıyor ve bunu görmek istiyoruz.

(Bu sunuş yazısı günlük ekonomi gazetesi Finansal Forum'un 14 Aralık 2000 tarihinde yayınladığı 'Ankara 1'inci Organize Sanayi Bölgesi İlavesi'nde yayınlanmıştır.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder