Cahit UYANIK
Ankara'da bugünlerde hangi taşı kaldırsanız altından Amerikalılar ve Irak Operasyonu çıkıyor. Daha IMF ve Dünya Bankası heyetlerinin soluğu devlet koridorlarında hissedilirken, ABD Hazinesinin patronu ve Türkçeyi çok iyi konuşan eski büyükelçi apar topar semalarımızda görünüyor.
Hadi John Taylor (Ukalalık gibi olmasın ama Taylor, 'terzi' demek. Artık neyi kesip biçmeye geldiyse..?) tek başına gelse 'mevcut ekonomik programla ilgilidir' diyeceğiz. Ancak geçmişte Güneydoğu bölgemizi en fazla ziyaret eden büyükelçilerden olan Marc Grossman da aynı uçaktan çıkınca, işin rengi değişiyor. 'Türkler elbette misafirperver millettir, iki ABD'li mi ağır gelecek?' derseniz, benim cevabım 'Bir dakika durun' olur. Çünkü bu öncü heyet, 80 bin kişilik coni ordusunun ilk habercisi olacaksa, mesele farklı hale gelir.
Bizler ekonomi muhabiriyiz. Kuru gürültü ve laftan çok rakamları mukayese ederek sonuca varırız. Şimdi ele alalım bu 80 bin kişilik ABD Ordusu hikayesini... Türkiye'nin yaklaşık 15 yıl süren PKK mücadelesi sırasında Güneydoğu'da en fazla 125 bin civarında asker bulundurduğunu biliyor muydunuz? Öyleyse bu 80 bin coni ne ola ki? Sayı biraz abartılı ve gizli amaçları içinde barındırıyor olmasın? Peki '1991 yılındaki Körfez Harekatı sırasında Arabistan çöllerinde 500 bin ABD'li asker vardı' desem tepkiniz ne olur? Aklınıza 'Şimdi 80 bin, yarın 250 bin coni gelir'' şüphesi takılmaz mı? Nasıl olsa Kuzey Cephesi açılacak bir kere...
Bir de şu var: ABD, 1991 Körfez Harekatını bitirdikten sonra askerlerinin bir kısmını çöllerden çekmişti. Rahatladığını sanan Araplar, önlerine konulan onlarca milyar dolarlık faturayı halen ABD'ye ödemekle meşguller. ABD, 'Sizi Saddam'dan kurtardık, hadi ödeyin bakalım borcunuzu' demişti çünkü. Ya bize de böyle birşey derlerse? Biz 28 milyar dolarlık ekonomik kayıptan filan bahsederken önümüze 50 milyar dolarlık faturayı imzalayıp koyarlarsa?
Hadi Araplar askerlikten pek anlamaz, işi taşerona verip kurtuldular; biz ne olacağız? George Soros'a göre en iyi yaptığımız iş olan askerlik için taşeron mu tutmuş olacağız? Bizim borç stoku GSMH'nin yüzde 150'sine mi çıkacak? ABD'li 80 bin coni Saddam'ı devirdikten sonra 'Borcunuzu ödeyin ki Türkiye'den gideyim' derse ne olacak? Yoksa coniler borç sıfırlanana kadar postu yere serip kalacaklar mı? Ya Bay Bush 80 bin asker hazır elde iken 'O bölgedeki diğer petrol kaynaklarını da emniyete alın' derse..? Bizde petrol zengini komşu ve akraba çok. İran, Kafkaslar, Gürcistan, Suriye, Azerbaycan, Kazakistan... Say Allah say, bitmez...
Ben daha fazla rakam mukayese edip kafa karıştırmayayım. Peki ne yapmak gerek? Lütfen Atatürk'ün Gençliğe Hitabesini okuyun...
(Bu yazı Finansal Forum gazetesindeki Başkentten Yansımalar köşesinde 30 Aralık 2002 tarihinde yayınlanmıştır.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder